Anasayfa / GENEL / Gazeteci gazeteye baskın yaptırmış!
ysafak-baskin1

Gazeteci gazeteye baskın yaptırmış!

Darbeleri Araştırma Komisyonu’nca ifadesine başvurulan İstanbul eski valisi Erol Çakır, 28 Şubat vesayet rejiminin her yanda hissedildiği 2001 yılında Yeni Şafak’a yapılan ‘Örümcek Operasyonu’nun perde arkasını anlattı. Kirli ilişkiler ağını ve o dönemdeki yolsuzlukları ifşa eden Yeni Şafak’a baskın kararının Ergenekon sanıkları Adil Serdar Saçan, Tuncay Özkan ile Rüştü Kazım Yücelen tarafından alındığını belirten Çakır, operasyonun bilgisi dışında geliştiğini iddia etti.

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde kurulan 28 Şubat post modern darbesini araştıran alt komisyon, İstanbul eski valisi Erol Çakır’ı dinledi. Yaklaşık 2,5 saat Komisyon’a bilgi veren Çakır, 28 Şubat sürecinde Yeni Şafak’a yapılan Örümcek Operasyonu’nun il emniyet müdürü ve kendisinin bilgisi dışında gerçekleştiğini iddia etti. ‘İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, gazeteci Tuncay Özkan ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan sık sık biraraya gelerek toplantılar yaparlardı. Yeni Şafak gazetesi bir yayına başlayacaktı. Buraya bir operasyon yapıldı. Bu operasyon tamamen bilgimiz dışında yapıldı’ diyen Çakır, bu üçlünün, yaptıkları toplantılarla İstanbul’la ilgili karar alır hale geldiklerini açıkladı.

‘YENİ ŞAFAK’I BASIN’

‘Yücelen, Özkan ve Saçan İstanbul’la ilgili kararlar almaya başlamıştı! Bunlar ‘şöyle olsun böyle olsun’ derler, kararlar alırlardı. Orada alınan uygulanırdı’ itirafında bulunan eski vali Çakır, şimdiki Ergenekon Terör Örgütü davasının sanığı Adil Serdar Saçan’ın, eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun oğlu Murat Aksu’nun evine de baskın yaptırdığını hatırlattı. Sözkonusu toplantılarda alınan ‘kararlar’ çerçevesinde, o dönem yolsuzluk dosyalarını manşetine taşıyan Yeni Şafak’a da baskın kararının alındığını belirten Çakır, ‘Yeni Şafak gazetesi bir yayına başlayacakmış, oraya da operasyon yaptılar. Bunlar il yönetiminin dışındaki girişimler; Hasan Özdemir’in bile dışındaki girişimler…’ diye konuştu.

YASADIŞI BİR YAPI KURDUM

Göreve geldiği yıl, İstanbul’u ‘organize suçlarla sarılı bir şehir’ olarak bulduğunu ifade eden Erol Çakır, bununla mücadele için İstanbul Emniyet Müdürlüğü içinde yasal dayanağı olmayan bir yapı kurduğunu da itiraf etti. ‘Henüz yasa çıkmamıştı. İstanbul’da organize suç örgütlerinin polisin bilgisi ve yardımı olmadan iş yapamayacağını duyuyordum. Polis desteğinin kesilmesi gerekiyordu; gizli bir genelge yayınladım. Bu yaklaşık bir yıl yürürlükte kaldı’ diyen Çakır, Komisyon Başkanı Nimet Baş’ın ‘Yasalara dayanan bir yapı değil miydi?’ diye sorması üzerine ‘Evet, yasal dayanağı yoktu. Meclis’ten yasa çıkınca genelgeyi feshettim’ ifadesini kullandı.

PROBLEMLİ BİR POLİS: SAÇAN

Yasalara dayanmayan bir oluşum kurduğunu itiraf eden Çakır, ismi işkence ve kötü muamelelerle gündeme gelen Adil Serdar Saçan’ın problemli bir polis müdürü olduğunu söyledi. Saçan’ın daha sonraki süreçte de görevini kötüye kullandığını belirten Çakır, şunları kaydetti: ‘Adil Serdar Saçan, insanların ifadesini alıyor, bu ifadeleri de kısmen resmiyete intikal ettiriyor, kısmen de kendi arşivinde tutuyor. Saçan, kişisel olacak ama bir müddet sonra valiye bile ‘tertip’ yaptı. İl valisine bir gece yarısı telefon etti, önemli bir şey arz edeceğini söyledi. ‘Ertesi gün gel’ dedim. ‘Acil’ dedi ve geldi. ‘Özür dilemek istiyorum’ dedi. ‘Sayın bakan (dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan) ve emniyet müdürü (dönemin emniyet müdürü Hasan Özdemir) zorladı mecbur oldum’ dedi. ‘Ajanlarımıza sizin hakkınızda rapor tutturdum’ dedi. ‘Ne bulmuş ajanlarınız?’ dedim. ‘Önemli değil ben hallederim’ dedi. ‘Ajanların ne tutmuşsa bana getir’ dedim. Vermedi. Bilgiler DGM’ye gitmiş. Buna çok şaşırdım. Başsavcı Aykut Cengiz Engin’e gittim. ‘Sizi tanıyoruz önemli değil’ dedi. ‘Gizlidir söyleyemeyiz’ dedi.’

