Hocanın bedduası ters tepti. 25 Aralık’ı tezgahlayanlar tek tek gözaltına alındı. Takipsizlik kararı verilen soruşturmanın savcılık raporunda “25 Aralık soruşturmasını hazırlayanların hükümeti cebren ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri görülmektedir” denildi. TAKVİM’in ulaştığı rapora göre paralel polislerin kurum içi kullandığı Spark isimli programdan yaptığı yazışmalar, tüm planın Pensilvanya tarafından kurulduğunun delili oldu.
TAKVİM, paralel yapıya yakın olduğu ileri sürülen polis şeflerine yönelik yapılan 3. dalga operasyonuna gerekçe teşkil eden takipsizlik kararına ulaştı. 25 Aralık soruşturmasıyla ilgili bu takipsizlik kararında dünkü operasyonun şifrelerinin yer aldığı anlaşıldı. 25 Aralık operasyonu, Çağlayan Adliyesi’nde bildiri dağıtan Savcı Muammer Akkaş’tan alınmış ve üç savcıya verilmişti. Bu savcılar 25 Aralık soruşturmasını yürüttüler ve takipsizlik kararı verdiler. Takipsizlik kararı dün başlatılan üçüncü dalga operasyon için de delil teşkil etti. TAKVİM 350 sayfalık bu takipsizlik kararına ulaştı.
BAŞTAN AŞAĞI KANUN DIŞI
Kararda, örgüt üyeliği ve ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla başlatılan 25 Aralık soruşturmasının özel yetkili savcılıkça yürütülmesinin yasadışı olduğu belirtiliyor. Karara göre soruşturmadaki en önemli hukuksuzluklardan biri de TMK bölümünde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca (HSYK) atanan 3 hâkim olduğu halde nöbet listesine bakılmaksızın hep aynı hâkim tarafından iletişimin dinlenmesine dair kararlar verilmiş olması… Takipsizlik kararında dinleme kararlarını veren hâkimlerin hep Süleyman Karaçöl ve Menekşe Uyar oldukları tablolarla anlatılıyor. Karara göre, haklarında herhangi bir dinleme kararı olmamasına rağmen ‘dönemin Başbakanı’ Recep Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da dolaylı yollardan dinlenildi. Kararda yine Erdoğan’ın Kısıklı’daki konutu ile ilgili de GSM haritası çıkarılarak görüştüğü kişilerle ilgili telefon sinyal eşleştirmesi yapıldığı belirtildi. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bilgisayarlarından kurtarılan kayıtlar arasında 2012/656 sayılı dosyanın taslak fezlekesinde Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsederken ‘örgüt lideri dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ ibarelerinin kullanıldığı da görüldü.
DÖNEMİN BAŞBAKANI FEZLEKESİ
Takipsizlik kararında paralel yapının soruşturmada nasıl birlikte hareket ettiği şu ifadelerle anlatıldı: “Henüz soruşturmanın sonlandırılmasını gerektirir bir durum yokken takip edilen ihalelerin çoğunun yapılmadığı aşamada, ilgili tüm dosyalar 15-17 Aralık tarihleri arasında sonlandırılıp Cumhuriyet Başsavcılığımız’a getirmek suretiyle kolektif bir irade ortaya koyulmuştur.” Takipsizlik kararında devamla şu önemli ifadeler de yer aldı: “Yargı yetkisini kullanan makamların da anayasa ve yasalarla bağlı oldukları ve siyaseti dizayn etmek gibi bir görevleri bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’nın örgüt lideri olarak gösterilmesi ve ‘dönemin başbakanı’ ibaresi kullanılmak suretiyle fezleke düzenlenmesi, soruşturmayı hazırlayanların hukuki bir soruşturma görünümü altında, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni cebren ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiklerini ortaya koymaktadır.”
