Anasayfa / ANALİZ / Gezi Parkı üzerinden yürütülen kirli oyun!
gezi-parki

Gezi Parkı üzerinden yürütülen kirli oyun!

MEDYAGÜNDEM- Gezi Parkı’nda iki gündür neler olup bittiğini anlamadınız mı hala? İki gündür ne olup bittiğinin yanıtı şu tek cümlelik itirafta:

“Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı? Hadi gel. #direngeziparkı”

Bu ifade de oyuncu Mehmet Ali Alabora’ya ait.  Twitter’da Gezi Parkı’ndan Tahrir yaratma emelini aynen böyle itiraf etti.

Meselenin sadece ağaç ve Gezi Parkı olmadığını Doğan Medya Grubu’nda çalışan pek çok gazeteci de Twitter’dan ilan etti.

Şunu iyi bilin ki, İş Bankası’nın reklam yüzü M. Ali Alabora’nın nasıl hem sosyalist hem de çılgın bir kapitalist olabildiğinin yanıtı aynı zamanda Gezi Parkı’nda yaşananların da şifresidir…

Peki Gezi Parkı’nda neler oluyor?

Gezi Parkı’nda topu topu yayalaştırılacak kısım için yerlerinden sökülüp başka bir yere dikilecek 13 ağaç için koparılan fırtına da neyin nesi?

Kim bu Gezi Parkı’nı ölümüne direniş alanı haline getirmeye çalışan binlerce insan?

Gezi Parkı’ndan iktidarı devirme hayalleri kuranların kim olduğunu analiz edebilmek için, orada kimlerin yer aldığı ve hangi medya kuruluşlarının bu işte nasıl bir rol üstlendiklerinin sorgulanması gerek…

Daha ilk günden Doğan Medya Grubu, Gezi Parkı’ndaki “direniş” için olağanüstü  bir misyon edinmiş durumda. Hürriyet’in internet sitesi ile Radikal ve Posta gazeteleri Gezi Parkı’ndan Tahrir yaratmak için ateşe tam anlamıyla körükle gidiyorlar…

İşin ilginç yanı Hürriyet gazetesinde son üç gündür iktidara karşı aleni bir “savaş” görüntüsü veren yazılar dikkat çekiyor. Yılmaz Özdil dün Başbakan Erdoğan’a “Hitler” diyerek hakaret etti, bugün de açık açık “iktidarın devrilmesi duası” yaptı. Ahmet Hakan bile zıvanadan çıkmış biçimde Yılmaz Özdil’le yarışıyor.

Daha da ilginci sosyal medya performansları dikkate alındığında ve Gezi Parkı’nda “direniş nöbeti” tutanların profiline bakıldığında özellikle Doğan grubu gazetecilerinin militan gibi örgütlü katılımı ve psikolojik harekat düzeyi yüksek tavırları ortada normal olmayan bir durum olduğunu ele veriyor.

Öyle bir hal ki gelinen nokta, Doğan Grubunda çalışıp da Gezi Parkı’ndaki eyleme destek olmayanı, oraya gitmeyeni adeta dövüyorlar… Tam anlamıyla bir “mahalle baskısı” yaşanıyor. Gazeteciler birer militanlaşmış iktidarı devirme neferlerine dönüşmüş durumdalar. Çünkü gazetecilik prim yapmıyor o dünyada, varsa yoksa hükümet karşıtlığından kariyer hesabı…

Bugüne kadar hiçbir toplumsal meselede böylesi militan gibi davranılıp, gazeteciliğin militanlaştırıldığı süreç de hiç yaşanmadı. Oda TV davasında Nedim Şener ve Ahmet Şık için Taksim’deki “eylemler” bile şu son protestonun gerisinde kalır…

Gazetecilerin içinde bulunduğu ruh hali gösteriyor ki, militanlaşan gazeteciler motivasyonunu çalıştıkları kurumlarda yüksek yerlerden alıyorlar. Kim bu gazetecileri böylesine yüreklendirip, cesaretlendirip, hükümetin üzerine salıyor?

