İP ile TSK arasındaki ‘oluşum’ iddialarının temelinde, iddia edilen görüşme trafiğinin şüphelilerden habersiz, bilgisayar programıyla kurgulandığı, alakasız numaraların birbiriyle görüşmüş gibi gösterildiği belirlendi.
Karargah Evleri soruşturmasında 91 kişi hakkında takipsizlik kararı veren İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan, hazırladığı raporunda soruşturma aşamasında yapılan usulsüzlüklere de yer verdi.
Takipsizlik kararında yer alan Askeri Savcılığın bilirkişi raporlarına göre; şüphelilerin ankesörlü telefonlarla hiç görüşmedikleri ve diğer telefon irtibatlarını da kabul etmedikleri belirtilerek, bu görüşmelerin bir bilgisayar programı kullanılarak şüphelilerin bilgisi dışında birbirleri ile irtibatlandırılmış olabileceği belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) görevli bazı personel ile İşçi Partisi (İP) yöneticileri arasında yasa dışı bir siyasi yapılanma olduğu iddialarına ilişkin aralarında İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de bulunduğu 91 kişi hakkında yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verdi.
MİT belgesindeki isim
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcısı Mesut Erdinç Bayhan’ın hazırladığı 18 sayfalık takipsizlik kararında, Askeri Savcılık tarafından görevsizlik kararı verilen dosyanın ilk önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, 2011’de de Ankara Savcılığı’nın yetkisizlik kararı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Takipsizlik kararında, şüphelilerin savunmaları, tanık beyanları, kurumlar arası müzekkereler ile bilirkişi raporlarına yer verildi. Kararda, ‘’İP/Karargah evleri’’ başlıklı MİT belgesinde isimleri geçen şüphelilerden Cengiz Köylü, Hikmet Çiçek, Doğu Perinçek, Mehmet Bora Perinçek ve Mehmet Bedri Gültekin hakkında aynı eylemlerle ilgili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce ‘’Ergenekon’’ davası kapsamında karar verildiği, bu nedenle bu dosyada yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmedildi.
Net delil bulunamadı
17 Aralık sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Savcısı olarak atanan Mesut Erdinç Bayhan, aralarında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Hava Kurmay Albay Cengiz Köylü, gazeteci Hikmet Çiçek, Mehmet Bedri Gültekin ve akademisyen Mehmet Bora Perinçek ile birçok subayın bulunduğu 91 şüpheli hakkında verdiği takipsizlik kararında şu ifadeleri kullandı; “Ergenekon Terör örgüt üyesi oldukları ve bu örgüt çerçevesinde eylemlere iştirak ettiklerine, bu örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiklerine ayrıca devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme ve sızdırdıklarına dair kamu davasının açılmasına gerektirecek mahiyette somut delil elde edilemediği anlaşılmıştır.”
Sahte delil üretildi
Askeri Savcılık tarafından görevsizlik kararı verilen dosya, 2011’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. 3 yıl boyunca dönemin özel yetkili savcıları tarafından işlem yapılmadan bekletilen soruşturma 17 Aralık’tan sonra savcı Mesut Erdinç Bayhan’a verildi. Savcı Mesut Erdinç Bayhan tarafından verilen takipsizlik kararında daha önce Askeri Savcılığın aldığı bilirkişi raporlarını da dosyaya ekledi. Şüphelilerin ankesörlü telefonlarla hiç görüşmedikleri ve diğer telefon irtibatlarını da kabul etmediklerine vurgu yapılarak, bu görüşmelerin bir bilgisayar programı kullanılarak şüphelilerin bilgisi dışında birbirleri ile irtibatlandırılmış olabileceği belirtildi.
bu paralelin elinde 96 dan beri telefon konuşmaları üzerinde izleme, dinleme ve yönlendirme işlemlerini yapabilecek programlar var…paralel savıcılara göre bir kişinin telefonunu açmadan çalması dahi casusluk faaliyeti kapsamında değerlendiriliyor…yani siz telefonu açmadan dahi suçlu oluyorsunuz savıcılara göre
neden çökmüş ki , işte bilhasssa deniz kuvvetlerinden emekli olan generaller direkt aydınlık gazetesinde yazar olarak iye başlıyor ve o açıkoturumlarına katılıyorlar. aralırandaa direkt bir bağlahntı olduğu açıktır