İŞTE O BELGELER
Hakim kararıyla Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bilgisayarlarından kurtarılan kayıtlar arasında 2012/656 sayılı dosyanın taslak fezlekesi olduğu ortaya çıktı. Paralel polislerin hazırladığı fezlekede, Recep Tayyip Erdoğan için “Yapılan çalışmalarda suç işlemek amacıyla kurulan örğütün lideri, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan…” ifadelerinin kullanıldığı ortaya çıktı.
96 KİŞİ HAKKINDA TAKİPSİZLİK KARARI
Savcılık 25 Aralık operasyonuyla ilgili takipsizlik kararı verdi. Bu karar doğrultusunda paralel yapıya yakınlığıyla bilinen Savcı Muammer Akkaş’ın şüpheli olarak dosyaya dâhil ettiği 96 kişi hakkındaki soruşturma düştü. 96 şüphelinin bir örgüt oluşturmadığı da takipsizlik kararında yer aldı. Kararda “Dosyanın bütününde şüphelilerin suç işlemek için örgüt kurduklarına, belirli bir hiyerarşik yapılanma içerisinde hareket ettiklerine ve sürekli suç işlemek için bir araya geldiklerine dair delil elde edilemediği anlaşılmıştır” denildi.
GİZLİ TANIK: HEDEF DARBEYDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, takipsizlik kararında, bir polisin gizli tanık olarak ifadesine yer verdi. Gizli tanık ifadesinde “Soruşturma ilk önce ihaleye fesat karıştırmak olarak başlatılmıştı. Ancak daha sonradan Başbakan’ın örgüt lideri olarak gösterildiği bir şema oluşturuldu. Soruşturmanın seyri değişince bazı tereddütler yaşanmaya başlandı. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten amirler ‘Bu soruşturmada görev almak şereftir. Hocaefendi de bu soruşturmayı yürütenlere dua ediyor’ diye kendi aralarında konuşuyorlardı” dedi.
Hocanın bedduası ters tepti. 25 Aralık’ı tezgahlayanlar tek tek gözaltına alındı. Takipsizlik kararı verilen soruşturmanın savcılık raporunda “25 Aralık soruşturmasını hazırlayanların hükümeti cebren ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri görülmektedir” denildi. TAKVİM’in ulaştığı rapora göre paralel polislerin kurum içi kullandığı Spark isimli programdan yaptığı yazışmalar, tüm planın Pensilvanya tarafından kurulduğunun delili oldu.
CİNER’i DOSYADAN ÇIKARDILAR
Gizli tanık ayrıca “Amirler sürekli olarak 15-20 telefon numarası getirip hiçbir suç görüşmesi yapmadıkları halde sırf Başbakan’ın yakınındaki kişiler diye dinleme kararı alınması yönünde rapor tutulması talimatı verdiler” dedi. İfadede “Soruşturmada Turgay Ciner de bulunuyordu. Ancak Fetullah Gülen, Turgay Ciner ile bir telefon görüşmesi yaptıktan sonra bunun dosyadan çıkarılması talimatı verildi. Soruşturma savcısı Muammar Akkaş tarafından da talimat verilerek Turgay Ciner’in hakkında hazırlanan kısımlar fezlekeden çıkarıldı” sözleri yer aldı.
YENİ DALGALAR GELECEK
Cumhurbaşkanı olarak ilk dış ziyaretini KKTC’ye gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda gazetecilere açıklama yaptı. Dün sabah gerçekleşen emniyetteki operasyonu değerlendiren Erdoğan, yeni bir operasyonun sinyalini şu sözlerle verdi: “Bildiğiniz gibi bu bir sürecin devamı. Bundan önceki iki dalgadan sonra yeni yeni süreç ortaya çıkıyor. Bu da sürecin devamı. Bu bir sondur denilemez. Belki burada da ortaya çıkacak yeni bilgi ve belgelerle dördüncü dalga da olabilir. Süreci sadece takip ediyoruz.” (TAKVİM)