Yeni Akit’te Nurettin Veren’in “Gülen’in ABD vatandaşlığına geçmesi, niçin cemaat tarafından sorgulanmıyor ve üzeri örtülmeye çalışılıyor?” başlıklı yazısı şöyle:
Gülen hareketi geçmiş dönemlerde ve bugün içinde yaşadığımız Dünya’da, Nev-i şahsına mahsus hiçbir harekete benzemeyen, bir yönetim şekliyle yönetilmektedir. Ne bir gerçek Yönetim Kurulu vardır, ne bir Genel Müdür ne de herhangi bir başka yetkili vardır. Belirsiz yetkililer ve şahıslar vardır. Şekil olarak bir şirket yönetimi ve bir sendika yönetimi veya bir dernek, vakıf yönetimi gibi bile, bir yönetim kurmadan, tek başına her şeye verdiği talimatlarla hükmeder.
BÖYLE BİR YÖNETİMİ GÖRDÜKLERİ HALDE ALMIŞ OLDUKLARI ŞİŞKİN DOLAR ZARFLARI İLE BU BİR DİKTADIR, GÜLEN DÜNYANIN EN BÜYÜK DİKTATÖRÜDÜR DİYEMEYEN GÜYA DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DİYEN, TON TON AHMET ALTAN, ESER KARAKAŞ, ŞAHİN ALPAY, BOTOKS KRALİÇESİ NAZLI ILICAK VE SAZ HEYETİ, TAYYİP ERDOĞAN’A DİKTATÖR DİYENLER, GERÇEK DİKTATÖRÜ GÖRMEZDEN GELİYOR.
YARABBİ PARA NE ÇİRKİNLİKLERİ ÖRTÜYOR, SİYAHI BEYAZ, BEYAZI SİYAH GÖSTERİYOR.
Dünyanın 170 ülkesinde de varız dediği, bu sistemi tek başına yönetmek istemektedir. Bu işin eşi emsali benzeri yoktur.
Çok önceki yıllarda, aşırı yoğunluk ve yorgunluğundan dolayı, kendisi dert yandığı her toplantıda, benim ona samimi bir teklifim olmuştu. Belli bölgelere ayırarak sorumlu arkadaşlarla, o bölgelerin problemleri oradan gelen arkadaşlara muhatap olmak üzere, bir yönetim merkezi kuralım, bir vazife taksimi yapalım, hizmet koordine merkezi ve sekreteryasını kuralım dediğim zaman da, Altunizade FEM’de bana evet demişti. Fakat ne enteresandır, sabah namazından çok önce beni kaldırıp, akşam konuştuğumuz bu düşünceyi diğer arkadaşlarımıza duyurdun mu dedi, ben de henüz duyurmadım dedim, o meseleyi iptal edelim aman hiç kimseye bir şey söyleme dedi. O günden bu yana hiç kimsenin hiçbir hususta yetkili ve sorumlu olduğu bir sistem yoktur. İstediği adamı istediği görevden alır, hiç liyakatı olmayan bir insanı bir anda, en üst mertebeye getirir. Arnavutluk’taki bir insanı alıp Özbekistan’a, Özbekistan’daki bir insanı alıp Küba’ya, Küba›daki bir insanı alıp Vietnam’a, gönderebilir nedenini, niçinini kimse soramaz ve hikmetinden sual olunmaz.
Kendi kararları ile görmüş olduğu rüyalarla ve kendi şahsi içtihatlarıyla, perşembe geceleri görüştüğünü söylediği Peygamber ile istişareler ile böyle bir sistem yönetilmektedir.
BU KADAR AKILDAN UZAK, MANTIK DIŞI BİR SİSTEM İLE KENDİSİNİ ÖYLE BİR YERE KOYMUŞTUR Kİ; YAPILAN ARIZALARIN BAŞARISIZLIKLARIN SORUMLUSU O İŞİ BAŞARAMAYAN ARKADAŞLARA FATURA EDİLİR VE GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILIR. KAZANIMLAR İSE, F.GÜLEN’İN KERAMETLERİDİR(!) VE ONDAN BİLİNİR ONA İZAFE EDİLİR.
Arkadaşlar bu sisteme göre alıştırılmış ve şartlandırılmıştır. Tek ölçü Gülen’in hoşnutluğu ve aferin demesidir.
