Anasayfa / ANALİZ / Gülen’in kasetini kim sızdırdı?
gulen-kaset2

Gülen’in kasetini kim sızdırdı?

MEDYAGUNDEM.COM- Fethullah Gülen’in kasetleri Cemaat için tarihi bir kırılma etkisi daha yarattı. Gülen’in “Hocaefendi” imajı yerle bir olurken, bir holding CEO’su, bir parti başkanı hatta bir “Godfather” tavrıyla ihalelerin kimlere verileceğinden, paraların nereye gideceğine kadar karar veren gerçek yüzü Türkiye’yi şoke etti.

erdem-yavuz69

Gülen’in bu yüzünün açığa çıkmasının ardından şimdi kilit mesele “o kayıtları kim aldı” sorusuna düğümlendi. Pensilvanya’da Gülen’i kim dinledi?

FBI mı, CIA mi, MİT mi yoksa bizzat Gülen’in hemen yanıbaşındaki birileri mi?

Bu soru önümüzdeki dönemde cemaatin de rotasını belirleyecek.

Gülen’i kim dinledi, o kasetleri kim servis etti?

Şimdi gündemde bu soru var.

Ancak yazarımız Erdem Yavuz dünkü yazısında herkesten önce çok ama çok önemli bir detayı yazdı.

“Don Fettucini” diyerek Gülen’in geldiği noktayı sinema kültü “Godfather” filmine benzeten Yavuz’un şu satırlarını dikkatle okuyun:

“Mafya örgütü büyüdükçe sorunları da büyümüş, sonra da aile içinden bazıları Baba’yı düşmanlarına satmıştı. DON FETTUCİNİ’nin sonu da filmdeki gibi olacak gibi.

Baksanıza ilk adım atıldı ve telefon görüşmeleri sızdırıldı en yakındakiler tarafından. Yani tüm MAFYA babalarının sonu gibi olacak. Ya teslim olup, ‘SAYGIDEĞER’ bir iş adamı olacak paşa paşa.”

Erdem Yavuz resmen Gülen’in telefon görüşmelerinin en yakınları tarafından sızdırıldığını iddia ediyor.

Peki onlar kim?

Yavuz onun da ipucunu şöyle veriyor:

“Aslında tüm kavga da DON FETTUCİNİ’nin bu kaypaklığında yatıyor. Kendi örgütündeki göbekten İSRAİL’E, ABD’ye bağlı tetikçi TOPSAKALLAR DON FETTUCİNİ kendilerini satıp, CEMAATİ temize çekecek diye korkuyor.

İşte bu TOPSAKAL ÇETESİ uçurumun kenarına  getirdiği DON FETTUCİNİ’yi şimdi kendilerini satacak diye korkudan uçurumdan itmeye  çalışıyor.

Mafya alemlerinde racon ihanettir. TOPSAKALLAR da DON FETTUCİNİ kendilerine ihanet etmeden, DON FETTUCİNİ’ye ihanet ederek, yabancı istihbarat örgütlerinden aldıkları ses kayıtları ile operasyon yapıyor…”

Erdem Yavuz’un dünkü yazısının her satırı tarihi önemde. Çünkü Gülen cemaati ve Gülen’in kaderi “Onun kasetlerini kim, niye servis etti?” sorusuyla çok ilişkili. Bu satırlar da gösteriyor ki cemaat içinde belki erken olacak ama “milliciler” ile “hainler” arasında bir çatışma da sözkonusu.

FEHMİ KORU’NUN YAZISI DA ÖNEMLİ

Star gazetesinde Fehmi Koru da bugün kasetleri sızdıran “üçüncü bir odak”a dikkat çekiyor. Tıpkı Erdem Yavuz’un yazısında işaret ettiği “yabancı gizli servisler” vurgusu ile Koru’nun bugünkü yazısı beraber okunduğunda fotoğraf biraz daha iyi görülüyor.

İşte o yazı:

KİRLİ ÇAMAŞIRLARDAN ÜRKÜYORUM

Paris’teki PKK bürosunda suikasta uğrayan üç kadının katilinin ‘MİT’çi’ olduğunu düşündüren kasete sevindiniz mi? ‘Cemaatçi’ denilenlerdenseniz mutlaka sevinmişsinizdir… Fethullah Gülen Hocaefendi’nin iş dünyasından birileriyle ilgili görüşlerinin öğrenildiği kaset ise hoşunuza gitmemiş, hatta sizi dehşete de düşürmüştür…

Tabii savaşta Camia’ya karşı cephede konuşlanmışlardansanız Fethullah Hoca’nın kasetine sevinmiş, Paris kasetinden ise ürkmüşsünüzdür…

Ben ikisine de sevinmiyorum, ikisinden ve ardından çıkabilecek diğer dehşetengiz kasetlerle ortalığa dökülecek başka kirli çamaşırlardan da ürküyorum…

Pandora’nın kutusu açıldı bir kere, benim gibilerin burun direkleri kırılacaktır.

KASETLER KİMİN İŞİ ACABA?