Öğrencilere başlarını zorla açtırdı

İstanbul eski valisi Erol Çakır, 1. Ordu eski Komutanı Çetin Doğan’ın kız öğrencilerin başörtüsüyle okullara gitmesine tepki gösterdiğini ve bunun neticesinde Milli Güvenlik derslerine giren subayları İstanbul’daki tüm liselerden çektiğini dile getirdi. Polis panzerlerin okul bahçelerine girip başörtülü öğrenci avcılığının yapıldığı dönemlerde İstanbul Valisi olan Çakır, İl Güvenlik Kurulu toplantısında idareyi göreve çağıran askerlerin istekleri doğrultusunda okullarda başörtüsü konusunda taviz verilmediğini ve yüzde 92’sinin başlarını açtığını söyledi. ‘Ben türban konusunda yasaları uyguladım. Anayasa Mahkemesi, Danıştay, AİHM’in kararlarını uyguladım’ diyen Erol Çakır, ‘Ancak yüzde 8 başını açmadı. Başına açanların büyük çoğunluğu memnuniyetlerini dile getirdi’ iddiasında bulundu. Komisyon Başkanı Nimet Baş’ın, ‘Kim memnun olmuş, bunu size kim söyledi?’ sorusuna Çakır şöyle cevap verdi: ‘Bana gelen bilgiler ve raporlar bu yöndeydi.’

Şikayet ettim işlem yapılmadı

Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyona bilgi veren bir başka isim ise eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin oldu. Basına kapalı olarak gerçekleşen bilgi verme toplantısında gazeteci Tuncay Özkan ile terör örgütleri ve organize suç örgütleri hakkında bilgi almak için görüştüğünü anlattı. Engin, Adil Serdar Saçan hakkında kendisine birçok işkence veya başka iddialarla ilgili suç duyurusu geldiğini, Saçan hakkında gelen dosyaları incelemeleri için ilgili savcılıklara gönderdiğini anlattı. Engin, ‘Ancak hiçbir işlem yapılmadı’ dedi. Engin, komisyon üyelerinin ‘Tuncay Özkan ile görüşmeniz normal bir ilişki mi?’ sorusuna ise ‘Bunlar olağan, rutin görüşmelerdir’ yanıtını verdi.

Brifinglere bilgi almak için gittim

Komisyon, eski Yargıtay Başsavcısı olan Sabih Kanadoğlu’nu da dinledi. Komisyona ‘darbeleri değil de darbelere sebep olan olayları ve işlemeyen organları araştırma komisyonu kursaydınız’ önerisinde bulunan Kanadoğlu, ‘O dönemde yargı mensuplarına, irticai hareketlerin ulaştığı noktayı anlatmak için verilen brifinglere katıldım. Genelkurmay davet etmiş, yüksek yargının tüm mensupları katılmış. Genelkurmay, Türkiye Cumhuriyetini korumakla görevlendirilmiş’ dedi. Komisyon Başkanı Nimet Baş, Genelkurmay’ın Başbakanlığa bağlı olduğunu ve Başbakanlığın bilgisi dışında brifing verildiği hatırlatması üzerine de Kanadoğlu, ‘O zaman Başbakanlık düzenleseydi brifingi, yine giderdim’ şeklinde cevap verdi. Brifinginde (şöyle hareket edin) imasında bulunulmadığını da iddia eden Kanadoğlu, ‘Öyle bir imada bulunmak cesaretini kimse gösteremez’ dedi. (Yeni Şafak)

MEDYAGUNDEM

tuncay2

FETÖ’nün siyasi ayağı CHP’den itiraf; Erbakan’ı FETÖ devirdi

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’dan 28 Şubat postmodern darbesine ilişkin itiraf gibi bir açıklama geldi. …

tuncay2

Hani PKK ‘evet’ diyordu sahtekar CHP’li!

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, terör suçundan tutuklu Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret ettiğini açıkladı. Oysa …

husnu2

Yatalak kadını bile yalanına alet eden CHP’li alçak!

Partinin başındaki yalan makinesi olunca elbette CHP’de dikiş tutmuyor. Yalandan beslenen zombiler gibi yalan söylemeden …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir