Yeni Akit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya, Fetullah Gülen’in 7 Haziran seçimlerinden hezimetle çıkması halinde cemaati lağvedeceğini yazdı.
Hasan Karakaya, cemaatin içinden aldığını iddia ettiği bilgileri bugün köşesine taşıdı.
Fetullah Gülen’in iyice köşeye sıkıştığını savunan Karakaya, Gülen’in son günlerde camianın imamları ve abileriyle bile görüşmediğini iddia etti. Karakaya, 7 Haziran sonrası Gülen’in hareketi için kritik bir karar almaya hazırlandığını da paylaştı.
İşte Karakaya’nın paylaştığı çarpıcı bilgiler:
PARALELCİLER BANA “LANET” OKUYACAKLAR!
Biliyorum, Paralelci “abi”ler ve “abla”lar; “ev toplantıları”nda bana “lânet”okuyup, yine şöyle diyecekler: “Bu adam, bu kadar bilgiyi kimden alıyor?.. Adam içimizi-dışımızı biliyor!.. Bu bilgileri mutlaka devletten alıyor olmalı!”
Hadi, onları yalancı çıkarmayayım…
Bilgileri, evet “devlet”ten alıyorum…
Ama, “Paralel Devlet”ten!.. Yani, “abi”lerden, “abla”lardan ve de “imam”lardan!..
SAKIN ABD’YE KAÇMAYIN!
Aldığım “son bilgi”yi aktarayım:
Malûm; son günlerde “Paralelci Abi’ler”in bir kısmı, “operasyon”ları önceden haber alıp, anında kaçıyorlar!..
Kimi Tel Aviv veya Kudüs’e kaçıyor, kimi Kırgızistan’a, kimi de Pensilvanya’ya!..
“Pensilvanya’ya kaçmak” isteyenlere “kötü bir haber”im var!..
Sakın gitmeyin Pensilvanya’ya!..
Çünkü, Hocaefendiniz sizi yanına kabul etmeyecek, dolayısıyla el-etek öpemeyeceksiniz!..
Hocanız, fena halde kızgın, fena halde öfkeli… Neredeyse “kafayı yeme”noktasında!..
Bana inanmıyorsanız;
ABD’deki “abi”lerinize sorun!..
“Haftalardır randevu alamıyorlar hocalarından!.. Araya en hatırlı kişileri sokuyorlar, yine de görüşmeye kabul edilmiyorlar!”
Çünkü Hoca kızgın!..
Çünkü Hoca öfkeli!..
Operasyonlar öncesi “tüyo” alıp da Amerika’ya kaçan ve “randevu”talebinde bulunanlara, Fetullah Gülen ne diyormuş biliyor musunuz;
“Beceriksiz herifler!”
Evet, evet;
“Devletin kılcal damarları”nda yürürken “deşifre” olup da, yakayı ele verenlere fena halde bozuluyormuş Fetullah Gülen;
“Bir işi başaramadılar!.. Ellerine yüzlerine bulaştırdılar!.. Beceriksiz herifler!” diyormuş!..
İşte bu yüzden;
Amerika’ya kaçanları, artık “Pensilvanya’daki malikane”ye kabul etmiyor, onların “randevu talepleri”ne de cevap vermiyormuş!..
Diyeceğim o ki;
“Paralelci Abi”ler Pensilvanya’ya gidip de, “hüsn-ü kabul” göreceklerini ve hocalarından “iltifat” alacaklarını düşünüyorlarsa, boşuna heveslenmesinler!..
Çünkü, hocaları kızgın!..
Fena halde öfkeli!..
ÜST AKIL TEDİRGİN!
Alın, bir “bilgi” daha:
Fetullah Gülen, son haftalarda, “kendi derdine düşmüş” vaziyette!..
Zira, “son kullanma tarihi”nin dolduğuna dair “emare”ler çoğaldı ve o da, “biletinin kesilmek üzere” olduğunun farkında!..
Amerika Derin Devleti ve Musevi Lobisi, Fetullah Gülen’e “büyük umut”bağlamışlar, onun üzerinden Türkiye’de “operasyon”lar yapmışlar, “dünyanın 164 ülkesindeki okulları”na “İngilizce öğretmeni” kisvesiyle yerleştirdikleri “ajan”ları vasıtasıyla, o ülkeleri kontrol etmişlerdi!..
