Bomba imha uzmanı polis memuru Erkan Başpehlivan, terörle mücadele operasyonları başladığından bu yana bölgeye üç kez gönüllü gitti.
Bölücü Terör Örgütü PKK’ya yönelik Mardin’in Nusaybin ilçesinde yürütülen operasyon sırasında şehit düşen Polis Memuru Erkan Başpehlivan’ın, çatışmalar başladığından bu yana gönüllü olarak üç kez bölgeye gittiği ortaya çıktı. 17-25 Aralık operasyonundan sonra ‘güvenilir personel’ olarak, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Dairesi Başkanlığı’nda göreve başlayan Başpehlivan’ın, önce Cizre ve Silopi’ye oradan da operasyonların kaydırıldığı Mardin’in Nusaybin ilçesine gönüllü gittiği belirlendi. Öte yandan Abdullah Gül’ün korumalığından sonra Nusaybin’e sürüldüğü öne sürülen diğer Şehit Polis Memuru Salih Taç da Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevlendirilmişti.
SÜRGÜN DEĞİL GÖNÜLLÜ
Polis Memuru Erkan Başpehlivan’ın şehit olmasının hemen ardından düğmeye basan paralel yapının medya organları, ‘paralel şehit’ şeklinde yayın yaptı. Şehidin bir dönem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün korumalığını yapması nedeniyle FETÖ üyesi ilan edilmesine tepki gösteren Baba Zeki Başpehlivan, “Benim çocuğum Nusaybin’e sürülmedi. Kendi isteğiyle, arzusuyla bölgeye gitti. 28 gün burada çalıştı, gelmesine 2- 3 gün kala şehit düştü. Paralelci olduğu için sürüldüğü iddiaları tamamen yalan” diye konuştu.
LANET OLSUN PARALELİNE!
Haberler nedeniyle kahrolduklarını anlatan Baba Başpehlivan, “Lanet olsun paraleline. Bunlar dinsiz imansız. Benim çocuğum paralelci değildir. Benim çocuğum vatan ve millet için mücadele verdi. Aylarca evine gelmedi, çocukları babasını görmeden büyüdü. Torunlarım günlerdir babalarının fotoğrafıyla uyuyor. Oğlumun üzerinden siyaset yapmasınlar. Buna kimsenin hakkı yok” dedi. Şehit Paşpehlivan’ın 10 ve 5 yaşında olmak üzere iki çocuğu var.
MEYDAN GAZETESİYLE MÜCADELE BAŞLIYOR
“Meydan Gazetesi biliyor da cumhurbaşkanı başbakan benim çocuğumun ne olduğunu bilmiyor mu” diye soran Şehit Babası Zeki Başpehlivan, “paralel şehit” haberiyle ilgili hukuk mücadelesi başlatmaya hazırlanıyor. Öte yandan haberde yazan bilgilerin de asılsız olduğunu belirten Baba Başpehlivan, “Oğlumun erkek kardeşi varmış gibi yazmışlar. Benim iki kızım bir oğlum vardı. Oğlum bu vatan uğruna şehit oldu” dedi.
Benim oğlum Nusaybin’e sürülmedi. Gönüllü gitti.
Bölgede kritik görevler yaptı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün koruması olarak görev yaptığı için paralelci ilan edilen Erkan Başpehlivan’ın, daha paralel yapı olayları gündeme gelmemişken, 2011 yılında gönüllü olarak şark görevini yapmak üzere Siirt’e gittiği öğrenildi. Şarkın ardından 2015 yılında ise Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Kriminal Dairesi Başkanlığı Merkez Bomba İmha İnceleme Şube Müdürlüğü’ne tayin edilen Başpehlivan, burada bomba arama köpeği idarecisi ve bomba uzmanı olarak görev yaptı. Bölücü terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlar başladığı sırada Cizre ve Silopi’de görev yapan Erkan Başpehlivan, Nusaybin’e de kendi isteğiyle gitti.
350’ye yakın bomba uzmanı işbaşında
Türkiye genelinde görev yapan 350’ye yakın bomba imha uzmanı, bölücü terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlarda aktif görev aldı. Geçici görevle bölgeye gönderilen ekipler, kurulan timlerin içine yerleştirildi. Timlerin ilerlemesinde öncü rol üstlenen bomba imha uzmanları, birer aylık döngü halinde çalışmalarını sürdürüyor. Gönüllülük esasına dayalı olarak çalışan bomba imha uzmanları, istedikleri taktirde tek bir dilekçe yazarak görevinden ayrılabiliyor.
G-20 ZİRVESİ’NDE ORADAYDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ve Başbakan Davutoğlu’nun yakın koruma ekibinde bulunan bomba imha uzmanları da doğunun muhtelif yerlerinde gönüllü olarak görev aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere çeşitli devlet büyüklerinin toplantılarında görev alan bomba imha uzmanı polis memuru Erkan Başpehlivan’ın en son görevlendirildiği önemli organizasyon ise tüm dünya liderlerinin katıldığı Uluslararası G20 Zirvesiydi.
Paralel yapının yayın organlarından Meydan gazetesi, şehit polis memuru üzerinden iftira kampanyası başlattı.
Paralel gazeteye şehidin ailesi ve arkadaşları büyük tepki gösterdi. Gazetenin şehid acısı yaşayan aileyi, kendi amaçları için kullanma çabası büyük tepki çekti.
(Aybike Eroğlu – Yeni Şafak)