Ne kadar militansan, ne kadar küfrediyorsan, ne kadar eylem koyuyorsan o kadar değerlisin çalıştığın kurumda…

“Kariyerperest” gazeteci tayfası hele hele Doğan medyasının o kolejli çocuklarının bile “romantik devrimcilere” dönüştüğü Gezi Parkı “direnişi”, bu gazeteciler için yeni kariyer hedefinin “hükümeti devirmek” olduğunu düşündürtüyor. Belli ki “askerden ümidi kesen” darbeci medya, “iş başa düştü” deyip “Tahrir provası” ile iki tane ağaçtan iktidar devirme macerasına girişmiş durumda…

Seks yazarı Ayşe Arman’ın bile gidip Gezi Parkı’ndan “direniş fotoğrafı” vermesi ve köşesinden hükümete saldırması başka nasıl düşünülebilir?

Sözün özü sokağa çıkıp, eylem koyan, ortalığı birbirine katan gazetecilere militanlaşma talimatı bir yerlerden verilmiş durumda.

Gezi Parkı’nda CHP’si, İşçi Partisi, ulusalcısı, solcusu, Ergenekoncusu kolkola iktidarı devirme rüyası ile birkaç tane ağaç üzerinden “darbecilik” oynuyorlar. İşin ilginç yanı cemaatin bazı gazetecilerinin de bunlara destek vermesi, cemaatin yayın organı Zaman’’ın da Gezi Parkı’ndaki “direniş” için son derece “hassasiyet” gösteren yayınlar yapması  başka bir manidar durum.

Gezi Parkı üzerinden oynanan “derin oyun” bazı soruların sorulmasını da zorunlu kılıyor.

1- Ne oldu da Aydın Doğan Gezi Parkı üzerinden hükümete karşı bir “savaşa” razı oldu?

2- Gezi Parkı’ndan Tahrir yaratmak için olağanüstü çaba gösteren Aydın Doğan’ın medyası bu rolü neden üstlendi?

3- Hürriyet yazarlarının son 3 gündür yürüttüğü  hükümet karşıtı hakarete varan yoğun kampanya düğmeye bir yerden basıldığının işareti… Peki düğmeye nereden basıldı?

4- Hükümet ile gemileri yakacak kadar çatışma içine girmeyi Aydın Doğan nasıl göze aldı?

5- Yoksa Aydın Doğan 28 Şubat soruşturmasından kendisini “koruyanlar” eliyle yırtmanın bedelini mi ödüyor? Yani Doğan’a bedel olarak Gezi Parkı operasyonu mu çıkarıldı?

6- Ne ilginçtir ki, o bedel de bir darbe soruşturmasından yırtmanın karşılığı olarak başka bir “darbecilik” rolü mü?

Aydın Doğan’ı 28 Şubat sürecindeki rolünden dolayı “aklama/paklama” işine girişenlerin Aydın Doğan’a Gezi Parkı faturası çıkaranlar olduklarını düşünmemek için bir sebep yok gibi..

Doğan medyasının gerek yayınları gerekse de tüm çalışanlarının gazeteciliği askıya alıp, Gezi Parkı’nda “direniş nöbeti” tutmalarının sorumlusu sanırız aynı zamanda Aydın Doğan’dır.

Ve Gezi Parkı üzerinden girişilen kirli oyundaki yeni ittifak yapısı hükümet adına gerçekten düşündürücü olmalıdır.

medyagundem.com

MEDYAGUNDEM

murat

Aydın Doğan’dan KK’nın FETÖ yürüyüşüne “yazar” hizmeti!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasına PKK, DHKP-C gibi terör örgütlerini alarak FETÖ için yaptığı …

arman6

Ayşe Arman’ı da kov Aydın Doğan!

İrfan Değirmenci’yi siyasi pozisyon aldığı için kovan Aydın Doğan aynı kural ihlali yapan Ayşe Arman’ı …

alman

İstanbul’da provokatör Alman ajanı alarmı

Taksim’de bir Alman vatandaşı tuttuğu otel odasına düzenek kurarak, otelin penceresinden caddeye doğru siyasi içerikli …

3 Yorumlar

  1. Fatma Şenlikli

    Dün 50 insan bugün 13 ağaç yarın yüzlerce değişik rant ve iktidar kıyımları. Şu an sessiz kalan yarın söz hakkı olacağını mı sanıyor?

  2. 13 ağaç için koparılan fırtınada neyin nesi ? bu söz siz ve sizin gibilerle, eleştirmekte olduğunuz kişiler arasındaki kıyaslamayı kolaylaştırıyor olsa gerek

  3. Aydın Doğan’da Koç’un beslemesi oldğuna göre;)

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir