MEDYAGUNDEM.COM- Gülen örgütü artık “beyin error” yaşıyor. Beyin gitti, akıl sürgün… Maskesi düşünce gerçek yüzleri ortaya çıkan Gülenciler, beddualardan sonra umudu rüyalara bağladılar.
Bugün Zaman gazetesinde Ali Ünal’ın yazısı “akıl tutulması”, “beyin hasarı”, “şiddetli patoloji” adına ibretlik bir örnek oldu.
Şu satırları okuyun ve ne demek istediğimizi iyi anlayın:
“Fakir’e şahsen tanımadığım iki bacıdan Zaman’la ilgili iki rüya intikal etti: Biri şöyle: ‘Türkiye, her tarafından depremlerle sarsılıyor. Fakat Hizmet’teki abiler bir kenarda dua ediyorlar, onların hepsi Zaman okuyucusuymuş.’ Diğeri de şöyle: ‘Türkiye’nin her tarafına semadan ateşler yağıyor. Zaman Gazetesi Hizmet mensuplarının ellerinde şemsiye olmuş ve o şemsiyelerle ateşlerden korunuyorlar.’
İki rüya da, vâkıa mutabık ve dolayısıyla sâdık görünüyor. Zaman, Bugün, Aksiyon, STV, kardeş kanalları, Irmak TV, Bugün TV’ye Allah (c.c.), Türkiye’nin ve İslâm’ın şu önemli virajında çok büyük hizmetler yaptırıyor. Bu hizmet kervanına muhakkak destek olmak ve katılmak gerekiyor.”
GÜLEN’İN TİRAJLARI İKİYE KATLAYIN TALİMATIYLA GELEN SAPIKLIK
Fetullah Gülen’den gelen “tirajları ikiye katlayın” talimatıyla Zaman’da belli ki Ali Ünal’a böyle bir yazı sipariş edildi.
Gülen tiraj hedefini artırınca, nasıl olacak ki o iş?
Elbette rüyalarla millet hipnotize edilecek!
Rüyalar haşa birer vahiymiş gibi anlatılıp, millete Zaman aboneliği dayatılacak.
Yakında Zaman ve tiraj temalı bol bol rüya okuyacağız Gülen örgütünden.
Hz. Peygamber’i kamyonet sırtına bindiren sapkın örgüt şimdi de rüyaları “İslam’ın şartı” gibi sunmaya başladı.
Daha önce de anlattık. Gülen örgütünde artık akıl terkedildi, rüyalar ve ruhlardan gelen haberlerle dağılan cemaat “manevi istismar” yoluyla bir nevi tehdit yöntemiyle bir tutulmaya çalışılıyor.
İşte Ali Ünal’ın son yazısı da “rüyada gördük farzdır” sapkınlığının belgesi.
Gülen örgütü öylesine kaybetti ki rüyalarla “maneviyat” satıyor.
Hangi aklı başında insan, hangi aklı başında Müslüman, ‘”ürkiye, her tarafından depremlerle sarsılıyor. Fakat Hizmet’teki abiler bir kenarda dua ediyorlar, onların hepsi Zaman okuyucusuymuş.” gibi bir zırvayla amel eder.
Hangi alı başında mümin, ‘Türkiye’nin her tarafına semadan ateşler yağıyor. Zaman Gazetesi Hizmet mensuplarının ellerinde şemsiye olmuş ve o şemsiyelerle ateşlerden korunuyorlar.’ gibi bir saçmalıkla hareket eder.
Gülen örgütünün akıl ve mantıktan yoksun, dinin özünden sapmış, şizofrenik bir vakaya dönüştüğünün son noktası bu…
“Türkiye yanıyor, ellerinde Zaman gazetesi tutanlar yanmıyor” sapıklığını rüyalarla cemaate empoze etmeye çalışan yapı için artık söylenecek söz de kalmadı.
Belli ki Gülen örgütü, üyelerine Zaman’ın tirajını artırmak için şemsiye açtırıyor, olan yine şemsiyeler açıldığında kapatamayacak koyun sürüsü gibi cemaat üyelerine olacak…
ŞAKİRTLERİ ARTIK RÜYALARINDA SERBEST BIRAKIN
Gülen örgütünün sapkınlıkta artık insan hayatı ve özgürlüğünü nasıl yok ettiğini anlamak için bile rüya meselesi önemli. Şakirtleri rüyalarında bile serbest bırakmıyorlar. Bari rüyalarında insanları serbest bırakın… Rüyalarında bari Zaman okumasınlar! Gitsinler Hürriyet’in, Milliyet’in sitesine girsinler, bırakın özgürce kamyon da devirsinler…. Size ne milletin rüyasından!
Gerçekten de bu bir akıl kaybetme alameti. Haşhaşı almaya devam ettikçe daha fazla alma ihtiyacının en belirgin göstergesi. Ali Ünal’ın bahsettiği gazete ve televizyonlar gerçekten de dozu çok yüksek derecede haşhaşlardır. Bir defa kendisini kaptıranın artık aklıyla, mantığıyla, Kur’an ve Sünnetle düşünmesi mümkün değildir. Biz her defasında bunu ispatladık elhamdülillah ama onlar bunu anlayacak akıldan uzaklar çünkü haşhaşın dozunu her geçen saniye daha da artırıyorlar. Başka bir ülkeden bir insan getirseniz ve ülkemizde olup biteni canlı şahit olarak takip ettirseniz, sonra da bu haşhaşi medyasını takip ettirseniz adam çıldırır, siz bu yalan ve iftira yayınlarına nasıl tahammül edebiliyorsunuz der. Bunlar kendilerini bu kadar aşağılık seviyelere indirdiler. İşte Ali Ünal aklını kaybetmiş bu şebekeden sadece birisi. Bütün şebeke üyeleri aynen onun gibi düşünür, hayal dünyalarında kendilerini ilahi bir yere koymaya çalışırlar. Başlarındaki zata asla laf ettirmez, Rabbimizin ayetleri ile ters düşen bir beyanatı ve söylemini duyduklarında dahi başlarındaki zatın dediğini doğru kabul edip Rabbimizin ayetlerini ciddiye almazlar. İşte sapkınlık bu derecelere ulaşmış, küfür derecesine gelmiştir. Yapmaları gereken şey; Kur’an’ı ve Hadis-i Şerif Külliyatını yeniden bir okusunlar, Feto’nun kitaplarını haşa Kur’an ve Hadis kitabı yerine koymayı bıraksınlar. İman ile küfür arasında çok ince bir çizgi var, buna dikkat etsinler. Müslümanlara zulmeden İsrail’e aşırı muhabbet, Müslümanlara kin duymak, Allah katında din İslamdır ayetine rağmen dinler arası diyaloğa çıkıp haşa Allah bilmez ben bilirim diyerek hırıstiyanlık ve yahudiliği de hak din olarak muhatap almak, İslam dininin en temel fonksiyonu olan adalet kavramını yok edip, hakim satın alacaksınız demek, kendi ülkesinin liderlerini alçakça dinleyip İsrail’e, Almanya’ya, ABD’ye satmak, vs. vs. vs. bütün bunları hangi ayet ve hadisle izah edecekler bulsunlar ve karşımıza çıksınlar, aksi takdirde ebedi ateşe düçar olacaklar. BİZ SADECE İKAZ EDİYOR VE KÜFRE GÖTÜREN BU DAVRANIŞLARDAN UZAKLAŞMALARINI, LİDERLERİNİ RAB YERİNE KOYDUKLARININ FARKINA VARMALARINI İSTİYORUZ.