Dünkü Ertuğrul Özkök yazısına bugün Sabah’tan Haşmet Babaoğlu çarpıcı bir karşılık verdi. Gerçeğe yaklaşıp sonra da yan çizen Özkök portresi adına dikkat çekici yazıydı. İşte yazısı…
GERÇEĞİ GÖRÜP YAN ÇİZEN ÖZKÖK
Eğriye eğri, doğruya doğru… Ertuğrul Özkök dünkü yazısında “Milano’da, Davos’ta, Paris’te pek çok kişiyle konuştum. Avrupa’da müthiş bir Kürt hayranlığı yükseliyor” derken önemli bir gerçeğin altını çizmeye yaklaşıp sonra yan çiziveriyordu.
Neden?
Çünkü Avrupa’nın heyecanı ve hayranlığı Kürtlerin kendisine değil, bölgede “seküler bir müttefik ve operasyon gücü” bulduğu inancına dayanıyor.
DAEŞ BİR TAŞLA BİRÇOK KUŞ VURUYOR
Eh! Batı zihninde hem modern (dağda yerlere izmarit bile atmıyorlar) hem de arkaik ( DAEŞ’e karşı Amazonlar) klişelerini okşayan imajlar boşuna imal edilmedi.
DAEŞ bir taşla birçok kuş vuruyor diyoruz ya, o işte!
Sadece şu sorunun cevabı bile çok şey anlatır: Tam Bağdat’ın dış mahallelerine yaklaşmışken DAEŞ neden birden geri döndü de kuzeyde Kürtlerin üzerine yürüdü ve bu harekât sınırımızın iki yakasında hangi sonuçlara yol açtı?
Yoksa, bilmiyor değiliz.
Nihayetinde Halepçe katliamı sırasında kılını kıpırdatmamış; Barzani‘ye hiçbir zaman ısınamamış, Kürtlerin hak taleplerine bütün bir 20. yüzyıl boyunca şüpheyle yaklaşmış bir Avrupa bu.
ÖZKÖK DE BİLİR Kİ AVRUPA’DAN PYD İÇİN SEFERBER OLACAK BYRONLAR ÇIKMAZ
Özkök‘e göre Avrupa’da 1820’lerde Osmanlıya karşı oluşan Yunan hayranlığına benzeyen bir duygu iklimi varmış.
Suriye’deki Kürtlere o duygularla yaklaşıyorlarmış.
O kadar ki, ortalık “yeni Lord Byron’larla doluymuş!”
Oysa okurunu “yemlemiyorsa” eğer, Özkök gayet iyi bilir ki, Avrupa’dan PYD için seferber olacak Byronlar falan çıkmaz.
Lord Byron sefih hayatıyla ünlü bir İngiliz şairiydi.
19. yüzyıl romantizminin önemli figürlerindendi.
Kafasındaki Yunanlılar “Avrupa kültürünün kurucu ataları”ydı. Fakat ateşli bir hastalığa yakalanıp Osmanlı’ya karşı savaşamadan ölmüştü.
ÖZKÖK KAFASINI KALDIRIP BAKSA “İÇİMİZDEKİ LORD BYRON”LARI GÖRECEK
Ne yalan söyleyeyim, Özkök’ün iddiasını okuyunca gülmem de geldi.
Nerede görmüş acaba bu Byron taklitçilerini?
Hani Davos’takiler falan parmakları kesilse bayılan adamlar!
Şu da var tabii…
Hürriyet yazarı kafasını kaldırıp gazetesinin aylardır gaz verdiği çevrelere baksa, PYD/ PKK aşkıyla tutuşan “içimizdeki Lord Byron”ları görecek ki, ayrı mesele!