MEDYAGÜNDEM- Şu satırları Star’daki bugünkü yazısından:
“Benim itirazım, Başbakan’ın bir cümlesinden yola çıkarak ‘gazetecilik dersi’ veren kimi meslektaşlarımıza idi… Bir kısmını, 28 Şubat sürecindeki performanslarından tanıyorsunuz.
Şekvacı olmak, evet, elzemdir.
Başbakan’ın ‘Batsın sizin gazeteciliğiniz’ çıkışına karşı çıkmak, mesleki bir icaptır.
Şekvacı olmak için de, önce ‘şekva etme hakkı’ kazanmak gerekiyor elbette…
Üniformalıların karşısında nezaketten kırılacaksın… Attığın her manşeti karargâha danışacaksın… Genelkurmay Başkanı’nın bir göz kırpmasıyla pikaj sehpasından haber indireceksin… ‘Paşa Başkan’ı hizaya soktu’, ‘İşi bu defa silahsız kuvvetler halletsin’, ‘Topyekûn savaş’ gibi terbiyesizce başlıklar atacaksın… Haberin dilini belirlesin generallerin konutuna adam göndereceksin…”
Haklı olarak Ahmet Kekeç, dün nerdeyse uzman çavuşlara “emredersin komutanım” çeken gazetecilerin ayıplarını yüzlerine vuruyor.
Buyrun okuyun:
“Sonra da ‘Gazeteciliği Başbakan’dan mı öğreneceğiz?’ diye üst perdeden atıp tutacaksın…
Pekala gazeteciliği generallerden öğreniyordunuz.
Brifinglere koşa koşa gidiyordunuz.
Kurmay Albay aradığında, telefonun başında sararıp soluyordunuz.
Busunuz siz.
Biri de (bir Ankara temsilcisi), mütemadiyen, ‘Paşa beni aradı. Çok önemli açıklamalarda bulundu’ diye başlayan ‘yüksek uyarı yazıları’ yazıyordu.
Bu ‘çok önemli açıklamalar’, ertesi gün, gazetenin manşetini süslüyordu.
Böyle gazetecilik elbette batmalıdır.”