Gülen örgütü evleriyle ilgili korkunç gerçekler; yatakta fotoğrafımızı çekip şantaj yapıyorlar!

17 Aralık kirli operasyonu sonrası Ablalık görevini bırakan F.A, cemaat evinde kalan kız öğrencilerin yatakta fotoğraflarını çeken Paralel Yapı’nın bunları şantaj ve tehdit amaçlı kullandığını söyledi.

Fetullah Gülen Cemaatinde yaklaşık 2 yıl ablalık yapan F.A. Akit’e şok açıklamalarda bulundu. Bazı kız öğrencilerin başları zorla açtırılarak emniyet mensuplarıyla evlendirildiğini, kız öğrencilerin yatarken uygunsuz fotoğraflarının çekildiğini, kız arkadaşlarının fotoğraflanarak şantaj ve tehdit edildiğini ifade eden F.A., “Yurtlardan öğrencilerin çoğunluğu ayrıldı ve dönem sonunda buralarda kimse kalmayacak, tamamen boşalacak” dedi.

F.A., Gülen yurtlarında yaşananları Akit’e anlattı:

“BABAM CEMAATİN EN BÜYÜK ABİLERİNDENDİ İFTİRA ATTILAR

– Babanız ikna oldu mu?

– Ablalar daha sonra beni görev yapıp yapamayacağımı teyit etmek için aradılar. Bu anlamda babamın ikna edilmesi gerektiğini söyledim. Ve bu sırada kardeşimden, babam cemaatte büyük abi iken babama iftira atıldığını daha sonra sürgün edildiğini cemaattekilerin buna engel olabilecek durumları varken daha da körüklediklerini öğrendim. Halbuki babam cemaatin en büyük abilerinden ve iyi hizmet eden insanlarından bir tanesiydi. Tabi bu durum ailemizi maddi ve manevi anlamda çok etkiledi. Bu tür durumlar benim zihnimdeki cemaat müspet intibasını yıktı.

“DÖNEM SONUNDA YURTLAR TAMAMEN BOŞALACAK”

 – 17 Aralık sürecinden sonra cemaatten ayrılan insanlar var mı ve bu bağlamda bir çözülme yaşanıyor diyebilir miyiz?

– Ciddi anlamda ayrılmalar yaşanıyor. Mesela geçenlerde üst kademede görevli ablalardan üç tanesi kimseye haber vermeden evlerden ayrıldı. Bu tür ayrılmalar cemaat için önemli bir durumdur. Okulların kapanmasının ardından öğrenci evleri ve yurtlarının tamamen kapanacağını düşünüyorum. Şuan yurtlardan ayrılan öğrencilerin sayısı oldukça yüksek. Ayrılmak isteyen öğrenciler paraları yatırdıkları için geri alamıyor ve mecburen dönem sonunu bekliyor. Dönem sonunda göreceksiniz yurtlar tamamen boşalacak ve örgüt yurtlarına kimse gelmeyecek.

“AKİT GAZETESİ ALIP OKUMAMDAN DOLAYI ÇOK SİNİRLENDİLER”

– Cemaat içinde hangi iletişim araçlarını kullanabiliyor  öğrenciler?

– Sadece cemaatin gazeteleri, yayın organlarına izin veriyorlar. Akit Gazetesi gibi gazetelere veya bu minvaldeki TV kanallarına izin vermiyorlar. İnsanların gerçekleri görüp, uyanmasından korkuyorlar. Benim bir Akit Gazetesi alıp okumamdan dolayı çok sinirlendiler.

“ARKADAŞIMI FOTOĞRAFLADILAR, ŞANTAJ YAPTILAR”

– Cemaatte kalan öğrencileri bazı nedenlerden dolayı takip etme, fotoğraflarını çekme gibi durumlar olduğu ve kendilerine itaat edilmesi noktasında şantaj mahiyetinde bunların kullanıldığı söyleniyor doğru mu?

– Öğrencilere programlarda slayt hazırlayacağız diyerek öğrencilerden habersiz ev halleriyle fotoğrafları çekiliyor. Düşünebiliyor musunuz, yatağında yatan kız öğrencinin değişik açılardan fotoğrafları çekiliyor ve bu salonlarda insanlara izlettiriliyor yada öğrencilerin sözde manevi hayatını kötü etkilemesin diye erkek arkadaşa karşı çıkıyorlar. Eğer bir yerde bir öğrenci arkadaşıyla ile görünürse fotoğrafını çekip ailelerine söylemekle tehdit ediyorlar. Hatta bir öğrenciyi arkadaşıyla bir yerde fotoğraflamışlar ve bunu kendisine karşı şantaj ve tehdit unsuru olarak kullandılar.

