Fetullah Gülen’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği son konuşmasındaki Lenin’le ilgili sözleri solcuları kızdırdı. Oda TV sitesi “Fethullah Gülen Lenin’den ne anlar” başlıklı haberde, Gülen’e “cahil” dendi. İşte o haber:
Fethullah Gülen son konuşmasında bu kez Lenin’in adını ağzına aldı.
Gülen “dün, arkadaşlar sadece en galizlerini seçmişlerdi, kocaman bir dosya, bir seneden beri tam 400 tane küfür lafı var. İnanın Lenin, Allah’ı inkar ettiği halde, Marksizm çizgisinde, o ezip öldürdüğü insanlara o kadar küfür lafı etmemiştir” ifadelerini kullandı.
Türkiye Gülen’in Lenin’li ifadelerini konuşuyor.
İyi de Gülen, Lenin’den sosyalizmden ne anlar!
Şöyle anlatalım.
İtalyan gazetesi “La Correa de la Serra” 1996 yılında Avrupa entelektüel çevrelerde hayli ses getiren bir yazı dizisi hazırladı. Yazar Umberto Eco ile piskopos-Carlo Mario Martini’yi görüş alış verişinde bulunmak üzere davet etti. Her iki konuk din hakkında; inanç-inançsızlık konusunda verimli bir tartışma yaptılar, fikir alışverişinde bulundular.
Bu derinlikli tartışma o kadar çok yankı buldu ki, kitap yapıldı. Türkçe’ye de “İnanç ya da İnançsızlık” adıyla çevrildi. Evet inançlı olan Martini ile inançsız olan Eco’nun söylediklerini merak ettiyseniz kitabı ancak sahaflarda bulabilirsiniz.
Fethullah Gülen ise herkul.org adlı sitesinde 20 Kasım 2011’de “İslam sosyalizmi diye bir şey var mı” diye sorup yanıtını verdi.
Kuşkusuz, “Komünizle Mücadele Derneği” kurucusu olan Fethullah Gülen’den şaşırtıcı bir yanıt beklenemez. Ama şaşırtıcı olan Gülen’in sosyalizm konusunda ne kadar cahil olduğu.
Bu nedenle aklımıza Piskopos Martini geldi. İkisi de din adamı; birinin entelektüel birikimine hayran kalıyorsunuz; diğeri hâlâ 1970’li yılların “jargonu”yla konuşuyor.
Biri Hegel’den, Marks’tan bahsediyor; diğeri Peyami Safa’nın bir kitabında 150-160 çeşit sosyalizm olduğunu okuduğunu söylüyor! Referans kaynaklarına bakar mısınız?
İslam ile sosyalizm neden hiç alakası yokmuş biliyor musunuz:
“Hasılı, İslam, içtimai yönü itibarıyla sosyalizmin çok önünde ve ilerisinde olarak, topyekun insanlığın huzur ve saadetini, devletin otoritesini, askeri yapının sağlamlığını tekeffül etmiş bir dindir. Bu hususiyetin, İslam sosyalizmi olarak tasvir edilmesi ise kesinlikle doğru değildir.”
Parantez açarsak: Fethullah Gülen’in kafasında nasıl bir devlet modeli olduğu da satır aralarında ortaya çıkmıyor mu: Asker ağırlıklı otoriter bir devlet! Aman liberaller duymasın!
Türkiye’deki asıl mesele budur.
İslam, vasatlığa mahkum edilmiştir…
Fethullah Gülenler bu vasatlıkta yükselmiştir.
Lenin’i ağzına alma cüretini göstermiştir.
Cehalet hep böyle cüretlidir.
