Adana’da F Tipi Cezaevi dahil 4 ayrı cezaevinde bazı memurların geçen hafta açığa alınmasının ardından Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile buralardaki FETÖ/PDY soruşturması derinleştirilince, örgütün cezaevlerindeki zincirinin ilk ipuçları da bir bir ortaya çıkmaya başladı.
Örgütün, ‘İçeride adamımız var’ diyerek bazı çetelerle temas kurup bu çeteye mensup tutuklulara ‘iyi bakılması, korunması’ karşılığı bağış aldığı öne sürüldü. Perşembe günü aralarında infaz koruma memurlarının ve büro elemanlarının yanı sıra sosyolog, psikolog, öğretmen, vaiz, sağlık memuru da bulunan 61 kişi şafak operasyonu ile gözaltı alınıp, sorgulamaları başladı. Daha önce alınan bazı ifadelerden yola çıkan savcılık ve polis, şimdi FETÖ’nün ‘cezaevleri imamı’ ile geçmişte hangi kanunsuzlukları yaptığını bir bir ortaya çıkarmaya çalışıyor.
Geçmişte F Tipi’ndeki bir mahkumun cezaevi müdürünün odasına belinde taşıdığı tabanca ile girebilmesi de, bu soruşturmada mercek altına alındı. Bu arada, örgütle ilişkisi ve özel şifreli haberleşme kanalı bulunan 9 cezaevi görevlisinin ise durumlarının ortaya çıkması ile kaçtıkları anlaşıldı. Adana Adliyesi’nde 2 gün öncesine kadar 92 hakim ve savcı açığa alınmış, 68’i tutuklanmış, 19’u adli kontrol koşulu ile serbest bırakılmış, 6 hakim ve savcı hakkında da yakalama kararı çıkarılmıştı. Adliye personelinden ise 45 görevli gözaltına alınmıştı. Bu isimlerin de cezaevi takımı ile ilgili ilişkileri sorgulanıyor.
Ülkenin en güvenli cezaevlerinden biri olan Kürkçüler kampusundaki Adana F Tipi Cezaevi ile E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Açık Ceza İnfaz Kurumu, kadınların kaldığı Karataş Açık Ceza İnfaz Kurumu ile Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde görev yapanların ‘örgütün imamı’ndan gelen emirlerle bazı mahkum ve tutukluları ‘kolladıkları’ belirlenirken, karşılığında ‘himmet parası’ alındığı konusunda çapraz sorgulamalar yapılıyor. Adana’da FETÖ/PYD bağlantısının tam olarak ortaya çıkarılmasının ardından başka cezaevlerinde de benzer yapılanmalar olduğu belirtildi. FETÖ’cülerin ‘içeride adamımız var, mahkumunuzu korur’ diyerek kendilerini ayrıcalıklı ve güçlü hissettirdiği anlaşıldı.