“BAŞÖRTÜSÜNÜ ZORLA AÇTIRDILAR”

– Cemaat içinde yetişmiş bayanların devlet kurumlarında çalışan insanlarla evlendirildiği, gerekirse başörtülerini açmalarının istendiği iddia ediliyor. Bu doğru mu?

– Evet böyle durumlar söz konusu. Bir tanıdığım, cemaatle de ilişkisi olan biri eşi polis diye fişlenmek kaygısıyla başörtüsünü zorla açtırdılar.
Bir de şöyle bir durum var; Kore film yapımcıları filmlerinde kendi kültürlerini ve inançlarını yansıtmak adına bir nevi misyonerlik gibi imgeler, durumlar kullanıyorlar. Bunları da Müslüman ülkelerde izlenmesini sağlıyorlar. Bu Türkiye’de cemaat eliyle gerçekleşiyor. Cemaatte de daha çok imam-hatipli ve ilahiyat kökenli öğrenciler üzerine uygulanıyor. İnsanlar bu filmlere mübtela oluyorlar. Sonrasında sempati duyuyor ve Kore kültür merkezlerine gidip İncil okuyarak Hıristiyan oluyorlar. Hatta öyle ki Koreliler şehrimize gelip alenen misyonerlik çalışmalarını yapıyorlar. Benim arkadaşımın İmam Hatip Lisesi’ne giden bir arkadaşı bu şekilde Hıristiyan oldu.

‘İNLERİNE GİRECEĞİZ’ DENİLDİĞİNDE KORSAN KİTAPLAR TOPLATILMIŞ!

– Cemaatte okutulan bazı kitapların içeriği ile ilgili söyleyecekleriniz nelerdir?

– Şöyle ki; bunlar Fetullah Gülen’in sözlerinden, risalelerden, sahabe hayatlarından kıssalarla sohbetlerde anlatmak üzere bir kitap derliyorlar ve bunu da kaçak yollarla basıyorlar. Daha sonra Erdoğan’ın ‘inlerine gireceğiz’ söylemlerinden sonra evlerdeki bu tür dökümanları hep topladılar. Bunun haricinde ortadan kaldıramayacakları şeyleri de şifreliyorlar. Mesela Fetullah Gülen’in kitaplarına; “polinom”, risalelere; “RNK”, tesbihata; “şarkı” gibi isimler kullanıyorlar. Telefonlarda ise cemaatsel kavramları kullanmamaya çalışıyorlar. Ev ablasına “sınıf başkanı” ifadesi kullanıyorlar.

“ASIL YOLSUZLUĞU BUNLAR YAPIYORLAR”

– Hangi olay sizin cemaatteki görevinizi bırakmanıza neden oldu?

– Bu 17 Aralık süreciyle beraber Başbakan aleyhinde propagandalarla başladı. Daima onu kötüleyen söylemler geliştirdiler. Bunun yanında öğrenci evlerinin maddiyatı iyi değilken dışarıdan daha fazla insan kazanmak adına bizi daha da mağdur ettiler. Biz yardım talebinde bulununca Kimse Yok mu Derneği’nden bize yardım getireceklerini fakat bunun için bizim kimlik bilgilerimizin gerektiğini söylediler. Bizden kimlik bilgilerimizi aldılar. Bize yardım etmek yerine  yine insan kazanmak için o yardımları özel evlerde kalan öğrencilere götürdüler. Bir de bunun yanında evde topladığımız paralardan cemaatin havuzunda toplanmak üzere para alıyorlardı. Sözde diğer daha mağdur evlere takviye yapmak amacıyla. Fakat öyle bir durum da yoktu ortada. Dolayısıyla biz paraların nereye gittiğini bilmiyorduk ve maddi anlamda mağduriyet yaşıyorduk. Buna karşılık büyük ablalar çok müreffeh bir hayat yaşıyorlardı. Yolsuzluk olduğunu söylüyorlar. Fakat asıl yolsuzluğu bunlar kendileri yapıyorlar. Bütün bu durumlar benim zihnimdeki cemaat ve hizmet sempatisini bitirdi, diyebilirim. (YENİ AKİT)