Fethullah Gülen’in internete düşen son ses kaydında konuşulan konular ve sarf edilen ifadeler paralel yapının içinde bulunduğu kirli ilişki ağını iyice açığa çıkardı.
Gülen’in ses kayıtlarına sert tepkiler gelirken “Bu nasıl hocalık” yorumları yapılıyor. AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli ses kayıtlarındaki konuşmalarda Fethullah Gülen’in dini bir lider değil bir medya patronu gibi gözüktüğünü söyledi. Türkiye’nin büyümesini istemeyen uluslar arası güçlerin Cemaati bir maşa olarak kullandığını dikkat çeken Canikli, “Fetullah Gülen bir hoca değil de bir medya patronu gibi medya kuruluşlarına hükmediyor. Cemaatin Türkiye üzerinde oynadığı oyunları hep beraber görüyoruz. Bunlar dini her şeye alet ettiler ve hala da bu kirli emellerine devam ediyorlar. Türkiye’nin ilerlemesini istemeyen cemaat, dış güçlerin maşası olarak çalışmalarına devam ediyor. Türkiye’yi yıpratmaya çalışıyorlar. Ve kendi gelecekleri ve istikballeri için Türkiye’yi yıpratmaya çalışıyorlar” dedi.
“HOCAEFENDİ BAŞKALARI ADINA KONUŞUYOR GİBİ”
Ak Parti Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak da kayıtlarındaki konuşmaların içeriğinin dehşet verici olduğunu belirterek büyük bir şaşkınlık yaşadığını söyledi. Fethullah Gülen’in cemaat liderliği dışında başka işlerle uğraşmasını yadırgadığını dile getiren Aksak, “Bir Müslüman’ın bu tür işlerle uğraşması bizi çok büyük endişeye sevk ediyor. Hocaefendi Allah ıslah etsin, ABD’de tutsak ve birileri adına konuşuyor gibi geliyor bana. Gizli servisler ve ABD gibi güçler adına konuşuyor gibi” dedi. Fethullah Gülen’in bir dizinin senaryosunda nelerin yer aldığıyla ilgilenmesine de değinen Aksak, Cemaatin yayın organlarının politikasının halkı endişeye sevk ettiğini vurguladı. Aksak şöyle konuştu. “Dini lider olarak bakılan bir şahsın bir dizinin senaryosu ile uğraşması orda halkı şiddete ve endişeye sevk edecek görüşleri onaylaması kanımızı donduruyor. Artık milletlin uyanık olması gerekiyor. Milletin ümmet fikrini önde tutan cemiyetlere kaçması lazım. Endişe ile hayretle izlemeye devam ediyoruz. Bunlar inançlı kesimi üzmektedir. Keşke böyle olmasaydı diyesiniz geliyor. Sevdikleri ülkeleri açıklıyorlar. Bunun Türkiye olmadığını görüyoruz.”
“CEMAATİN TABANIYLA TAVANINI AYRIŞTIRMAK LAZIM”
Gülen Cemaatinin amacına ulaşmak için her yolu mubah gördüğünün altını çizen Aksak, Cemaatin tabanıyla üst yapısının ayrıştırılması gerektiğine vurgu yaptı. Cemaatin Aydın Doğan gibi din düşmanı kişilerle de ittifak yapmasının kabul edilemeyeceğini belirten Aksak, “Allah rızası için burs veren himmette bulunan risale okuyan insanları cemaatin üst yapısından ayırmak lazım. Cemaatin üst düzeyi ve bunların medya gurupları millet hayrına olabilecek, ümmet anlayışından uzak sadece benim cemaatim anlayışıyla her şeyi mubah gören bir yapıya girmişler, bu da ülkemiz için sıkıntılı bir durum. Bunlar 28 Şubat sürecinde Refah-Yol hükümeti sırasında bir takım işbirliğine gitmişlerdi. O zaman kendi varlığını korumak için böyle bir şey yaptığını düşünmüştük. O günlerden gelen ittifaklar halen devam ediyor. Bunlar irtibatlı bir şekilde hareket ediyorlar. Yazık” şeklinde konuştu.
BU NASIL HOCA?
İlahiyatçı Hüsnü Aktaş da Fethullah Gülen’in yıllardır medya patronluğu yaptığını belirterek bunun yeni bir şey olmadığını söyledi. Aktaş, Fethullah Gülen’in din dışı bütün işlerle uğraştığını belirtirken, Cemaatin dinler arası diyalog için yeni bir sistem oluşturmaya çalıştığını ifade etti. Aktaş, “Cemaatin 160 ülkede yapılanması Amerika ve Yahudi lobisinin kendi gelecekleri için çok lüzumlu gördükleri bir harekettir. Yıllardır dinler arası diyalog içinde Fethullah Gülen bu sistemi çok iyi bir şekilde dizayn ediyor. Akit’in bugün dile getirdiği görüşler, onlar daha 1997 yılında kendileri söylemiş. Plan yürüyor” dedi.
“BEYANATI AŞIRI HİSLİ VE MÜBALAĞALI”
Rotterdam İslam Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ise kaleme aldığı yazılarında Gülen Cemaatine sert çıkarak, devlete ve hükümete yönelik yapılan operasyonların kabul edilemez olduğunu kaydetti. Akgündüz, “İslam âlemi ve Türkiye tam bir buçuk asırdır, şu anda Türkiye’nin yaşadığı İslami inkişafı ve maddi refahı yaşamamıştır. III. Selim’den beri arzulanan hedefler, bugün birebir gerçekleşmektedir. Ne hizmet erlerine, ne Işık evlere, ne medreseler, ne Kur’an kurslarına ve ne de hiçbir İslami hizmete engeller çıkarılmak şurada dursun, kapıları aralanmakta ve destekler yağmaktadır. Abdülhamid’den beri yapılmamış dini eserler ve vakıf eserleri tamirleri yapılmıştır. Hocaefendi’nin beyanatını hissi, aşırı ve mübalağalı buluyorum. Hocamın ehlullah olduğunu kabul edenlerdenim ve hizmet için de dua ediyorum. Ama bu hatalı içtihada karşı fikrimi beyan etmeyi de vazife addediyorum. Buna dayanarak Zaman gazetesinin kışkırtıcı manşetlerini ise hayretle izliyorum ve üzülüyorum. Ehl-i imanın bilezikleriyle bu hale gelen bir gazete Sözcü ile mi yarışmalıydı tahrip ve kışkırtıcılıkta?” ifadelerini kullandı. (Akit)