24 TV ekranlarında ‘Açık Görüş’te illegal dinlemeler konuşuldu. Fethullah Gülen’in bir zaman Suriye’de zaman geçirdiği ve akabinde İzmir’de döndüğünde farklı bir yol izlediği konuşuldu.
Murat Çiçek, ‘Açık Görüş’ programında illegal dinlemelerle konuşmak üzere Bülent Orakoğlu, Avukat Hüseyin Hatemi ve Fermani Altun konuk oldu.
Hüseyin Hatemi Fethullah Gülen ile ilgili olarak pek gün yüzüne çıkmamış çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hatemi, Gülen’in kendisine verilen görev doğrultusunda hareket ettiğini söyledi.
Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, paralel yapıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Orakoğlu, paralel yapının savcı ve emniyeti ülkede kaos çıkarmak amacıyla hareket ettiklerini söyledi.
İşte açıklamaları:
ÜLKEDE KAOS ÇIKARMAK İSTİYORLAR
7 bin kişilik bir örgüt. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çok sayıda bir örgüt operasyonu hiç böyle bir şey görülmemiştir. Bu sayılar en fazla 50-100 falan olabilir. Bunlar devletin hakkını falan korumak değil, bu ülkede kaos çıkarmak, “bu ülkede çok olağanüstü bir durum varmış” gibi algı yaratma peşindeler. Mesele bu TIR meselesine baktığınız zaman, TIR meselesinin ucu çok ciddi anlamda dışarılara gider. Bugün TIR meselesi ile Türkiye’yi el Kaide üzerine irtibatlandırma İsrail’in yürüttüğü bir istihbarat olayıdır. Yine aynı şekilde bu olay Suriye muhaberatının veya Esed’in yürüttüğü bir taktiktir. Bunu kim desteklemektedir? Putin, ABD’deki Neoconlar ve IPAK desteklemektedirler.
TÜRKİYE ORTADOĞU’DA CİDDİ BİR ŞEKİLDE SÖZ SAHİBİ OLDU
İnanılmaz bir şekilde Türkiye üzerinde bir baskı var. Türkiye Ortadoğu’da çok ciddi bir söz sahibi oldu. Türkiye’nin 2006-2007 yıllarından itibaren Ortadoğu’da bütün dünya ülkeleriyle işbirliği yaparak ama bağımsız bir politika, Türkiye’nin milli güvenliği açısından, ulusal güvenliği açısından milli bir politika izlemesi yatıyor. Aynı şekilde tabi hükümet bir siyaset öngördüğü zaman MİT’te bu yönde bir çalışması var. Yani bugün inanılmaz şeyler oluyor.
GÜLEN’İN ABD’YE NAKLİ BİR OYUNLA GERÇEKLEŞTİ
Hüseyin Hatemi, Fethullah Gülen’in bir oyun ile ABD’ye gönderildiğini söyledi. Hatemi, Gülen’in önceki görevi olarak da Türk Nurculuğu ile Nurcuları bölmek olduğunu söyledi.
Türkiye sınırları içerisinde olmuş olsaydı o zaman çok fazla önem verilmezdi. Zaten bu kadar geniş çapta bir dinlemeyi falan da yapamazlardı. Ama maalesef Fethullah Gülen’in Amerika’ya nakli de bir oyunla gerçekleşti. 1986-1987 yıllarında buna özel bir görev verildi. Zannediyorum ki daha önceki görevi Türkiye’de ülkücülere, milliyetçilere yakın o düşüncede olanların verdiği bir görevdi. O da Kürt Nurculuk hareketi, Nur hareketi Bediüzzaman Said Nursi’nin manevi lideri olduğu bir hareket olarak bazı kişileri kuşkulandırdı. Bir de tıpkı bir ara çakma Hizbullah çıkartılması gibi Kürtlerin çoğunlukla dahil olduğu bir hareketin karşısına “Türk Nurculuğu çıkararak bölelim” diye Erzurumlu Fethullah Gülen’e Türk Nurculuğu görevi verildi. O da bu görevi çok ciddiye aldı. O zamanki eğilimleri de bu yöndeydi.
GÜLEN SURİYE’YE KAÇTI
1980’e kadar dış odaklarla ilgisi olmayan belki Türk Milli İstihbaratının verdiği görevi yerine getiren birisiydi. Ama görevi fazla ciddiye aldı. O kahve basmalar, terör olaylarına katılan ülkücüler falan arasında adı geçtiği için Evren Paşa hükümeti zamanında istenmeyen adam oldu. Yalnız solcular değil, terör olaylarına karışan milliyetçiler, ülkücüler de bu yüzden bir müddet Türkiye’den ayrıldığı söylenir. Yanılmıyorsam Suriye’ye gittiği söylenir. O günleri orada geçirdi.
