Paralel örgütün tuzak kurduğu dernek ve vakıflar bir bir şikayetçi olmaya başladı. Müfettişler, farklı grupların yaptığı kutlu doğum etkinliği ve Filistin’e destek programlarının da suç sayıldığını tespit etti.
Paralel devlet yapılanmasının Fethullah Gülen ve fikirlerine muhalif düşünen onlarca grubu hedef aldığı ve birçoğunu kumpasla içeri attırdığı birer birer gün yüzüne çıkmaya başladı.
Tahşiye grubuna yönelik kumpasın yankıları sürerken şimdi de karanlık yapının, Elazığ, Adıyaman, Diyarbakır, Batman, Gaziantep ve İstanbul’da da kendine muhalif gördüğü onlarca grubu sindirmek için sahte delil ve senaryolarla akıl almaz operasyonlar yaptığı belirlendi. Hukuksuzluklar müfettiş raporlarıyla belirlendi.
Onlarca grup mağdur edildi
Elazığ’da İhya-Der, Adıyaman’da Vahdet-Der, Diyarbakır ve Batman’da Mustazaf-Der Gaziantep ve Şanlıurfa’da Vasat ve Hizbuttahrir, İBD-C ve KCK adı altında yüzlerce insana kumpas kuruldu. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra kendilerine kumpas kurulduğunu iddia eden onlarca kişi ve kurum yargıya başvurarak yeniden yargılanma talep etti.
Şikayet üzerine harekete geçen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu müfettişleri ile İçişleri Bakanlığının görevlendiği müfettişlerin aylardır yaptığı inceleme neticesinde şüpheli onlarca dava ve soruşturma olduğu belirlendi. Müfettişlerin dosyalar üzerinde incelemesini tamamladıktan sonra ise mağdur edilen yüzlerce kişinin de ifadesine başvuracağı öğrenildi.
Yapılan incelemeler neticesinde ise onlarca insanın evlerine delil diye konulan materyallerden veya Kutlu Doğum Haftası programına katıldığı, Filistin için düzenlenen eylemlere katıldığı veya Ramazan ayında kumanya dağıtıldığı gibi akla ziyan gerekçelerle ceza verildiği tespit edildi.
Deliller bile incelenmedi
Mağdur avukatlarının tüm itirazlarına rağmen mahkumiyete gerekçe gösterilen ve dernek binasında bulunduğu iddia edilen sözde hiç bir delilin bilirkişi tarafından incelenmesine izin verilmediği de en önemli tespitlerin arasında yer aldı. Tüm mağdurlara ise gözaltında neredeyse sadece Fethullah Gülen ve grubuyla ilgili sorgulamalar yapıldı.
Evine silah koymak istediler
Elazığ İhya Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği (İhya-Der)’ ve üyelerinin evlerine yönelik düzenlenen operasyonda her hangi bir suç unsuruna rastlanmadı. Bunun üzerine paralel polislerce önce dernek üyesi Harun Ayaş’ın evine silah konulmak istendi ancak ev halkının bunu fark etmesi üzerine kirli senaryo bozuldu. Burada amacına ulaşamayan karanlık yapı bu sefer gazete dağıtıcı ve dernek üyesi Yusuf Zaman’ın evine operasyon düzenledi. Kimsenin evde olmadığı sırada düzenlenen operasyonda polis evde sözde ‘askeri lojmanlara ait krokiler bulunduğunu’ iddia etti. Dönemin mahkemesi bunu gerekçe göstererek Zaman’ı mahkum etti.
ELAZIĞ’DA İHYA-DER üyelerinin basılan 3 katlı dernek binasında, sadece bir oda dernek yöneticisi Yavuz Öner eşliğinde arandı. Bir şey bulunamadı. Ama sadece polislerin arama yaptığı geriye kalan dokuz odadan birinde ‘Fethullah Gülen’e ait birkaç sohbet CDsi’ Gülen grubuna bağlı okul müdürünün okula giriş çıkış saatlerinin yazılı olduğu bir A4 kâğıdı ve Hüseyin Velioğlu’nun öldürüldüğü Beykoz’daki villada ele geçen 1999 tarihli bir CD bulundu. Bunlar delil olarak dosyaya girdi.
İkisi kadın 22 kişinin ceza aldığı Elazığ’daki İhya Der davasında bir çok hukuksuzluk tespit edildi. 2009 yılında yapılan operasyonda gazete dağıtıcısı, dernek yöneticisi ile dernek üyeleri gözaltına alındı. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği mahkumiyet 5 ay sonra ise Yargıtay 9. Dairesince jet hızıyla onandı.
(KEMAL GÜMÜŞ/STAR)