Kasetler kimin işi acaba? Paris’teki ‘işin’ MİT ile irtibatlı olduğunu düşünmemizi sağlayan o kaseti acaba kim hazırladı, kim tarafından üretildi ve kim internete düşürdü? Peki ya Pensilvanya’da yapıldığını düşünmemiz gereken telefon konuşmaları kimler tarafından kasete çekildi, kim onları internete servis etti?

Ne tuhafım değil mi? Cevabı hemen belli olduğu halde ne garip sorular soruyorum ha! Paris’tekini Camia, Pensilvanya’dakini de hükümetin görevlendirdiği birileri (MİT?) yapmıştır elbette. Hatta Paris’tekini Camia MİT’i suçlayacak biçimde piyasaya sürünce, hükümet de MİT’e “Sen de Pensilvanya kasetini kamuoyuyla paylaş” talimatı vermiştir…

İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ BÖYLE ÇALIŞIRLAR

Herhalde böyle düşünüyorsunuzdur… Zaten bu işleri planlayanlar sizi (ve beni de) böyle düşündürmek için ellerinden geleni yapmışlardır. Zamanlamayı ona göre seçmişler, en son bombayı kime yayınlatacaklarını da çok önceden düşünmüşler ise hiç şaşırmam…

İstihbarat örgütleri böyle çalışırlar çünkü…

HANGİ İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ KAYDETTİ?

Size tavsiyem, daha önce düşünmediğiniz tarzda düşünmenizdir… Meselâ şöyle: Fransa’da cezaevinde yatan birinin kasetini aylar sonra piyasaya süren, eğer bir istihbarat örgütüyse, bu, acaba hangi istihbarat örgütü olabilir?

Bir soru daha: Pensilvanya’da ikamet eden, herhalde başkaları tarafından dinlenmeyeceğine iyice emin olmak için her türlü tedbiri aldığını düşünmemiz gereken birinin yaptığı konuşma kasete kaydedilebilmiş ise, sizce bunu hangi istihbarat örgütü yapmış olabilir?

“Fransa’dakini Camia yapmıştır” ve “Pensilvanya’dakini MİT yapmıştır” kanaatinde olsanız bile yukarıdaki soruların üzerinde lütfen biraz düşünün…

Türkiye şu sırada tarihinin belki de en ciddi siyasi krizlerinden birini yaşıyor. Bu krizin içinden hayırlısıyla az yaralı olarak çıkabilirse ülkemiz, demokrasisini güçlendirme yönünde daha kararlı adımlar da atabilir… Vesayetsiz, yalnızca seçilmişlerin söz sahibi olduğu, her kurumun kendisini anayasal sınırlar içinde tutmayı kabullendiği bir ülkeye nihayet dönüşebiliriz…

Ancak, yara-bereler ölümcül de olabilir.

Kendi başımıza kalabilsek, ihtilâfın tarafı diye bilinenler tamamen yerel güçler olarak çatışmayı sürdürebilse, yüreğimizi serin tutabilirdik. Oysa şimdikine benzer ortamlar, Türkiye gibi her bakımdan önemli ülkelerde, sadece etkileriyle varlıklarını sezebildiğimiz ‘yabancı’ odakların da ilgisini çeker.

Ne olduğunu anlamadan, bir bakmışsınız, taraflar sereperpe yerde, hiç adı geçmeyen dışarıdan birileri ise savaşı kazanmış…

Tarihimizin en kritik dönemlerinde hep öyle olmadı mı?

Daha önce yazmıştım: Benim gönlüm savaşmadan kazanılan savaşlardan yana…

MEDYAGUNDEM

feto-dogan

Savcıya kaset kumpasında FETÖ-Aydın Doğan işbirliği

2002’de Gülen’e terör örgütü kurmaktan dava açan dönemin DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel’e kurulan kaset …

baykald

FETÖ’nün kaset komplosu adım adım çözülüyor

FETÖ’nün, CHP’li Baykal ve MHP’li vekillere kurduğu kaset komplosunun ayrıntıları ortaya çıktı. Polis fezlekesinde, istihbaratçı …

kemal-kilicdaroglu

O kaseti getiren polisi açıkla Kılıçdaroğlu

Sabah gazetesinde Mahmut Övür’ün “CHP’ye o kaseti hangi emniyetçi getirdi?” başlıklı yazısı şöyle: FETÖ’nün devletin …

2 Yorumlar

  1. İsrail Yanaşma'ları

    İzlemeyi, izlettirmeyi alt yazı yazmayı seven; adam satmasını, kaosu kendine şiar edinmiş Topsakallının tarzı!

  2. Şimdide dinlemeler yurtiçinden yapıldı yaygarası yapıyorlar. Olabilir! Demek ki Emniyetin kaybolan dinleme cihazlarını bu işlerde kullanmışlar. Bütün bunlar zenginlere şantaj ve kendilerini sağlama almak içinmiş! Ucunu gösterip bizi satarsanız bak kirli, pasaklı çamaşırlarınız bir bir ortaya dökeriz diyorlar herhalde! Emniyetin kaybolan cihazlarını akıbeti belli oldu.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir