Yeni Akit’te bugün Ali Karahasanoğlu, “Yezid kim, Hüseyin kim? Zalimlerden özür dileyen kim?” başlıklı yazısında Fetullah Gülen’in son şov kasetindeki konuşmasını yazdı. Karahasanoğlu yazısında Yezid de, firavun da, Haccac-ı Zalim de bizzat Gülen’şn kendisi olduğunu delilleriyle anlattı. Karahasanoğlu Gülen’in son şov kasetindeki “cinayet” mesajına da dikkat çekti. İşte yazısı:
YEZİD SENSİN GÜLEN
Pensilvanya’daki zat..
Bugün piyasaya çıkacak, son şov kasetinde şunları söylemiş:
“Kim görmüş Hz. Hüseyin’in çevresindekilerin Yezid’den özür dilediğini, mazlumların Haccac-ı Zalim’den özür dilediğini, Musa’ların Firavun’lardan özür dilediğini? İnsanlığın iftihar tablosunun Ebu Cehil’lerden, Utbe’lerden, Şeybeler’den özür dilediğini kim görmüş? Öyle bir cinayet işlemekten de Allah bizi muhafaza buyursun.”
Pensilvanya’daki zatın ne demek istediğini çaktınız değil mi?
Kendisi Hz. Hüseyin..
Onun karşısındakiler Yezid..
O mazlum..
Karşısındakiler Haccac-ı Zalim..
O Musa, karşısındakiler Firavun..
•
Şöyle yapsak..
Belki bugünkü olaylar üzerinden kim Yezid, kim Hz. Hüseyin; bunu tespit etmek tartışmalara sebep olur..
Ben derim, “Yezid sensin..”
O der ki, “Hz. Hüseyin benim..”
Tartışma uzar gider..
O halde..
Gelin, geçmişteki “tartışmasız olaylar”dan hareketle, kim kimdir, belirleyelim..
Bu ülkede, başörtü yasağı diye bir vicdansızlık, yıllarca tüm hayatımıza hakim kılındı mı?
Kılındı..
Üniversitelerde öğrenciler bu sebeple okuldan kovuldu mu?
Kovuldu..
TBMM’ye giren milletvekili bile.. “Biz başı açıkların hakimiyetini, başı kapalılarla paylaşmak istemiyoruz” diyen zalim yöneticiler (Yezid’ler) tarafından Meclis dışına atıldı mı?
Atıldı..
Bu vicdansız yasağı hayata geçirenlerin.. Bir milletvekilini başörtüsü sebebi ile TBMM dışına itenlerin Yezid’liği konusunda.. Kimsenin bir şüphesi var mı?
Yok..
YEZİD’LE İŞBİRLİĞİ YAPTI
Şimdi gelelim, “bu Yezid’den özür dileyen”e..
Kim özür diledi?
Fetullah Gülen..
“Yetki verilirse şefaat ederim” diyerek, özür dilemenin de ötesinde, Yezid’le işbirliği yaptı..
Bugünlerde kimsenin kafasını uçurmak mümkün olmadığı için, çağdaş Yezid, Hz. Hüseyin’i temsil edenleri, TBMM dışına itmekle yetinmişti..
Fetullah Gülen de, o Yezid’e sahip çıkmıştı..
Var mı, bu somut olaya itiraz eden?
Varsa, bir somut örnek daha aktarayım..
•
İmam Hatiplerin orta kısımları, 28 Şubat kararları sonrasında..
Direnen Erbakan Hoca, başbakanlıktan da indirilerek.
Yerine getirilen Ecevit – Yılmaz – Cindoruk hükümeti ile kapatılmıştı..
Haccac-ı Zalim’in zalimliğinin çağdaş bir örneği..
Bu zalimlerden birisi olan Ecevit’e şefaatçi olmanın yanı sıra..
TBMM’ye o kararı aldırtan generallerden Çevik Bir’e mektup yazıp, “Çok değerli komutan” diye başlayıp, “şu birkaç satırla huzurlarınızı işgal edeceğim için yüksek af ve hoşgörünüze sığınıyorum” diyen.. Ve o zalim generalden özür dileyen kimdi?
Fetullah Gülen..
Bir somut örnekte daha..
Haccac-ı Zalim’in kim olduğunu gördük..
Ondan özür dileyenin kim olduğunu gördük..
•
Bir somut örnek daha..
Kim Firavun?
Kim Hz. Musa?
Firavun’un bugünkü torunu İsrail, Mavi Marmara gemisinde 9 Müslümanı şehit ettiğinde..
Fetullah Gülen ne demişti?
Firavun’un çağdaş temsilcilerini lanetlemiş miydi?
Hayır.
Özür dilemişti..
FİRAVUN GÜLEN
Hangi cümle ile?
“İsrail’in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır” cümlesi ile..
Şimdi tekrar soralım..
Çağdaş Firavun İsrail’den özür dileyen Fetullah Gülen, Hz. Musa’yı temsil ettiğini iddia edebilir mi?
Tabii ki hayır..
Kendisi söylüyor, “Musa’ların Firavun’lardan özür dilediğini kim görmüş?”diye..
Firavun ortada..
Özür ortada..
Tek seçenek kalıyor..
Kendisi Hz. Musa’nın yolunda değil!
•
Benim dikkatimi esas çeken..
“Yezid – Hz. Hüseyin..
Haccac-ı Zalim – mazlum Müslümanlar..
Firavun – Hz. Musa..
Hz. Peygamber – Ebu Leheb, Utbe, Şeybe” karşılaştırmasında..
İslam tarihinde çok bahsi geçmeyen Utbe ve Şeybe’den söz edilmesi..
GÜLEN’İN CİNAYET MESAJI
Ve..
“Özür dileme”yi kastediyormuş gibi yaparak..
Açık açık, “cinayet” kelimesinin kullanılması…
Soru şu:
Hayatı boyunca, hep Yezid’lerle birlik olan.
Hep Haccac-ı Zalim’lerle iş bitiren..
Firavun’ları kızdırmamaya çalışan..
Ebu Leheb’lerin dostluğuna güvenen Fetullah Gülen..
“Tahşiye operasyonu” öncesinde sarfettiği sözleri de hatırlayarak düşünürsek..
Acaba ne demek istedi?
Kime, ne mesajı verdi?