Yeni Söz, 2012’den beri Twitter üzerinden her türlü algı yönetimi, Fetullahçılık, itibar cellatlığı ve dolandırıcılık yapan @mustafaselanik3 vakasına ışık tutuyor.
Polis ve yargı içerisinde bir kişi tarafından korunduğuna dair güçlü delillere ulaşan Yeni Söz, bu FETÖ’cü dolandırıcı ile ilgili oldukça ilginç bilgilere ulaştı.
Twitter aleminin en çok merak edilen ismi, @mustafaselanik3 yine yaptığı dolandırıcılık ile gündemde.
İsmi gündeme geldiğinden beri olay olan Mustafa Selanik’in kimliği, kişiliği, yüzü çok merak ediliyor ve kim olduğu konusunda sayısız rivayetler dolaşıma sokarak kendini gizemli hale getiren @mustafaselanik, bunu kullanarak farklı bilgi ve belgeleri paylaşıyor.
Etrafında oluşturduğu gizemli perde ile gözüne kestirdiği kadınlarla randevulaşan ve onlarla buluşan @mustafaselanik3, kendisinin “devletin gizli görevlisi olduğunu, vatana hizmet ettiğini, devletin DHKP-C politikalarının belirleyicisi olduğunu, her şeyi bildiğini” diyerek karşısındaki kadınları etki altına almayı çalışıyor.
Önce insani başlayan muhabbet, sonra çevresindeki erkeklerden pek ilgi görmeyen bu kadınlarla muhabbet şekline dönüştürmeyi başarıyor ve bu safhadan sonra tam bir canavara dönüşüyordu.
@mustafaselanik3, nafaka ile geçinen dul kadınları dahi dolandıracak kadar insaf yoksunu biri olduğu ortaya çıktı. Ağına düşürdüğü kadınları, hem duygusal hem de maddi olarak sömüren bu Twitter fenomeni, daha sonra tehdit ve şantajla kadınları kendisinden uzak tutmayı başarıyordu.
Mustafa Sarıgül’e CHP’li Kadın Üzerinden Şantaj
Yeni Söz, @mustafaselanik3 ile ilgili araştırmaya başladığında hakkında, Köroğlu, Zaloğlu Rüstem ve İskandinav pagan efsanelerinden daha çok efsane, yalan ve kurgu öykülerle karşılaştı. Kimliği hakkında çeşitli rivayetler mevcut. Kimi bilgi ve kaynaklara göre dolandırıcı, kimisin göre MİT için görevler almış biri. DHKP-C Türkiye Gerçekleri üst başlığı ile @mustafaselanik3 twitter hesabı açan dolandırıcı son bir yıldır dolandırdığı kadınlarla ilgili hep gündeme geliyor sosyal medyada.
@mustafaselanik3, Twiter hesabında yazdıkları ve paylaştıklarıyla da bütün dikkatleri üzerine çekti. 2014’te CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Mustafa Sarıgül hakkına yazdıklarıyla çok konuşulmuştu. Hesabında bir cinayetin bilgilerini ve babalık davasından yola çıkan Selanik, Mustafa Sarıgül’e yönelik suçlamalarda bulunmuştu.
Yeni Söz’ün yaptığı araştırmada Sarıgül’e kurulan şantajın kaynağına ulaştı. @mustafaselanik3, CHP Şişli Örgütü’nden tuzağına düşürdüğü ve aynı zamanda ilçe yönetimi ve belediye yöneticilerine yakın olan bir kadın üzerinden bu belgelere ulaştığı tesbit edildi.
CHP’li kadının uygunsuz fotoğrafları ile tehdit eden @mustafaselanik3, istediği belgeleri Şişli Belediyesi’nden almayı başarmıştı ve çeşitli sorular yöneltmişti.
Kimi kaynaklar göre ise dolandırıcılık yapmak için bir örgütün başındaki kişi olarak adlandırılıyor.18 Haziran 2014’ta Beyaz TV’de Kadir Çelik’in Objektif programının konuğu olacağı önceden duyurulmasına rağmen program yayınlanmadı. Çünkü İslami medyada gazetecilik yapan bir gazeteci onun dolandırıcı, yalancı ve Fetullahçı çetenin elemanı olduğuna dair bilgileri program yapımcılarına ulaştırmış ve programın iptal edilmesini sağlamıştı. Bunu öğrenen @mustafaselanik3, onlarca troll hesapları aracılığı ile gazeteciye itibar cellatlığı uygulamış ve ailesinin fotoğraflarını yayımlayarak ölümle tehdit etmişti.
Gerçek adı bizde mahfuz olan @mustafaselanik3 Twitter’da kendisi ile ilgili gözyaşartan bir yalan-kurgu “özgeçmiş” yayımlamış. Profesyonel kalemlerin ürünü olduğu anlaşılan bu yazıyı okuya saf kalpli yurttaşlarımız kendisine hemen inanıyor.
