Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, “Aydın Doğan’ın garsonu” lakaplı Hürriyet yazarına Ahmet Hakan’a gazetecilik dersi verdi. Yazısı şöyle:
Ne çektin be gazetecilik
Dün bir Hürriyet yazarı asıl Bahoz Erdal’ın öldürülmüş olabileceği iddialarının “resmen teyit edilmeden” haberleştirilmesinin yanlış olduğunu söylüyordu.
Resmen teyitten kastı, Türkiye Cumhurbaşkanı ve hükümet sözcüsünün konuyla ilgili net bir açıklama yapmasıymış.
Haberi ilk geçen AA’nın metinini hatırlayalım:
“Suriyeli muhalif Tel Hamis Tugayları Sözcüsü Halid el Hasekavi, PKK’nın üst düzey sorumlularından Bahoz Erdal’ın aracının havaya uçurularak öldürüldüğünü ifade etti. Hasevaki Bahoz’un cuma akşamı 20.30’da Himo beldesinden Kamışlı’ya giderken hedef alındığını söyledi.” Görüldüğü üzere haberin kaynağı ne Türk devleti ne de “güvenilirkaynaklara yakın bir kaynak türünden” kim olduğu belirsiz bir isim.
Açıklama yapan Suriyeli muhalif bir grubu temsil kabiliyetine sahip yetkili.
Kaynak ayrıca suikasta dair ayrıntılı bilgi de veriyor. Kaldı ki metinde PKK’nın karşı delil sunmadan yaptığı refleksi yalanlama bile yer alıyor.
Yani çaylak bir habercinin bile görebileceği netlikte haberin unsurları oluşmuş.
Peki, iddiaların haberleştirilmesini gazetecilik açısından yanlış bulan Hürriyet yazarının derdi ne?
Ne olacak, sırf iktidardakilere yarar diye, ülkesinin terörle mücadele alanındaki olası başarısından bile rahatsız olup kılçık atıyor işte.
Üstelik de asgari gerekliliklerinden bile bihaber olduğu gazeteciliğin arkasına sığınarak.