Gülen grubu, Sinop’ta kendi yurtlarından ayrılmak isteyen öğrencileri “Elimizde senetler var, paraları ailenizden alırız” deyip tehdit ediyor.
Sinop’ta yurtlarından ayrılarak devlet yurduna geçen öğrencileri, senetlerle tehdit eden Gülen grubu mensuplarının, “Geri dönmezseniz, bu senetlerde yazan paraları ailelerinizden alırız” dedikleri ortaya çıktı. Öğrenciler de “Paranın büyük bölümünü ödememize rağmen, hepsini istiyorlar. Bazı arkadaşlarımız bu tehditten korktuğu için geri dönmek zorunda kaldı” diye konuştu.
‘150 KİŞİYDİ, 20 KİŞİ KALDI’
17 Aralık süreci ve ardından Başbakan Erdoğan’ın yaptığı çağrı üzerine çok sayıda öğrenci, paralel yapıya bağlı yurt ve evlerden ayrılmaya başladı. Üniversite öğrencilerinin yurt ve evlerinden, son dönemde artan toplu kopuşların önüne geçmek isteyen Gülenciler de her türlü yönteme başvuruyor. Sinop’ta kız öğrencilerin anlattıkları ise “Bu kadar da olmaz” dedirtecek cinsten. Sinop Üniversitesi öğrencilerinden T.V., bir zamanlar kalacak yer bulunamayan yurtlarda artık büyük boşluklar olduğunu söyleyerek şunları anlattı: “Başbakan ve AK Parti aleyhinde yapılan propagandalardan sonra öğrenciler kaçmaya başladı. 150 kişilik yurtta sadece 20 öğrenci kaldı. Bunun da birçoğu yurda girerken imzaladığı senetler yüzünden mecburen kalıyor. Yurda yerleşmeden önce bana bir yıllık yaklaşık 3 bin 400 TL’lik senet imzalattılar. Bunu sadece ben değil, yurtta kalan bütün öğrenciler imzaladı. Yurttan ayrılmak istediğimizde ise önümüze bu senetleri koydular. Bir yıllık senetlerin hepsinin parasını istediler. Daha önceki ayları ödediğimiz halde hatta kalmadığımız ayların dahi parasını vermemizi istediler. Bazı arkadaşlarımız, ailesini bu yükün altına sokmamak için yurda geri dönmek zorunda kaldı.”
KARA PROPAGANDA
Öğrenciler, paralel yapının, devlet yurtlarına sığınan öğrencilerin ailelerini arayarak kara propaganda yaptığını da öne sürdü. İşte Gülencilerin yurdundan ayrılarak Kredi Yurtlar Kurumu yurduna geçen M.A.’nın aktardıkları: “İş öyle boyutlara geldi ki, devlet yurtlarına yerleşen öğrencilerin ailelerini arayıp, ‘çocuğunuz kötü yola düşüyor’ diyorlar. Ailelere, ‘devlet yurtlarına gece saat 23.00’te giriş yapılıyor. O saate kadar çocuğunuz dışarıda kimlerle geziyor bilemezsiniz’ deniliyor. Onların yurtlarında televizyon ve internet yok. Zaman gazetesinden başka gazete de alınmıyor.” Sinop Kredi Yurtlar Kurumu Müdürü Adnan Menderes Dümen de bir günde yaklaşık 150 öğrencinin kendilerine müracaat ettiğini belirterek, “Basın İlan Kurumu üzerinden ilan vererek, vatandaşlardan boş binalarını bize kiralamalarını istedik. 500 kişilik yerimiz olsa o bile dolacak” dedi.
‘PEYGAMBER BEDDUA EDİYOR’
Gülencilerin ev ve yurtlarından hükümete ve Başbakan’a yönlik beddua seanslarını anlatan bir öğrenci: “Son olarak Peygamber efendimizin de, Başbakan’a beddua ettiğini söylediler ve ‘Siz de edebilirsiniz’ dediler.” (SABAH)
“Son olarak Peygamber efendimizin de, Başbakan’a beddua ettiğini söylediler ve ‘Siz de edebilirsiniz’ dediler.” Bu ifadelerden şunu anlıyoruz; yeni bir ‘Batıni’ hareketle karşı karşıyayız. Haşhaşi ve Hasan Sabbah’ın Batınilik hareketinin bir benzeriyle karşı karşıya olduğumuz gerçeğini artık saklamadan açık açık konuşulmanın zamanı gelmiştir. Tek Fark birini Şia, diğerinin Sünni, Alevi, Yeizidi… vesaire ne ararsan var-olur-olmalı hareketi olmasıdır. Bâtınilik Hasan Sabbah’ın şahsında yeni bir kimlik kazanırken, Modern Çağın Hasan Sabbah’ı Pensilvanyalı tarafından kendine münhasır bir transformasyonla Sünni İslam’ı Sünni Batınilik haline getirdiğini, getirmeye çalıştığını üzülerek görüyoruz. Bunu yaparken de alim olarak geçinen, İlahiyatçı olarak geçinenlerin suskunluğuna şaşırıyorum. Bu konuyu bizlerin dinlemesi, onların anlatması gerekirken, ilimleriyle amel etmeyenlere sesleniyorum; sizin ilminiz, yani ‘okuduğuyla amel etmeyenlerin ilminin hiç okumamışlar ilmi’ olduğunu bilmiyor musunuz? Beyler çıkın konuşun, bu konular sizlerin ilim alanlarınızın konuları, susmakla çocuklarınızı, yarınlarınızı tehlikeye, ateşe atmış olmuyor musunuz?
Sayın Başbakanımız tarafından dile getirilen ve toplum tarafından da teveccüh gösterilen Hasan Sabbah ve Haşhaşilik realitesine yeni bir boyut kazandırmanın da zamanı gelmiştir. Modern Çağın Hasan Sabbah’ı Pensilvanya’lının bu akımı ‘Sünni İslam’ın Bâtıniliği’ olduğunu bir gün herkes kabul edecektir.