Cemaat kesinlikle yanlışa bile evet demeye ikna edilmiştir. Gülen’in kendine ait çok meşhur bir sözü vardır. (GASSALIN ELİNDEKİ MEYYİT GİBİ OLMAK LAZIM). Yine Gülen’in (BİZE AKILLILAR DEĞİL, DELİLER LAZIM SÖZÜ, SÜREKLİ CEMAAT’E EMPOZE EDİLİR.)
İşte bu gibi şartlandırmalardan dolayı, Gülen’in hiçbir sözü ve hiçbir davranışı, şüphe dahi edilmeden uygulamaya konur. Kısacası sorgulamayan koyunlaşmış bir cemaat ile Gülen, Dünya’nın zembereğiyle oynamaya kalkışmıştır.
İşte ben şimdi cemaate bu hususta şu soruları sormaları ve düşünmeleri için, birtakım meseleleri tekrar gündeme getiriyorum.
F.GÜLEN NİÇİN ABD’YE KAÇMA SIĞINMA VE ABD VATANDAŞI OLMA YOLUNU SEÇMİŞTİR VE BUGÜN BULUNULAN KAMP YERİ, ESKİ CİZVİT PAPAZLARININ MERKEZİDİR BU BİR TESADÜF MÜDÜR?
Bu husus her cemaat mensubunun sorması gereken bir hakkıdır. F.Gülen niçin Amerika’ya gitme kararı almış ve yalan söyleyerek hastalık bahanesi ile gidip, Amerikan vatandaşı olmuştur? Cemaat öncelikle bunu sorgulamalı, bu hususta 8-10 senelik mücadeleden sonra, kendisine 20’si ABD’li, 6’sı Türkiye vatandaşı, kefil olarak istenmiş ve o da bunları bularak (ABD VATANDAŞI) olmuştur.
(BANA ARKADAŞINI GÖSTER, SANA KİM OLDUĞUNU SÖYLEYİM)
(BİR İNSAN KİMİN ATINA BİNERSE ONUN KILICINI SALLAR.)
İşte Gülen’in kendisine kefil olanlar listesi:
1: GEORGE FİDAS (ABD GENELKURMAY İSTİHBARAT KONSEYİNDE GÖREVLİ)
2: GRAHAM FULLER (ESKİ ULUSAL İSTİHBARAT KONSEY BAŞKAN YRD. CIA TÜRKİYE MASASI ŞEFİ.)
3: MORTON ABROMOWİTS (ABD’NİN ANKARA ESKİ BÜYÜKELÇİSİ)
4: ALEKSANDER KARLUTSOS (NEW YORK’TA BULUNAN YUNAN ORTODOKS BAŞ PİSKOPOSLUĞUNDA RAHİP)
5: JOHN OBERT VOLL (GEORGETTHON ÜNİV. ÖĞRETİM ÜYESİ)
6: RALP VE RİCHART LAZARUZ DALE EİCKELMAN (DART MOUNT ÜNİV. ÖĞ. ÜYESİ)
7: RAHİP FLOYT, RAHİP THOMAS MİCHAEL, CİZVİT TARİKATI MENSUBU, GÜLEN’İN PAPA İLE GÖRÜŞMESİNE KATILMIŞTI. RAHİP DONALD SENİOR KATOLİK KİLİSESİ BİRLİĞİ BAŞKANI, JİLL CAROLE RİCE ÜNİV. DİNİ HOŞGÖRÜ MERKEZİ BAŞ. VE DİĞER 20 YE TAMAMLANACAK İSİMLERİNİ KÖŞEMİZE SIĞDIRAMADIĞIMIZ GÜLEN’İN RUHANİ VE ŞEYTANİ RUH İKİZİ ARKADAŞLARI.
Ayrıca Türk isimli 6 kefil, Ali Yurtsever Washington Rumi forum Başkanı Kemal Öksüz, (YILDIRIM AKBULUT ESKİ BAŞBAKAN VE MECLİS BAŞKANI), (MEHMET SAĞLAM ESKİ MİLLİ EĞİTİM BAKANI VE YÖK BAŞKANI), (MURAT SARAYLI TÜGİAT BAŞKANI, MUSTAFA AKYOL).
