MEDYAGUNDEM.COM- Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir bugün Fethullah Gülen ve ona yakın tepe kadrolarının Mustafa Sarıgül’ün arkasında olduğunu yazarak, cemaatin Sarıgül üzerinden CHP ile flörtünü ve özellikle de Alevilerin düne kadar kendilerini “fişleyenleri” nasıl içine sindireceklerini sorguladı.
İşte Yükselir’in yazısı:
GÜLEN VE TEPE KADROLARI SARIGÜL’ÜN ARKASINDA
Dün kaldığımız yerden devam edelim. Evet, Fethullah Gülen ve ona yakın bilinen tepe kadroları Sarıgül’ün arkasında. Kabak gibi ortada duran bu gerçeği kabullenemeyip yazdıklarımı makaraya alsa da bazı cemaat taraftarları kusura bakmasınlar bu aynen böyle. Ama normal böyle olması yani hemen kabul görmemesi. Çünkü sadece cemaat tabanında değil, CHP tabanında da makul bulunması zor bir ilişki bu. Tabii asıl kafamı kurcalayan bu ilişkiye cemaat tabanının nasıl reaksiyon göstereceği değil. Kızmasınlar ama mühim de değil bu reaksiyon. Çünkü Zaman Yazarı Ahmet Turan Alkan’ın da üzerine basa basa ifade ettiği gibi cemaatin oyu hepi topu % 1 (BİR)! Bunun yarısının İstanbul’da olduğu varsayımından hareket etsek bile Sarıgül’ün marttaki yerel seçimde alacağı oya fazla etkisi olmayacaktır gelecek oyun.
SAKIN ÇÖZM SÜRECİNE DOKUNMAYIN
Ancak Gülen Cemaati ile ilgili kabul edilmesi gereken başka bir gerçek var. O da PH (Psikolojik Harekât) güçleri. Allah var bu konuda çok kabiliyetliler. Bu işi çok iyi biliyorlar. Yalanmış, palavraymış, bel altıymış falan demeden her türlü propagandayı başlatıp ve diledikleri gibi yürütebiliyorlar. Ve bunu da sahip oldukları başta Zaman olmak üzere Taraf, Bugün gazeteleri, Samanyolu, Kanaltürk, Bugün TV-onlarca internet sitesi ve sosyal medyada örgütlü ekibin gücüyle başarabiliyorlar.
SAHTE BELGELER
Basit bir belgeyi sahtelerle destekleyip meseleyi bir anda kamuoyunun gündemine yerleştirme konusunda hakikaten yetenekli olan cemaat medyasının bu yönü bazen beni çok ürkütüyor. Bu ürkme şahsımla ilgili değil elbette. O konuda yapacaklarını yaptılar ve sağ olsunlar yapmaya da devam ediyorlar. Ürktüğüm şey bu arkadaşların kılı kırk yararak, dantel gibi işleye işleye başlatılan çözüm sürecinin başarısızlıkla sonuçlanması için de ellerinden geleni ardına koymama noktasında gösterdiği gayretleri. Güneydoğu’da yaşananları kamuoyuna, “felaket tellalları”na taş çıkartacak biçimde aktarmakta hiçbir beis görmeyen cemaat medyasını -yazımın burasında es verip-, izninizle bir konuda uyarmak istiyorum değerli okurlarım: “Hükümete dilediğiniz gibi vurun! Sarıgül’ü, CHP’yi istediğiniz gibi destekleyin ama sakın ola çözüm sürecini baltalamaya, bitirmeye dönük, bilinen o PH yöntemlerinize sarılmayın! Çünkü emin olun, eğer bunu yaparsanız bilin ki sadece yüreğine ateş düşen anaların değil, hepimizin eli iki yakanızda olacak ona göre!”
ALEVİLER BUNU NASIL İÇİNE SİNDİRECEK?
Dönelim şimdi başa. Asıl kafamı kurcalayan meseleye… Şahsen ben cemaat tabanının değil de, CHP’nin oy deposu olan Alevilerin, bu ilişkiye yani Mustafa Sarıgül üzerinden başlayan Gülen Cemaati flörtüne nasıl reaksiyon göstereceğini merak ediyorum. Hani birçok Alevi ben bu hükümete destek çıktığım için beni yerden yere vuruyor ya! Peki beni eleştirenler, yıllar yıllar önce değil, daha 3 sene öncesinde “Aleviler yargıyı ele geçirmiş! TSE (Tunceli- Sivas- Erzincan) markalı değilsen yargıda yol yürümen imkânsız!” deyip kendilerini alenen fişleyen Zaman gazetesi ve şürekâsının bu gül atma olaylarını nasıl içlerine sindirecekler?
Aleviler Cami-Cemevi projesini şimdi daha iyi anlayabiliyorlar mı?