Ve tabiî, bütün bunların karşılığında, Fetullah Gülen’e de bir “vaat”te bulunmuşlardı:
“Türkiye’ye, bütün dinlerin ortak imamı olarak döneceksin!’”
Yani, herkesin bildiğinin aksine;
“Müslümanların, Hıristiyanların ve Musevilerin ortak imamı olarak dönecekti Türkiye’ye!”
Herkes, onun; “Humeyni’nin İran’a döndüğü gibi döneceğini” düşünüyordu ama, öyle değil!..
O, “bütün dinlerin ortak imamı” olarak dönecek, “Papa’dan da üstün” bir konumda olacaktı!..
Öyle “söz” vermişlerdi!..
“Humeyni” gibi değil,
“Kainat İmamı” gibi dönecekti!..
OPERASYON ÖNE ALINDI, ÇÜNKÜ!
Ne var ki;
Fetullah Gülen, aldığı “ihale”yi yerine getiremedi… Tüm çabalarına rağmen başarılı olamadı!..
Hani, “erken öten horozun başını keserler” ya; Fetullah Gülen de biraz “erken öttü” ve mahalleyi ayağa kaldırdı!..
Onu, “erken ötmeye” zorlayan, biraz da Tayyip Erdoğan oldu!
Tayyip Erdoğan, “Paralel bir darbe hazırlığı” olduğunu farkedince düğmeye bastı… Onların “yumuşak karın”ları “dershane”lerdi!.. Tayyip Erdoğan, işte bu yumuşak karına bastı ve “plân”larını açığa çıkardı!..
Erdoğan biraz daha “gecikse” veya paralel biraz daha “sabretse” idi, AK Parti Hükümeti’ni devirip, “devleti tamamen ele geçirecekler”di!..
Kendilerinin de ifadesiyle;
Devleti, “anahtar teslimi” teslim alacaklar, ondan sonra da; “ABD Derin Devleti ve Musevi Lobisi’nin plânları”nı uygulamaya başlayacaklardı!..
Erdoğan’ın; Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı vasıtasıyla “dershanelerin dönüştürülmesi” projesini hayata geçirmesi, “Paralelciler”de panik yaşanmasına yol açtı!..
O panikle de, alelacele; “17-25 Aralık operasyonları”nı başlattılar!..
Aslında;
O operasyonları “20 Mart”ta yapacaklardı!.. Yani, “yerel seçimlerden 11 gün önce!”
Kimse, “ne olduğunu” anlayamadan, AK Parti Hükümeti ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a da, “kendilerini savunmaya fırsat bulamadan” 31 Mart’ta bir darbe indirilecek ve Hükümet düşürülecek, Erdoğan da, bileklerine “kelepçe” takılıp, “Eski Başbakan” olarak yargılanacaktı!..
Ne var ki;
Bir “gazeteci” işi karıştırdı ve “farkında olmadan, operasyonun erkene alınmasına” sebep oldu!..
Bunlar, “telefonları dinliyor” ya; bir vatandaş, bir “emniyet mensubu”na; “İçinde bulunduğun sıkıntıyı, git, filanca gazeteciye anlat, o halleder”dedi!..
Zaten, bir “darbe hazırlığı” olduğunu sezinleyen emniyet mensubunun; “o gazeteciye giderse, bütün plânlarının deşifre olacağından” korkan “Paralelci Emniyetçi”ler paniğe kapıldı!..
O endişe ve panikle de;
“20 Mart’ta yapmayı plânladıkları operasyonu 17 Aralık’a çektiler!”
Lütfen dikkat;
Bu yazdıklarım “duyum” değildir!..
Sağlam birer “bilgi”dir!..
Bana inanmayan;
“17-25 Aralık’ın başındaki Paralelci Emniyetçi’lere sorsun!”
GÜLEN’DEN UMUT KESTİLER!
Uzatmayalım… “7 Şubat’taki MİT krizi” ellerinde patlayınca!.. “Gezi Kalkışması” fiyaskoyla sonuçlanınca!.. “17-25 Aralık darbe girişimi”, “Erdoğan ve milli irade duvarı”na toslayınca!.. “31 Mart’taki yerel seçimler”den hezimetle çıkınca!.. 10 Haziran’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gösterdikleri “Çatı Aday”ın, Erdoğan karşısında “hezimet”e uğradığını görünce!..