@Mustafaselanik3’in “Güvenlik İçin!” Yüz Ameliyatı Senaryosu
Yeni sözün uluştığı mağdur kadın (G.R), @Mustafaselanik3’ün kendisin şu kurguyla dolandırdığını anlattı: “Yüz ameliyatını çok önemsiyordu. Anlatmasına göre MİT ona bunu teklif etmiş, ancak o sonradan bağımlı kalmamak ve devletten maddi bir şey kabul etmemek için reddetmiş, saklı gizli yaşamayı tercih etmişti. Acıbadem/Maslak’taki doktorun bu işin en iyisi olduğunu ve böyle bir yüz ameliyatı için bir rakam söylediğini, önden bir miktarının verilmesi gerektiğini söylüyordu. O anda hemen bir şey satılamayacağı için bankadaki parayı toparlayıp, cüzdanımda yıllardır dokunmadığım dolar ve Euro’yu bozup, hatta deprem çantasındaki birkaç bin lirayı da katıp, vermek istediği rakamı sağlamaya çalıştım. Babamın işyerini acaba satmadan yeniden inşaata vererek sağlayabilir miyim ihtimali devre dışı kaldı ve acil satışa gittik. Tapu çok eski olduğu için resmi işlemlerde halledilmesi gereken birçok pürüzden dolayı haftalarca hemen her gün Kartal’dan Eyüp’e, belediye işlemleri için Cağaloğlu’na, Merter’e, tekrar Eyüp’e gide gele, bu süre boyunca hemen her gün sabah 07:00 sularından akşama, bazen gece 22:00’ye kadar koştum. Bu arada devamlı ilerlemeleri takip ediyor ve “Yetişiyor mu?”, “Doktora ne diyeyim?”, “Cuma’ya yetişecek mi?”, “Hastaneyle bağlantıyı kuran kardeşim….. ve sırf bunun için …….’dan geldi”, ve artık son noktada “Bugün akşama yetişmesi lazım, adamları akşam 08:00’e kadar bekletiyoruz, ödemeyi bekliyorlar” diye diye olayı idare etti. Bu arada da Acıbadem/Maslak’taki doktorun bir teknolojiyi kullanarak tam bir saat yüzünün her yönden resimlerini çektiğini, bilgisayara aktardığını, yeni yüzü üzerinde konuştuklarını, ameliyatın yaklaşık beş gün süreceğini, önce çeneden başlayacağını, gün gün kademe kademe ilerleyeceğini, yüz dokularının beslenmesi için özel bir maske takacağını, hastanede kalması güvenlik açısından mümkün olmadığı için evinde kalacağını, ….. ablasıyla kardeşi …….’ın gelip yardım edeceğini… vs.vs. anlatıyordu. Güzel, parayı verdik, ameliyatı bekliyoruz: Nisan başındaki o acil ödemeden sonra doktorun Amerika seyahati çıktı, derken 24 Nisan’a gün verildi, derken yüz sinirlerinin beslenmesi için özel ilaç verilip o beklendi, derken MİT bir görev için yurtdışına gönderdi o beklendi, derken yazın Suriye’de kendi yüzüyle görüşmesi gereken bir MİT görevi için ameliyat Eylül’e ertelendi… ve hala kendi yüzüyle yaşıyor. Çalışmak için gittiğim Didim’den geldikten sonrasında, hiç bulaşmak ve anlamak istemediğim halde biraz örtüyü kaldırıp araştırdım. Ben sordukça verdiği bilgiler birbiriyle çelişki gösterdiğinden Acıbadem/Maslak’ı arayıp birimin yetkilisiyle görüştüm: Orada bu konuda çalışan profesörün adı başka, sekiz yıldır orada çalışıyor, yani doktor değişikliği yok. Bunu sorduğum zaman “Benim doktorum orada çalışmıyor, oranın olanaklarını kullanarak beni takip ediyor” dediği zaman bunun imkansızlığını gördüm, ama gene de haksızlık etmemek için arayıp görüştüğümde, dışarıdan gelen doktorların ortamdaki teknolojiyi kullaması, hasta kabul etmesi, kan analizleri vs. yaptırmasının mümkün olmadığını ve dışarıdan gelen doktorların ameliyatında yalnız pre-op/post-op işlemlerinin yapıldığını söylediler. Düşündüğüm gibi komple yalandı.O ameliyat hiç olmadı, çünkü daha ameliyat parasının eline geçtiği ilk ay, 70bin TL civarında bir Volkswagen aldı! Ben bu bilgiye çok sonra ulaştım.’’
O Volkswagen(LER!)’in Hikayesi..
Babamın parasını aldığı ilk ay, bana Tuğrul Özşengül’ün olduğunu söylediği gri bir Volkswagen gelmişti. Sonraları aylarca her seferinde tekrar tekrar Tuğrul Beyden arabayı alacağını, Tuğrul Beyin çok iyi bir insan olduğunu, ne zaman ihtiyacı olsa arabasını verdiğini, o arabayı nasıl aldığını, oğlunun çok genç ve arabayı hızlı kullanan bir çocuk olmasından dolayı satacağını, bir üst aksesuarlı modelini almayı düşündüğünü vs. anlatıp durdu. Bu arada kendisi de bir araba alsam iyi olur aslında diyor, Tuğrul Beyin bu arabadan almasını önerdiğini, Arabanın aksesuarlı modelinin 70 bin civarında olduğunu, aslında hem kullanıp hem yatırım olarak sonra satılabileceğini, tabii ki arabayı benim üstüme yapacağını söylüyordu. Çok sonra 2015 kışında Tuğrul Beyi telefonla arayıp konuştuğumda, tesadüfen öğrendim ki, Tuğrul Bey ona hiç ama hiçbir zaman, tek bir kere bile araba filan vermemiş. Dahası “O araba Mustafa’nındı, birkaç ay önce de satıp aksesuarlı üst modeliyle değiştirdi” dedi. Sonradan Mustafa’yla telefon görüşmelerimizin kaydını dinlediğimde, yüz ameliyatı olup özgürlüğüne kavuşmak için benden ilk para aldığı ay içinde ilk defa Tuğrul Beyden
araba aldığını söylüyor. Yani adam yüz ameliyatı için diye benden aldığı parayla gidip kendine araba almış. Aynı sırada da bana ameliyatın ertelenmesiyle ilgili sonu gelmez bir sürü detay anlatıyordu. Bugün bu adam hala aynı yüzle yaşıyor ve o ameliyatı hiç olmadı.
