7.000 kişilik dinlenme listesinde adı bulunan Star Gazetesi yazarı Hakan Albayrak, Fethullah Gülen grubunu kastederek “Onlar artık RESMEN hain.” dedi.
İşte Albayrak’ın yazısı:
Kimimiz siyasetçi, kimimiz akademisyen, kimimiz gazeteci, kimimiz yazar, kimimiz sivil toplum temsilcisi, kimimiz işadamı, kimimiz sanatçı… binlerce terörist bir araya gelip, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bir örgüt kurmuşuz, iyi mi?
Kendileri gibi düşünmeyen kim varsa “Selam Terör Örgütü” başlığı altında fişleyip takibe almışlar.
Belki ileride davadan döner diye kendileri gibi düşünenleri bile takibe almışlar, açıklarını bulup koz olarak saklamak için.
Yedi bin kişinin telefonlarını dinlemişler.
Benim üç telefonumu dinlemişler.
Zindana tıkmak istiyorlarmış bizi.
Telefon konuşmalarımızı eğip-büküp terör delili gibi kullanmaya yeltenmişler.
‘Hapse tıkamadıklarımızı da çamur atıp iz bırakmak suretiyle itibarsızlaştırırız’ demişler.
Kimler mi?
Yıllardır hoşgörü, sevgi, dostluk, kardeşlik, barış deyip duranlar.
Şimdilerde diktatörlükten, otoriterlikten, baskı düzeninden vs, vs, vs, dem vuranlar.
Ahlak abidesi, demokrasi şampiyonu filan geçinenler.
Malum camia.
Paralel Devlet.
Diktatörlük nasıl olurmuş, otoriterlik nasıl olurmuş, baskı düzeni nasıl olurmuş, cümle âleme göstermeye hazırlanan o korkunç şebeke suçüstü yakalandı.
Mevcut ve potansiyel muhalefeti bir çırpıda ortadan kaldırmaya hazırlandıkları iddia edilen “Balyoz”cularınki gibi bir ihtilâl peşindeymiş “Paralel”ciler.
İsrail’le ilişkilerin bozulmasından, kardeş halklarla yakınlaşılmasından, Avrupa Birliği karşısında şahsiyetli bir duruş sergilenmesinden, PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşülüp barış konusunda anlaşma sağlanmasından, ekonomi ve dış politikada küresel (emperyalist) politikalara boyun eğilmemesinden şikâyetçi oldukları kendi beyanları ile sabit olduğuna göre, bu ihtilâl, hiç şüphesiz, uluslararası sistemin ağalarına hizmet eden bir ihtilâl olacaktı.
Bu alçakça komplo ve belki de bunun gibi daha niceleri ortaya çıkmasın diye, yargıdaki beşinci kol elemanlarıyla mücadeleyi “Yargıya müdahale! Hukuka hançer!” tezviratıyla sabote etmeye çalışmıştılar; fakat hükümet bu kuru gürültüye pabuç bırakmadı ve görevden alınan savcıların yerlerine gelen yeni savcılar ilgili belgeler ortaya çıkarıp ihaneti ifşa etti.
Islak imzalı ihanet belgelerinden söz ediyoruz.
Onlar artık RESMEN hain.
***
Hainleri rahatsız eden bir adam olmak ne güzel.
Ülkemize ve bütün İslam dünyasına kastedenlerin çarkına karınca kararınca çomak soktuysam veya en azından böyle bir istidat gösterdiysem ne mutlu bana.
O listede adım geçtiği için mutluluk duyuyorum, şeref duyuyorum, elhamdülillah diyorum.
***
Tarihin en büyük ‘telekulak’ skandalı ortaya çıkınca, Paralel Devlet Yapılanması hemen harekete geçip, güya Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal’e ait bir ‘montaj kaset’ sürdü piyasaya.
Aklınca gündemi saptırıyor.
Yağma yok!
Konumuz, Paralel Devlet Yapılanması’nın darbe girişimidir!
Bunun hesabı çatır çatır sorulacaktır!
Başbakan Erdoğan ve ailesine gelince…
Onların üzerinde şaibe bulutları oluşturmaya çalışanlar avuçlarını yalasınlar.
Biz başbakanımızdan da ailesinden de eminiz.