12 Haziran seçimleri sonrası hükümete muhalefet etmeye başlayan Gülen grubu muhalefet dozunu giderek artırdı. Grubun hedefi ise 30 Mart yerel seçimleri…
Gülen grubunun 12 Haziran 2011 seçimlerinden sonra hükümete yönelik giderek artan muhalefeti siyasi bir hamleye dönüşüyor. Genel seçimin ardından cemaat medyasının keskin muhalefetiyle başlayan süreç, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik tutuklama girişimiyle açık operasyon halini almıştı. Gülen grubu, devam eden dönemde muhalefete devam ederken Gezi Parkı olaylarında da uluslar arası komplonun yanında saf tuttu.
CHP’yle ittifak işliyor
“AK Parti’ye muhalefet etmek ve Başbakan Erdoğan’ın düşürülmesi politikası” gereği bu süreçte CHP ile de temasa geçildi. Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’da da Mustafa Sarıgül’ün ana muhalefet partisinden aday yapılması sağlandı ve bu gelişmelere bağlı olarak Kılıçdaroğlu’na tam destek sözü verildi.
17 Aralık’ta başlatılan hükümete karşı son operasyon da “içeride” CHP’ye verilmiş sözün gereğiydi. Paralel bir çalışma yapıldığı görülüyor. CHP Genel Başkanı operasyon konusunda doğrudan bilgilendiriliyor. Bu nedenle Kılıçdaroğlu sık sık “operasyonun arkası gelecek” demeçleri veriyor.
Hedef Ak Parti’yi 2009’un altına düşürmek
Yerel seçimler 30 Mart 2014 günü yapılacak… Hükümete karşı açık savaş ilan eden “cemaat”in bu seçimlerdeki hedefi Ak Parti’yi 2009 yerel seçimleri seviyesinin altına indirmek. O seçimde AK Parti yüzde 38.8 oy almıştı. Siyasi kulislere yansıyan iddialara göre yaklaşan seçimlerde hedef olarak yüzde 38.8’in altı belirlendi. AK Parti’yi bu oranın altına indirmek cemaatin siyasi gücünü gösterme eşiği olarak görülüyor.
Bu hedef doğrultusunda özellikle büyük illerde çalışmalar başlatıldı. Geleneksel olarak CHP’ye oy vermeyen dindar karakterli cemaat tabanına yeni politika anlatılmaya başlandı. Tepkilere karşı Erdoğan karşıtı söylem artırıldı. 17 Aralık operasyonunun yaygın bir propagandaya dönüşmesi ve hatta yerel yönetimlere de sıçratılması için yeni girişimlerde bulunulacak. (HABER 10)