Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman’ın usulsüzlük iddialarıyla başlattığı 2010 KPSS soruşturmasının ayrıntıları ortaya çıkıyor. 2010 KPSS soruşturmasında tutuklanan bazı zanlıların “Kendimizi yakacağız, Hocaefendi’yi yakmayacağız” dediği iddia edildi.
KPSS’de usulsüzlük iddialarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklananlar arasında, delil olarak el konulan bilgisayardaki sınav sorularını silmek ve izleri yok etmekle suçlanan ve o dönemde Bilişim Suçları Büro Amirliğinde başkomiser olan Öner Güven de yer aldı.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman’ın, tutuklama istemiyle mahkemeye sevk ettiği 62 kişinin ifadesi, Ankara 2. Sulh Ceza Hakimi Mustafa Çorumlu tarafından alındı.
CEMAATİN ŞOKE EDEN KPSS TAPESİ
Zanlılardan 30’unu adli kontrol kararıyla serbest bırakan Çorumlu’nun tutuklanmalarına karar verdiği 32 kişi şöyle:
“Öner Güven, Zeynel Abidin Demir, Yunus Bingöl, Yavuz Erdişli, Yahya Koç, Sinan Metin, Serkan Coştur, Refik Gülak, Mustafa Bayram Coşkun, Mustafa Canseven, Mehmet Şirin Çoban, Mehmet Cemil Üren, Mehmet Baytok, İlhami Gültekin, İbrahim Canseven, İbrahim Bilici, Hüseyin Yılmaz, Hüseyin Gürsoy, Hüseyin Alpay, Hasan Çalışkan, Fikret Aysel, Ersan Yalçınkaya, Doğan Atik, Cumali Demirci, Cihan Torkay, Celil Keskin, Celal Uslu, Ayşen Albayrak, Asım Kartal, Ali Konya, Ahmet Demirci ve Abdulkadir Demir.”
Serbest bırakılanlara adli kontrol kapsamında yurt dışına çıkış yasağı ile her salı ve pazar günleri karakola imza verme şartları getirildi.
HASTA ZANLI SERBEST KALDI
Çorumlu, sorgusu sonrasında zanlılardan Hüseyin Alpay’ın yanı sıra eşinin de tutuklanmasına karar verdi.
Ancak zanlının avukatı, tutuklama kararına hemen itirazda bulundu ve hasta olan müvekkilinin serbest bırakılmasını istedi.
Hakim Çorumlu, itiraz üzerine, zanlının rahatsızlığına ilişkin doktor raporunu da dikkate alarak, kadını yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bıraktı.
EMNİYET MENSUBU DA TUTUKLANDI
Hakim Çorumlu, zanlılardan Emniyet mensubu Güven’i, “görev nedeniyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlarından, diğer sanıkları ise “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak” suçlarından tutukladı.
Buna ilişkin kararında, “zanlılara atılı suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu, bilirkişi raporları, iletişim tespit tutanakları, zanlıların üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğu” ifade edildi ve adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı kaydedildi.
Zanlılardan, soruşturma sırasında delil olarak el konulan bilgisayardaki sınav sorularını silmek ve izleri yok etmekle suçlanan eski Bilişim Suçları Büro Amirliği başkomiseri Öner Güven, Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğinde yaptığı savunmada, suçlamaları reddetti.
“Bir soruşturma nedeniyle, KPSS soruşturmasını açan Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan’ın bir adres vererek, buranın araştırılmasını istediğini” anlatan Güven, şu savunmayı yaptı:
“(Sakınan) Buranın ne olduğunu, içinde neler olduğunu sordu. Gittiğimizde kapı kapalıydı, içeri giremedik. Daha sonra bize cumhuriyet savcılığınca veya şube tarafından bir telefon numarası verildi. Buradan arama yaptım. Şahsa iş yerine gelmesini söyledim. Aramadan bir gün önce iş yerine gittik, kontrol ettik. O esnada biz arama yapılacağını bilmiyorduk. Daha sonra savcıyı bilgilendirdik. Ertesi gün usulüne uygun olarak aynı iş yerinde arama yaptık. 3 bilgisayarın imajını aldık. Daha sonra bunlardan birinin imajının açılmadığı anlaşıldı. Teknik konulardan anlamam. Tarafıma verilen görevi yerine getirdim.”
Diğer zanlılar da savunmalarında suçlamaları reddettiler.
Bazı zanlı avukatları da “şüphelilerden Baki Saçı’nın, soruşturmanın en önemli kişisi olmasına rağmen, serbest bırakıldığını” ifade ettiler.
DOSYADA KISITLAMA KARARI
Öte yandan, savcılığın talebiyle avukatların dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisine nöbetçi hakimlik kararıyla kısıtlama getirildi.
CMK’nın 153. maddesinde, avukatların dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek almalarının, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise bunun kısıtlanabileceğini düzenliyor.
Emniyet kaynaklarından, usulsüzlüğün yapıldığı 2010’daki KPSS’ye ait sınav evraklarının “yer olmadığı” gerekçesiyle imha edildiği, bundan önceki yıllara ait sınav evraklarının ise saklandığı öğrenildi.
Ayrıca operasyonun ilk etabının, soruları çaldığı ve dağıttığı ileri sürülenlere yönelik olduğu, soruşturmanın bundan sonra sorulardan menfaat elde etmek ve soruları dağıtmaya devam etmekle suçlananlara yönelik süreceği belirtildi.
“HOCAEFENDİYİ YAKMAYACAĞIZ”
Emniyette gözaltına alınan zanlıların, nezarete konulduktan sonra “Kendimizi yakacağız, Hocaefendi’yi yakmayacağız” şeklinde sözler sarf ettikleri öne sürüldü.
bugün arabada radyo kanalı değiştirirken cihan radyo diye bir kanal denk geldi. baktım fetullah konuşuyor hemen değiştireyim dedim…ama bir de ne duyayım! adam alenen kendi elemanlarına hırsız dedi! himmet diyoruz adam inanmış evinin anahtarlarını getirip veriyor..bizim yerimizde bir başkaları olsaydı bugün 1300 okul değil 2600 okul açılırdı dedi…uyan ey millet sen evinin anahtarlarını veriyorsun adamlar verdiğin evin yarısını kendilerine alıyor!!! titre kendine gel!!! savcılar polisler bugün cihan radyoda yayımlanan herkülname şeysinin tapelerini delil olarak dosyalara koyun!!! KAÇMAZ
Ahmak herifler sorguda suçlarını itiraf etmemeklegüya hocefendi dedikleri şarlatanı koruduklarını zannediyorlar. Yakmayacaklarmış. Anlayamadığınız durum onun hem kendini hem sizi yaktığıdır.