Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir bugün köşesinde Gülen örgütü yazarı Hüseyin Gülerce için “nakavt oldu” dedi, canlı yayında imza attığı rezaleti yazdı.
İşte yazısı:
GÜLERCE’DEN İNANILMAZ İFŞAAT
Sonunda söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim aHaber’de yayımlanan “% 100 Siyaset” bomba gibi bir programla rekorlara imza attı. Metro Turizm’in patronu Galip Öztürk’ün konuk olduğu ilk bölümde cevap hakkını kullanmak için telefona bağlanan cemaatin müzmin temsilcisi Hüseyin Gülerce sağ olsun inanılmaz bir ifşaatta bulundu.
Dilerseniz meseleyi daha doğru anlamak için biraz detay vereyim. Efendim Galip Öztürk cemaate tam 22 yıl bir bağışsever olarak yardımlarda bulunmuş bir işadamı. Programda başka cemaatlere de yardımlar yaptığını ama bunların en fazlasını Gülen Cemaati’ne akıttığını ancak 22 yıl boyunca kendisinden 100 milyon doların üzerinde bağış alan Gülencilerin bir gün bir taleplerine karşılık veremediğinden dolayı da başına inanılmaz bir çorap örüldüğünü anlattı. İşte geçtiğimiz hafta yine “% 100 Siyaset“te fotoğrafını yayınlayarak kimliğini açıkladığımız İstanbul İmamı Ahmet Kara’nın Beykoz’daki evine gelerek kendisinden Afrika’da 2 okul yapılması için yüklü miktarda bağış talep ettiğini ama miktarı abartılı bulduğu için buna olumlu cevap vermediğini ve bunun üzerine de cemaat kontrolündeki polislerce korkunç bir operasyonla karşı karşıya kaldığını aktardığı bir sırada Gülerce konusu açıldı.
Öztürk kendisini mağdur eden cemaat polislerinden şikâyetçi olmak için bir tanıdığını devreye sokuyor ve Gülerce’nin kapısını çalıyor. Bu görüşme Gülerce’nin program yaptığı Beyaz TV’de geçiyor. Yaşadığı her şeyi kendisine anlatmasını isteyen Gülerce, Öztürk’e konuyu araştırıp döneceğini söylüyor ve kısa bir süre sonra dediğini de yapıyor. İkinci görüşme ise Taksim’de bir otelde gerçekleşiyor. Öztürk yayında Gülerce’nin “Konuyu araştırdım. Sana bu yapılanların hiçbirinin hizmetin polisleri ile alakası yok. Bunlar Başbakan’ın, Erdoğan’ın polisleri” dediğini söyleyince Gülerce cevap hakkı istedi, ben de yayına bağladım. Ondan sonra işte tarihi ifşaat gerçekleşti.
GÜLERCE BÜYÜK BİR REZALETİN ALTINA İMZA ATTI
Kem küm ederek Öztürk’ü yalanlamaya çalışan Gülerce cevap verirken “Ben Başbakan’ın polisleri falan demedim. Sadece şunu dedim. Bunu yapanlar hizmetin polisleri değil. Bunlar derin devletin polisleri. Senin derdini gidip Başbakan’la halletmen lazım” deyince Türkiye Gülerce’nin ağzından Emniyet Teşkilatı’nın içinde cemaat güdümündeki bir polis grubunun olduğunu öğrenmiş oldu. Özetle Gülerce kendisiyle ilgili anlatılan bir hikâyede doğruları çarpıtmak adına bağlandığı programda büyük bir rezaletin, itirafın altına imza attı. Tabii bu arada hazır bulmuşken önce bana, sonra programdaki konuklarıma hırçınlaşarak tüm öfkesini ve kinini kusmaya çalışan Gülerce’nin bir başka yüzünü de görmüş oldu Türkiye.
Gelelim programımızın en önemli ikinci kısmına. Tarafımıza gelen ihbarla ele geçirdiğimiz HSYK’da görev yapan tetkik hâkimi Yıldırım Şimşek’e ait CD’lerden elde ettiğimiz görüntüler Fethullah Gülen’in cemaatiyle yaptığı bilmediğimiz sohbetlerden oluşuyordu. Program öncesi zaten sulandırma, çarpıtma girişimlerini başlatan sosyal medyadaki paralel çete program sonrası iyice azgınlaştı.
Gülen’in “Karşı tarafı zora düşürmek, konuşamayacak, kendini savunamayacak duruma sokmak için teknik olarak NAKAVT edeceksiniz” ifadeleri Ergenekon, Balyoz, casusluk ve daha birçok dava ile 17 Aralık’ta başlayan sürecin nasıl organize edildiğini ortaya koyan bir fetvadır. Gülen’in Hollanda’da yaşayan cemaat mensubu Necdet Hoca dediği kişiyi eleştirmek için kullandığı üslup din alimi olduğunu iddia eden bir kişiye yakışmayacak kadar avamdı.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethi ile ilgili amacını tartışmak ama kendisini sorgulanamaz kılmak ise ilahiyatçıların toplanıp üzerine açıklama yapması gereken bir saçmalıktı. Konuya yarın devam edeceğim.
Rasimin kulaklari cinlasin:-)) Hüseyin Gülerceye güzellemeler yaptiktan sonra hala bir aciklamasi yok.Dün aksam desifreyi izledim.Acaba neler konusulacak diye.Hangi endise ile Erdogan beyde programa davet edildi anlayamadim.Bu gazetecilik basarisinin arka planlari neydi meraktaydim.Ancak programin sohbet toplantisi olmasi beni rahatsiz etti.Sevilay Yükselir ve arkadaslarini kutluyorum yeniden.Haftaya %100 siyaseti bekliyorum.
Kurban olduğum Rabbim, Külli Şey’in Kadir’sin! Ahir zamanda da böyle bir bir ikrar edecekler. Sevilay Hanımın ifşaatları mükemmeldi. Burada en önemli husus tabii ki teknik nakavt olayıdır.
“Kuvvet dengesi olmadığı yerde teknik esastır. Sen karşı tarafı teknik nakavt edeceksin.
Hep sen haklı görüneceksin, alem sana haklı diyecek, hukuki müesseseler sana haklı diyecek, efkar-ı amme sana hak verecek. Nesi vardı bu insanların diyecek.
Sizi böyle salya atıp gezen kuduz köpek gibi gösteriyor adamı. Adam 10 defa deniyor sizi, nabzınızı tutuyor, kalbinize bakıyor… Allah Allah diyor bir de bu adam için şöyle derler nesi var bu adamın?
İfadeleri bana çok tanıdık geldi.
Sayın Latif Erdoğan ifadesiyle, Yahudi’nin Ağlayarak Dövmesiyle ne kadar benzerlik gösteriyor değil mi? Aynı taktikler! Kim kimden öğrenmiş, almış olabilir ki?
Hiç bu kadar birbiriyle örtüşen bir husus, ifade görmemiştim de!