MEDYAGUNDEM.COM- Artık gerçekler köşelerden haykırılıyor, bugün de Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler “Gezi de dershane de aynı” diye yazdı.
Cemaatteki fitne çetesinin nasıl bir darbe planı için koskoca Hizmet hareketini peşine taktığının altını çizdi.
Güler’den okuyalım:
DERSHANELERİN KAPATILMASINI FİTNE ÇETESİ İSTİYOR
Hükümet dershaneleri dönüştürme kararı aldı.
Hadi diyelim ki “kapatma” kararı.
Henüz ortada bir dönüştürme de kapatma da yok.
Tuhaf gibi görünse de gerçek bu!
Ama bir gerçek daha var.
Dershanelerin kapatılmasını hükümet değil cemaate sızmış fitne çetesi istiyor!
Bunun için de elinden geleni yapıyor.
Nasıl mı?
Bu mesele gündeme geldiği andan itibaren biz neyi tartışıyoruz?
Dershaneleri mi?
Tabi ki hayır!
“Birileri” uzunca bir süredir hazırlığını yapmıştı.
GEZİ’DEKİ ODAK İLE BUGÜNKÜ AYNI
Bir tartışma ortamı oluşturup, kavgaya dönüştürme derdindeydi.
Tıpkı Gezi darbesinde olduğu gibi.
Erdoğan’ı yıprat, hükümeti devir.
Acı ama gerçek; Gezi’deki odak ile bugünkü odak aynı.
Gezi’de iki tane ağacı, bugün ise dershaneleri bahane ettiler.
Hadi mesele daha iyi anlaşılsın diye olaya şu açıdan bakalım.
Diyelim ki, hükümet dershaneleri dönüştürme yahut kapatma fikrinden vazgeçti.
Peki geriye ne kalacak?
Firavun.
Kalleş.
Karun.
Güç zehirlenmesi.
2004 MGK.
Seks kasetleri.
Camideki “bira şişesi”.
İtibarsızlaştırma kampanyaları.
İftiralar.
Kara propaganda.
Küfür.
Hani dershaneleri tartışıyorduk?
“Mesele dershane değil, sen hala anlamadın mı?” dediğimde kıyamet koptu.
Hadi size bir örnek daha vereyim.
Hüseyin Gülerce, Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklamalarının ardından derin bir oh çekti.
“Dualarımız kabul oldu” dedi.
Sonra da ekledi:
“Yarından itibaren gerilimin düşeceğini ve sağlıklı bir zeminde dershanelerin geleceğinin tartışılacağını düşünüyorum”
E ne var bunda diyenlere?
Bi şey yok?
Ama sonra ne oldu biliyor musunuz?
FİTNE ÇETESİ “SAVAŞA DEVAM” DİYOR
Cemaat içindeki “fitne” çetesinden itirazlar geldi.
Özetle; “savaşa devam” diyorlardı.
Savaş!
Belli ki, Hüseyin Gülerce Yalova’dan gerçekleri pek net göremiyor.
Zaten onu Yalova’ya da sanırım bu yüzden gönderdiler.
Gazeteden uzaklaştırdılar.
Kendisinin iyi niyetinden zerre şüphem yok.
Gülerce’ye saygım da muhabbetim de tamdır.
Şayet ararsa kavgayı devam ettirmek isteyenler kim, nerede ne söylemişler, hepsini kendisine anlatırım?
Bu isimler zurnanın son deliği de değil.
“Ağır toplar.”
Hadi Sayın Gülerce.
Cesaretini topla ve verdiğin mesajın arkasında dur!
Biz de samimiyetine olan inancımızı yaralamayalım.
Gezi’de olması muhtemel olaylardan bir tanesi, Taksim Darbe Girişimi başarıya ulaşsaydı, 01 Şubat 1979’da Humeyni’nin İran’a devlet başkanı olarak gelmesi gibi, bu ülkeye de birileri gelecek miydi? Birileri bir uçağa bindirilip artık Türkiye’nin devlet başkanı sensin denecek miydi?