ABD BÜYÜKELÇİSİ GÜLEN İÇİN TURGUT ÖZAL’A REFERANS OLDU
Özal hükümeti zamanında askeri vesayet hafifleyince 1985’lerde olabilir Türkiye’ye döndü ve İzmir’de artık terör faaliyetlerine karışmayan ama taraftar toplayan, açıkça Nurculuk da demediği, ağlayarak vaazlar vererek taraftar toplamaya başladı. Ama yine de askeri vesayet tamamen ortadan kalkmadığı için buna çok güvenle bakılmıyordu. O zaman ABD Büyükelçisi Özal’a referans oldu.
RUSYA “CASUSLUK FAALİYETİ” DİYE OKULLARA İZİN VERİLMEDİ
Fethullah Hoca, dış odak tarafından bilhassa İran düşmanlığı görevini üstlendi. Okullar falan açılmaya başlandı. Hatta Rusya önce müsaade etti sonra “bunlar casusluk faaliyeti yapıyorlar” diye aksi bir tutum takındı.
ORTADOĞU SÖMÜRGECİLERİ ÇIKARLARINI KAYBETMEK İSTEMİYOR
Bülent Orakoğlu, bu sürecin başlamasının asıl sebebi olarak çözüm sürecini gösterdi. Türkiye’nin Ortadoğu’daki rolü ile bazı sömürgeci devletlerin çıkarlarını kaybetmeyi göze almadıkları için hükümet hedef alındığını söyledi.
Türkiye çok ciddi bir şekilde yabancı bir takım ülkelerin psikolojik harp yöntemleriyle bu hükümet iktidardan uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Bunların hepsinin arkasında çözüm süreci hedeftir. Başbakan’ın hedef alınmasının en önemlisi çözüm sürecidir. Ortadoğu’daki sömürgecilik anlayışı karşısında Türkiye’nin “Ortadoğu’da ben varım” demesi ve bunların tamamen çıkarlarına aykırı olması bazı ülkeleri rahatsız etmiştir.
KILIÇDAROĞLU DEVLET KURUMLARINA HAKARET EDİYOR
CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin milli kurumlarına, devletin güvenlik birimlerine çok ciddi anlamda inanılmaz hakaretler ediyor. Mesela MİT silah kaçakçılığı yapıyor dedi. Uluslar arası bir operasyonun Türkiye’nin milli güvenliğini hedef almış bir operasyonda bu şekilde alet oluyor.
DİNLEMELERİN ARKASINDA ÖZEL SAVAŞ EĞİTMENLERİ, İSRAİL VAR
28 Şubat döneminde Yargıtay Başsavcısı Ural Savaş Refah Partisi’nin kapatılması sürecinde illegal bir belgeyi getirip koymuştu. Ve bunun illegal olduğunu da yazmıştı. O dönemde daha çok tepki almıştı. Şimdi muhalefet partisine bakıyoruz; daha çok anti-demokratik bir hale geliyorlar. Hem montaj olmuş, hem de illegal bir şekilde montaj olmuş bir yapıyı ki bu kesinlikle yalnızca Türkiye’nin içinde yapabileceği bir şey değildir. Bunun arkasında çok ciddi anlamda özel savaş eğitmenleri, burada İsrail olduğunu açıkça söyleyebiliriz. Yani burada Türkiye’yi hedef almış bir takım istihbarat örgütleriyle yapılan işbirlikleri vardır.
28 ŞUBAT’TA BİLE BU ŞEKİLDE SALDIRI OLMAMIŞTI
Türkiye’de siyaset kasetlerle dizayn edilmek istenmekte, Batı kendisine uygun; bağımsız hareket etmeyen, yıllardan beri arzuladığı eski Türkiye’yi istemektedirler. 28 Şubat sürecinde bile bu şekilde bir saldırı olmamıştı. Hem illegal, hem üretilmiş bir belge Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ına karşı kullanılabiliyor ve ondan sonra da gazetelerde de yer alıyor.
CHP REFORMLARLA UĞRAŞSIN
Fermani Altun, muhalefetin bu kuru işlerle değil, daha demokratik reformlar için uğraşmasını istediğini söyledi.
Türkiye’nin siyasal alanda yapılması gereken reformlarla ilgili bir yarışa girmelerini temenni ediyorum. Örneğin; çözüm sürecinin sonuçlanması için bir yarışa girmelerini istiyorum. Seçim kanununun, siyasi partiler kanununun değişmesi için bir yarışa girmelerini istiyorum. Din ve vicdan özgürlüğüyle ile ilgili eksiklerin giderilmesi, Alevilerin inancıyla ilgili sorunların giderilmesi, ciddi şekilde anayasal ve yasal sorunlar vardır. Sayın Kılıçdaroğlu bununla ilgili bir adım atsın. Bu dedikodularla uğraşacağına 10’da 1’i kadar Alevilerin sorunlarıyla uğraşsın. Burada bir ciddiyetsizlik, samimiyetsizlik vardır. Bence en büyük dürüstlük Türkiye’ye yararlı siyasetçi olmaktır.