AYM’nin Twitter kararını yorumlayan Erdoğan’ın kurmayları Haşim Kılıç’ın Köşk hesabı yaptığı görüşünde. Kılıç’ın önüne gelen fırsatı değerlendirmek adına risk aldığı belirtiliyor.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, Anayasa Mahkemesi’ni yüksek mahkeme yerine koyarak ve ilk mahkemelerin alanını işgal ederek verdiği Twitter kararı Ankara’da “Cemaatin mesajı yerini buldu” yorumuna neden oldu. Anayasa Mahkemesi kararı üzerinde tartışmalar devam ederken, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kurmayları tarafından da masaya yatırıldı.
Kılıç’ın çıkışları, hukuki açıdan sorunlu Twitter kararı, Anayasa Mahkemesi üyelerinin tamamının karardan haberdar olmaması iddiaları “Kılıç’ın Köşk hesabı” olarak değerlendirilirken, eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in adaylık süreci ile benzerlikleri sebebiyle “Sezer Sendromu” tanımı yapıldı. Cemaat’in AK Parti ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a karşı açtığı savaşta Cumhurbaşkanlığı için Abdullah Gül’e alternatif olarak Haşim Kılıç ve Meral Akşener’i yüksek sesle dile getirmesinin Kılıç’ın çıkışında etkili olduğu ifade edildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün HSYK Kanunu’nu veto etmemesinden dolayı cemaatin tepkili olduğu ve cemaatin bundan sonraki cumhurbaşkanı adayının öncelikle Haşim Kılıç, sonra Meral Akşener olduğu bizzat cemaat yöneticileri tarafından dile getirilmişti. Fırsatçılık ile eleştirilen Kılıç’ın, cemaat ve cumhurbaşkanı arayan muhalefetin durumuna “siyasi aktivizm” ile mesaj gönderdiği belirtildi. Özellikle Başbakan Erdoğan’a yönelik sözleri, davetli olduğu programdan sonra basın mensuplarının karşısına hazırlıklı çıkışı ve siyasete doğrudan gönderdiği mesajlar, “Kılıç, Köşk hesabını ilan etti” olarak yorumlandı. Yapılan değerlendirmelerde Haşim Kılıç’ın önüne gelen fırsatı değerlendirmek adına risk aldığı ve Anayasa Mahkemesi’ni de zor duruma soktuğu ifade edildi. Twitter ile ilgili verilen kararın birincil mahkemelerin yok sayılması, süper temyiz mahkemesi konumuna gelme, yüksek mahkemenin alanını işgal etme gibi birçok nedenle hukuki açıdan sorunlu bulundu. Hukuki sorunların yanında, dile getirilen iki büyük iddia ise ortada hukuki tartışmaların ötesinde bir durum olduğu yorumlarına neden oldu. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın açıklamalarının aksine kararın kurulun tamamının toplanması ile görüşe açılmadığı, bazı üyelerin görüşmeden haberi dahi olmadığı ve hatta konu ile ilgili raportörün hazırladığı raporun detaylı görüşülmeden imzaya açıldığı iddiaları gündeme geldi.
‘SEZER SENDROMU’
Bu iddiaları ve hukuksal sorunları masaya yatıran kurmaylar, Kılıç’ın çıkışı için “Sezer Sendromu” tanımı yaptılar. 2000’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer’in de benzer çıkışlarla, “Özgürlükçü Cumhurbaşkanı adayı” profili çizdiği hatırlatılırken, Kılıç’ın da aynı yönetimi izlediği ifade edildi. Kılıç’ın, bu yöntem ile mecliste muhalefetin, toplumda da CHP, MHP ve cemaatin Köşk adayı olarak öne çıkacağı değerlendirmesi yapıldı. (SABAH)
Bu ülkede tek denetlemeyen yer Anayasa Mahkemesidir. Parlamentodan, Meclisten daha üstün bir konumdaki bu kurum yeniden düzenlenmelidir. Dünkü doktorlarla, bugünde HSYK ile devam eden kararlar yargı darbesinin yaklaştığını göstermektedir. Buradan Haşim Kılıç’a sesleniyorum; hiç heveslenme, köşkü unut, kendini çok fazla kurnaz sanma, bu ülkeye ihanet edenlerin sonunu nerelere varacağını hesaplamadan paçaları sıyırma, sadece biraz gürültü oluşturursun o kadar. Hükümetin yargısal darbe girişimlerine karşı demokrasiyi koruyacak reflekslerle hareket edebilecek bir hukuki yapı oluşturması gerekmektedir. Demokrasilerde hiçbir kurum ve kuruluş hesap vermeme hakkına sahip değildir. Anayasa Mahkemesi’nin de hesap verecek bir konuma getirilmesi gerekir. Erken öten horozun da sigaya çekilmesi gerekir. Şahsi ihtirasları yüzünden bu ülkenin demokratik kurumlarına zarar veren şerefsizlerden de an kısa zamanda hesap sorulması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyeleri tarafsızlığını yitirmiş olmanın ötesinde şahsi ihtiras ve ikballeri için siyasi kararlar almakta olup, en kısa zamanda istifalarını bekliyoruz. İstifa etmiyorlarsa Türkiye tarihinde belki ilk defa olacak, Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa Mahkemesi lağvedilmeli, üyeleri de azledilmelidir. Bundan sonraki kararlar yok hükmündedir.
Yasa degisikligi cumhurbaskanina gittiginde bazi maddelerin degismesini istemis,mecliste bu degisikligi yapmisti.yanlis hatirlamiyorsam.Cumhurbaskani birkan ayrinti daha var demisti degistirilmeyen.Simdi aym bu denilen maddeleri durdurdu.Bunu nasil okumaliyiz.Cumhurbaskani ve kilic arasindaki bu uyumu?.Unutmayalim twiterin ersime acilmasida en cok Gülü sevindirmisti.Ayni sevinci,mutlulugu simdi duyuyormu bir aciklama bekliyoruz.Aci ama sn Gülde siyasi kariyerini bitirdi,aym üyeleri gibi.