Gezi imamı İhsan Eliaçık, “Üç gün boyunca yağma, talan, tecavüz serbest olan bir olay nasıl ‘fetih’ oluyor?” dedi.
Taksim’de başlayan ve Türkiye’nin birçok ilinde terör eylemlerine dönüşen Gezi olayları sırasında cuma namazı kıldıran, bu yüzden adı “Gezi imamı”na çıkan İhsan Eliaçık’tan İstanbul’un Fethi ile ilgili skandal sözler.
“AYASOFYA’NIN CAMİ OLMASI KUR’AN’I İNKAR”
İstanbul’un Fethi’nin ardından Ayasofya’nın cami yapılmasının tarihi bir hata olduğunı söyleyen Eliaçık, bunun Kur’an’ı inkar olduğunu savundu:
“Bırakın açılmayı, müze olarak da kalmamalı tekrar kilise olabilmelidir.”
İnsan Eliaçık devamında şunları söyledi:
“TECAVÜZ, YAĞMA NASIL FETİH OLUYOR?”
“52 gün top ateşi yağdırılan,üç gün boyunca yağma, talan, tecavüz serbest olan bir olay nasıl ‘fetih’ oluyor?
Yunan İzmir’e, İngiliz İstanbul’a, Rus Kars’a, Fransız Maraş’a girince işgal, Türk İstanbul’a girince ‘fetih’ oluyor öyle mi?”
işgal edilen ülke kiminse elbetteki o ülke halkı bunu işgal olarak adlandırır. bizanslı değilsek de istanbulun alınması elbetteki bizim için fetihtir. Sen bizans özentisi olduğun için işgal olarak algılaman son derece normal şaşırmadık ama sana birşey söyleyeyim, gezi hocası, tipin, kılığın hiiç müsait değil ne kadar yalarsan yala bizansın g.tünü seni birliklerine almazlar onlar. almazlar.. senin gibileri g.tlerini silmek için tuvalet kağıdı olarak kullanır klozetin deliğine atar sifonu çekerler. Yakın yarihimiz senin giblerin hazin hikayeleriyle dolu.
İhsan sen tam bir malsın ulan! Evet aynen senin dediğin gibi; işgal ve fetih! Bak İhsan senin zeka özürlü ve akıl fukarası olduğunu ilk okul mantığıyla şöyle anlatayım. Yunan İzmir’e, İngiliz İstanbul’a, Rus Kars’a, Fransız Maraş’a girip barınamadan çıkıyorsa veya oraya yerleşemeden defol olup gidiyorsa veya veya kalıcı olamıyorsa, yada kaldırılıp atılıyorsa buna ‘işgalden’ başka ne denebilir ki? Terminolojinde başka bir terim, kavram…vesaire varsa aha bu deyiver maaal! Eğer bahsettiğin ülkeler işgal ettiği zikredilen topraklarda bu gün mevcudiyetini sürdürebilselerdi, yani o topraklar onların malı haline gelseydi kendileri için, kendileri adına bir ‘Fetih’ olmayacak mıydı maaal! Terminolojinde başka bir terim, kavram…vesaire varsa aha bu deyiver maaal! Alınan her bir toprak parçası ‘Fetih’ değil de ne maaal! Hadi bunu farklı bir terimle, kavramla açıklasana, dünyada kullanılan başka bir kavram varsa çık anlat bizde; Haaaa İhsan doğru söylüyor, biz yanlış biliyoruz diyelim. Seni ortalığa atanlar maaal olduğun için ortalığa attıkları belli değil mi? Kullanılmaya elverişli biri olmandan dolayı değil mi?
Bizans’a o topraklar gökten mi indi, Doğu Bizans ta İran’a, Batı Bizans ta İspanya’ya kadar dünya ilk kurulduğu gün mü verildi. O toprakları Bizans işgal etmedi mi, işgal ettikleri toprakları ‘Fetih’ ettim demedi mi maaal!
Üç gün boyunca tecavüz ettiğine dair Osmanlı demiyorum, bir tane Bizans kaynağı göstersene gösteremezsen şerrrrrefsizsin!
Dünyanın en iyi Bizans tarihçilerinden birisi “Bizans Tarihi – Ostrogorsky” dir. http://www.genelturktarihi.net/bizans-tarihi-ostrogorsky linkinden “Bizans Tarihi” pdf olarak indirebilirsin hadi tek satır göster de görelim. Hadi ispata davet ediyorum, ispatlayan şerrrrefsiz olsun emi!
Sen önce tarih öğrenmeyi falan bırak, önce ilk okul mantığıyla olayları düşünüp değerlendirmeyi öğren sığır.
İhsan eliaçk, hetih törenlerine gelen patrikhane yetkilisinden daha mı fazla rum olarak hissediyor acaba kendini.
Bak İhsan, Ostrogorsky FETİH ve İŞGAL için ne diyor. İyi bak bunu ben söylemiyorum.
Ostrogorsky’den kısa alıntılar;
Nikephoros Phokas İstanbul’da kendisi için yapılan muhteşem bir törenden sonra Anadolu’da Seyf ed- Devle’ye karşı mücadeleyi ele aldı. Burada da hareketle en büyük bir başarı ile taçlandı. Birbiri arkasına Kilikya’da Anazarbos, etrafında o kadar mücadele edilmiş olan Maraş Raban ve Dülük (Dolikhe, Telukh) düştüler, 962 Aralık ayında zor bir kuşatmadan sonra Seyf ed- Devle’nin başşehri Halep de sukut etti. Her ne kadar bunların “işgali” henüz “FETİH” anlamı taşımıyorsa ise de, Bizans başkumandanın muzafferane ilerleyişi onun büyük üstünlüğünü göstermektedir…..
Doğuda yapılan Bizans ‘FETİHLERİ’ her şeyden önce Anadolu aristokrasisinin eseridir. Bunlar aynı zamanda ise, Bizans’ı kafirler aleyhine savaşa iten güçlü bir dini şevk ve heyecanın sonucudur.
İmparator sıfatıyla Nikephoros, bir zamanlar Romanos II. Emrinde domestikos olarak başlamış olduğu “FETİHLERİ” devam ettirdi.
Yine Ostrogorsky’nin kısa kısa alıntılar;
Nikephoros Phokas’ın yaptığı “FETİHLERİN” Asya topraklarında olmasına mukabil….
Anadolu’da son üç muzaffer imparatorun yaptığı “FETİHLER” neticesinde Bizans’a tabi arazide….
Selçuklular tarafından, bir zamanki Bizans “FETİHLERİNİN” parlaklığını solduran bir süratle süpürüldü….
Türkler bunu Bizans’a karşı bir taarruz ve “FETİH” harbine girişmek için fırsat addettiler…
Haçlı seferi bir “FETİH” aleti oldu ve Hristiyan doğu devletine cephe aldı…
Buna benzer Ostrogorsky’nin bir sürü FETİH ve İŞGAL için ifadelerini sana yazabilirdim ama gerek yok, biraz otur da kendi kaynaklarından FETİH ve İŞGAL mantığını, nerede ve nasıl bir ifade-terim-mantık olarak kullanıldığını öğren de gel diyorum.