FETÖ’nün uyuyan hücresi Yeni Asyacılar!

Yeni Asyacılar grubu FETÖ ile aynı safta tarihin en ağır ihanetine imza attılar. FETÖ ile Yeni Asyacıları bir araya getiren süreçse Bediüzzaman Said-i Nursi istismarıyla kurdukları rant ve tahrifat düzeninin yerle bir edilmesiydi.

MEDYAGUNDEM.COM- En son söylenecek sözü baştan söyleyelim… Yeni Asyacılar Fetocuların uyuyan hücreleridir… Tam anlamıyla yeni nesil Fetocudurlar… Varlıklarını Bediüzzaman Said-i Nursi’ye bağlayıp da, ona en fazla ihanet edenlerdendirler. Fetocularla birlikte yarım asıra yakın zamandır sadece tahrifat, ihanet ve oluşturdukları büyük bir rant düzeni ile istismarın adresi oldular.

“Yeryüzünde fitne çıkarmayın” denilmesine rağmen Yeni Asyacılar da, Fetocular da Bediüzzaman’ın mirasına ihanet etmiş fitnecilerdir.

Bediüzzaman’ın 6 bin sayfadan oluşan Risale-i Nur Külliyatı’nı tahrif ettiler. Belge belge hepsi açıklandı.

Gülen terör örgütü ile Yeni Asyacılar 2013 yılından itibaren “Risaleler yasaklanıyor” diye kara bir propaganda yürüttüler. Ak Parti’yi Bediüzzaman Said-i Nursi düşmanı gibi göstermeye çalıştılar.

Oysa gerçekler Yeni Asyacılar ile Fetocuların Bediüzzaman’ın mirası üzerinden hem nasıl bir rant çarkı oluşturduklarını, hem de Bediüzzaman’ın mirasının nasıl tahrif edildiğini gözler önüne serdi.

MESELE TAM DA BUYDU

Meselenin kısa bir özeti verilirse… Risale-i Nur Külliyatının basım ve dağıtımı, eserlerde isimleri sıralanan Bediüzzaman’ın varisleri tarafından gerçekleştiriliyordu. Bu konuda Nurcu gruplar arasında bir ittifak vardı. Eserler, 1990′lı yıllardan sonra farklı yayınevleri tarafından basılmaya başlandı. Gülen örgütüne yakın bazı yayınevleri tarafından Risale-i Nur Külliyatı’nın sadeleştirme girişimi, Said Nursi’nin hayattaki talebeleri ve varislerinin “Eserlerin müellifinin sadeleştirmeye vermedi, eserler tahrif ediliyor” itirazına neden oldu. Bediüzzaman’ın talebeleri, bu süreçte Fetullah Gülen’e bir mektup yazarak bu konudaki itirazlarını dile getirdiler. Bediüzzaman’ın talebelerinin resmi ve gayrıresmi tüm girişimleri, eserlerin birçok yayınevi tarafından izinsiz basılmasının ve tahrif edilmesinin önüne geçemedi.

2014 yılında, tahrifat ile ilgili şikayetlerin artması, Risale-i Nur Külliyatı’nı basan yayınevi sayısı 26′yı geçmesi ile birlikte Kültür Bakanlığı bu konuda yasal bir düzenleme girişiminde bulundu. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 47. maddesinde yapılan bir değişiklikle tahrifat ve korsan baskıların önüne geçilmesi amaçlanıyordu.

Bediüzzaman’ın gerçek mirası risalelerinin ticari bir metaya dönüşüp satılması ve rant aracı olmaması iken, Fetocular ve Yeni Asyacılar ellerindeki rant gidecek diye “Risaleler yasaklanıyor” diye açıkça dezenformasyon yaptılar.

RİSALE TACİRLERİ 

Risale tacirleri Fetocu ve YeniAsyacılar Üstad Bediüzzaman’ın vasiyetindeki hükümler apaçık ortada iken, ortalıkta korsancılıkla rantlarını sürdürme kavgasına tutuştular.

Ak Parti hükümeti de Bediüzzaman’ın mirasını gerçek anlamda sahip çıkmak için Risale-i Nur’ları koruma altına almaya karar verdi ve Risalei-i Nur Külliyatı’nın basımı Diyanet İşleri Başkanlığının görevi kapsamına alındı.

ARTIK DİYANET’İN GÜVENCESİNDE

Kanun ve kararnameyle telif ve yayın hakları Diyanet İşleri Başkanlığına verilen Risale-i Nur’ların tamamı 2015 yılı içinde basılmaya karar verildi.

Böylelikle Risale-i Nur’ları herkes istediği şekle sokup yayınlayamayacak, sadeleştirme ve sair kılıflar altındaki tahrif teşebbüsleri de gerçekleşme imkânı bulamayacak.

Risale-i Nur Külliyatı’nın sahibi Bediüzzaman’ın vasiyetini hiçe sayıp, yapılan en hayırlı işi “Risale-i Nur’un neşrine yasak” şeklinde ilân eden Fetocular ve Yeni Asyacılar tam bir korsan hezeyanıyla ortalığı karıştırdılar.

Tek dertleri ellerinden rant alınmış, Bediüzzaman’ın mirasını daha fazla tahrif etmelerine engel olunmuştu.

Bugün Fetocu terör örgütünün safında yer tutan Yeni Asyacıların FETÖ ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti’ye savaş açmasının tek nedeni buydu…

Yıllarca mason Demirel’e İslam’ı istismar ederek destek veren Yeni Asyacılar, kendi evlendirdiği sekreterine sarkıntılık eden zinacı adamları savunan bir zihniyettir aslında.

Gerçek Risale-i Nur artık Ak Parti sayesinde Diyanet İşleri Başkanlığı güvencesinde nesilden nesile taşınacak ve böylece Bediüzzaman’ın vasiyeti yerine getirilecek. Fetocu ve Yeni Asyacıların da Said Nursi’yi kullanarak rant ve tahrifat düzeni artık kuramayacaklar.

2 Kasım’da “Korkunun zaferi” diye FETÖ gazetesi Cumhuriyet’şe aynı manşeti atan Yeni Asyacılar işte bu başlarına yıkılan rant ve tahrifat düzeni için FETÖ ile kol kola ihanet şebekesine dönüştü.

Sözün özü Bediüzzaman’ın yolundan gittiğini savunanlar Bediüzzaman’a en fazla ihaneti eden, mirasını rant düzenlerinin aletine dönüştüren bir yıkım projesidir. Devlet Risale-i Nur Külliyatı’nı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın artık basmasını sağlayınca Fetocu ve Yeni Asyacıların şer düzenleri yerle bir oldu. Bütün mesele bundan ibarettir.