Üst Akıl, yıllardır “taşeron” olarak kullandığı Fetullah Gülen’den ümit kesmeye başladı!..
PROJELER TUTMADI!
Ortaya çıkardıkları “proje”ler bir türlü tutmuyor, hep duvara tosluyordu…
“Baykal’ı ekarte” edip, Kemal Kılıçdaroğlu’nu geçirdiler CHP’nin başına!.. “Binlerce KCK’lı”yı tutuklatıp, Selahattin Demirtaş’ı oturttular HDP’nin başına!..
Ama, bu “proje”ler de tutmadı!..
“Pensilvanya’daki hesap, bir türlü Türkiye’ye uymadı!”
Çılgına döndüler!..
“Fetullah Gülen eliyle yürüttükleri projeler”in hiçbiri başarılı olamadı!..
Oysa, Kemal Kılıçdaroğlu’na da, Selahattin Demirtaş’a da, Amerika’da “ne güzel taktikler” vermişlerdi!..
Kılıçdaroğlu da, Demirtaş da, “Amerika’da yaptıkları görüşmeler”in ardından “makas değiştirmişler” ve “bambaşka bir strateji” ile çıkmışlardı Türkiye kamuoyunun karşısına!..
Ne var ki;
“Kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz” sözünü doğrularcasına, kılavuzu “Üst Akıl” olanın burnu da “klozet”ten kurtulmuyordu!..
Kılıçdaroğlu, bir “ana muhalefet lideri” gibi değil, adeta bir “hela bekçisi”gibi davranıyor, milleti kendisine güldürüyordu!..
“Ekonomik vaatleri”ne zaten hiç kimse inanmıyordu!.. “SSK’yı batıran” bir adam, hiç Türkiye’yi kurtarabilir miydi?..
Selahattin Demirtaş ise;
“Aydın Doğan televizyonları”na çıkıp “saz” çalıyor, “türkü” söylüyordu ama, Doğu ve Güneydoğu’da, halka; “Ya HDP’ye oy verirsiniz, ya da ölürsünüz”şeklinde “tehdit”ler yağdırıyordu!.. “Muhtar”ları katlediyor, “evlere çarpı işareti” koydurup, insanları “hedef” gösteriyordu!..
Van’da olduğu gibi;
Musluklardan “kan” akıtıyor, Batman’da olduğu gibi; “Barajı aşarsak bizler bulutuz, güneşiz, yağmuruz… Barajı aşamazsak, benim meskenim dağlardır dağlar” afişleri astırıyor, pankartlar taşıtıyor ve böylece “halkın iradesini korku ile esir almaya” çalışıyordu!..
TIR FOTOĞRAFLARI PARALEL’DEN!
İşler öyle bir “kontrolden çıktı” ki; “at izi, it izine karıştı” ve “kim kimdir, ne nedir” anlaşılamaz bir noktaya gelindi!..
Daha düne kadar, “dershanelerin dönüştürülmesi”ne karşı çıkıp; “Doğu ve Güneydoğu’da PKK’yı durduracak, gençlerin dağa çıkmasını engelleyecek tek çare dershanelerdir” diyen ve sırf bu yüzden “PKK’nın molotoflu saldırıları”na maruz kalan Paralelciler, şimdi “HDP ve hatta Kandil ile işbirliği” içinde!..
Akıl-havsala alacak gibi değil!..
“Kimin elinin, kimin cebinde olduğu” bilinmeyen bu atmosferde, Üst Akılve onun taşeronu Paralel Yapı; son günlerde “can havliyle” saldırmaya başladı!..
“Hükümeti yıpratacak” her yolu deniyorlar!.. Kâh “Paralelci medya tetikçileri”ni ekranlara çıkarıp, “parmak sallatıyorlar” ve böylece “ayaktayız” mesajı vermeye çalışıyorlar, kâh “bir aydır ellerinde dolaştırdıkları TIR baskını fotoğrafları”nı yayınlatacak bir yer arıyorlar!..
Sonunda; “çıtırlara düşkünlüğü” ile bilinen Can Dündar’ı buldular!..
Eee, Can Dündar dediğin adam;
“Kadın kokusu aldığında, taze ete susamış bir sırtlana dönüşebilecek”tıynette bir adam!..
“Uçkur”una düşkün bir adam!..
Onu “uçkur”undan yakalamak demek, başına “yular” geçirmek demek!..
