MEDYAGUNDEM.COM- Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, bugün köşesinde Fethullah Gülen’in “hocaefendi” imajının yerle bir olduğunu yazıp, “Dünden itibaren bir Holding patronu ya da iktidar sahibi bir Başbakanla karşılaştım. Hem de Başkenti Türkiye olmayan bir başbakan.” satırlarıyla da Gülen’in “gayrimilli” olduğunun altını çizdi.
İşte yazısındaki o bölüm:
“Başbakan’ın 17 Aralık sürecinin arkasındaki yapılanmaya ilişkin sözleri gülle gibiydi. ‘Tabi şimdi tarihimizi inceliyoruz. Bunu gördük. Büyük Selçuklu döneminde yaşadık. Gözü dönmüş bir gizli örgütün devleti nasıl esir almaya çalıştığını, işbirliğine gittiğini, asırlar önceden millet olarak yaşadık’ dedi.
Böylece romanlara konu olan Alamut Kalesi, Haşhaşileri, Nizam-ı Mülkü ile Hasan Sabbah asırlar öncesinden gelip gündemimize girmiş oldu.
Başbakan’ın bu çıkışı Gülen hareketini hop oturtup hop kaldırmış olmalı ki apar topar basın toplantısı düzenlediler.
Bence o toplantının ilginç olan yanı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Temsilcileri’nin Fethullah Gülen Hocaefendiye ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarını reddetmemeleriydi.
Bu tür yöntemlerle insanların mahremlerine girilmesini doğru bulmuyorum. Ama bu benim yayınlanan konuşma hakkında iki çift laf etmeme engel olmamalı.
Cumhurbaşkanı Gül’e yazdığı Sulhnamede, ‘Bürokrasideki kıyımların’ durdurulmasını istemişti.
Ses kayıtlarında ise Başbakan’ın can düşmanı Koç Grubuna Rafineri veren, gruba ait bankayı kurtarmak için kağıt üzerinde para girişi yapılmasını öneren, 2001’de benzer bir işlem yapıldığını itiraf eden, BDDK’da kendilerinden habersiz kuş uçmadığını ifade eden bir iktidar sahibi gördüm.
Önceden Ankara’da başbakanlar bir elleriyle banka kredilerini, diğer elleriyle yatırım teşviklerini dağıtıyor, yandaşlarını ihya edip, rakiplerini tasfiye ediyordu.
Şimdiye kadar benim kafamda bir hocaefendi imajı vardı. Dünden itibaren bir Holding patronu ya da iktidar sahibi bir Başbakanla karşılaştım. Hem de Başkenti Türkiye olmayan bir başbakan.”