Can Dündar, “Paralel’in eline tutuşturduğu fotoğrafları” görünce, “sazan”gibi atladı ve “babasının eski bir MİT’çi” olduğunu da unutarak, o fotoğrafları yayınladı!..
TSK’YA DA OPERASYON!
Dedim ya, Paralel İhanet Çetesi, bugünlerde “can havliyle” saldırıyor!..
Son umutları 7 Haziran!..
7 Haziran; sadece “Türkiye” için değil, “Paralel” için de çok çok önemli!..
7 Haziran’da;
Ya Türkiye bitecek,
Ya da Paralel Çete!..
İşte bu yüzden, bir yandan “siyaseti dizayn” etmeye çalışıyorlar, bir yandan da “TSK Komuta Kademesi”ni!..
Meselâ, “TSK’nın başına, Kara Kuvvetleri Komutanı Hulusi Akar geçmesin”diye, onun “Paralelci” olduğu dedikodusunu bile yaymaya, dahası; “Hulusi Akar’ın, daha geçenlerde Pensilvanya’da Fetullah Gülen’le görüşüp, emrinde olduğunu söylediği” palavrasını bile atmaya başladılar!..
Oysa, benim bildiğim Hulusi Akar;
Özellikle “Gezi Kalkışması” esnasında, “ülkesine sahip çıkan bir komutan”dır ve Paralel’le de hiç işi olmaz!..
Akar Paşa’nın “Paralelci” olduğunu iddia ediyorlar ki; “emekli”ye sevkedilsin, onun yerine “kullanabilecekleri bir komutan” getirilsin!..
Son 2 yıldır, her yerde “hep aynı taktiği” kullanıyorlar!..
“Harcamak” istedikleri adama “Paralelci” yaftası asıyorlar ki; gitsin de, yerine “kendi adamları” gelsin!..
Umarım, TSK’da da;
“Paralel’in tezgâhı”na düşülmez!..
CEMAAT’İ LAĞVEDECEK!
Görüyorsunuz ya;
Nerelerden, nerelere geldik!..
Bütün bu “yalan”ların, “kumpas”ların, “algı operasyonnları”nın, “dedikodu”ların ve “tezgâh”ların bir tek sebebi var:
“Üst Akıl bastırıyor!.. Dolayısıyla da Fetullah Gülen zor durumda!..”
İyice köşeye sıkıştı!..
Ya 7 Haziran’da AK Parti Hükümeti’ne son darbeyi vurup, düşürecek, ya da kendi işi bitecek!..
“Duyum”lara değil, aldığım “bilgi”lere dayanarak söylüyorum ki; Fetullah Gülen, eğer 7 Haziran’da da çuvallar ve AK Parti yine “güçlü” gelirse, “Cemaat’i lâğvetmeyi” bile düşünüyor!..
Evet, evet;
“Cemaat’i lağvedecek!”
“Kepenk”leri indirip, herhangi bir ülkede “inziva”ya çekilecek!..
İyice bıktı!.. İyice yoruldu!..
Cemaat, umurunda değil!..
İşte bu yüzdendir ki; son haftalarda “Pararelci imam ve abi”lere yüz vermiyor, onların New York’tan yanına gelmesini istemiyor!..
Dediğim gibi;
Bunlar birer “duyum” değil, “kaynağından ulaşan bilgiler”dir!..
Herkes ayağını denk alsın,
Hesabını da ona göre yapsın!..
“Paralel’in defteri” dürülmüş, “son kullanma tarihi” dolmuştur!..
“Son umutları 7 Haziran!”
Uyuma Türkiye!..
Mutlaka sandığa git,
“Oy”unu kullan!..
Ve, boz bu “oyun”u!..
Çoğu gitti, azı kaldı!..
“Paralel’e son darbe” ve “Yeniden Diriliş” için; iradeni kullan!..
Dağıldılar-dağılacaklar!..
“Bir oyluk canları kaldı!”
Zalime yardakçılık edene Allah(cc) aynı zalimi musallat edermiş. Bir av köpeği avı kovalayamayacak duruma düşerse bizzat zağarlığını yaptığı avcının kurşunuyla geberir. (Necip Fazıl)
Vakit doluyor ve siyonist- neocon küresel çete pensilvanya örgütünün hizmetlerinden memnun değil.
Öyle “beceremediniz artık gidin” de demezler. Verdikleri desteğe karşılık uygun görecekleri diyeti ödetirler.