FETÖ’nün bazı elemanlarını ‘itirafçı’ yaparak ‘etkin pişmanlıktan’ yararlanmak istediği ortaya çıktı. İtirafçıların, suçu deşifre olmuş örgüt üyelerinin üstüne atarak ‘gizli FETÖ’cüleri’ de kurtarmayı hedeflediği belirlendi
15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi sonrası örgütün ayakta kalmak için çok sayıda planı devreye soktuğu görüldü. Edinilen bilgilere göre örgüt önce çözülmeleri önlemeye çalıştı. Taraftarlarına sürekli, “Yakında işler düzelecek, sabredin” mesajı verildi. Örgüt Fetullah Gülen için önemli olan 11, 22 gibi günleri işaret ederek zaman kazanmaya çalıştı. 22 Kasım günü cezaevlerinde isyan çıkacağı ve tüm tutukluların serbest bırakılacağı gibi iddiaların da bu amaca yönelik olduğu vurgulandı.
ÇÖZÜLME DURDURULAMADI
FETÖ tüm çabalarına rağmen örgütteki çözülmeyi engelleyemedi. Durum böyle olunca Pensilvanya’nın ve örgütün arkasındaki istihbarat örgütlerinin talimatıyla “itiraf” planı devreye sokuldu. Örgütün “kurtarılması zorunlu” olarak belirlediği bazı isimlerden “itirafçı” olmaları istendi. Bu isimler yetkililere başvurarak “etkin pişmanlık” yasasından yararlanmak istediklerini belirttiler. Özellikle örgüt açısından kritik bazı isimler bu yolu seçince yapılan araştırmada bu kampanyanın planlı olduğu ortaya çıktı.
BİR TAŞLA İKİ KUŞ
İçişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada FETÖ’nün sıkışmışlıktan kurtulmak için sürekli yeni taktikler denediğini kaydederek şu bilgileri verdi:
“15 Temmuz sonrasında sert kararlar alınınca örgüt merkezi kontrolü kaybetti. Emniyette, TSK’da, bürokraside, iş dünyasında peşpeşe gözaltı ve tutuklamalar örgütte ciddi kırılmalar yarattı. ‘Bu iş buraya kadarmış’ algısı oluştu. Bu arada itirafçı patlaması yaşandı. Herkes kendi paçasını kurtarma derdine düştü. Örgüt uzun süre ne yapacağını şaşırdı. Şimdi ‘Ne kurtarsak kardır’ anlayışıyla hareket etmeye başladılar. İtirafçıları durduramayınca ‘itiraf’ taktiğini devreye sokmaya çalışıyorlar. Son günlerde hiç beklenmeyen isimlerin itirafçılık başvurularına şahit oluyoruz. Örgütün en kritik isimleri. Bir taşla iki kuş vurma çabası var. Birincisi ‘etkin pişmanlık’ yasasından yararlanarak kritik isimlerin kurtarılması, iki bütün suçlar deşifre olmuş isimlerin sırtına yıkılarak ‘gizli FETÖ’cülerin’ kurtarılması. Ama taktik çabuk anlaşıldı.”
YENİ İSİM VERMİYORLAR
İtirafçı olan isimlerin suçladıkları kişilerin çoğunun yurt dışına kaçmış ve deşifre olmuş kişiler olduğunu vurgulayan İçişleri Bakanlığı yetkilisi şunları söyledi:
“Adam tutuklu. Önemli bilgiler vereceğini söyleyerek savcılarla görüşmek istiyor. Önemli bilgiler de veriyor, isimler sıralıyor. İlk başlarda çok ciddi bulunuyordu. Ama ifadeler uzmanlarca değerlendirildiğinde verilen bilgilerin değişik yollardan elde edilmiş bilgiler olduğu ortaya çıktı. Suçlanan isimler de ya yurtdışına kaçmış, ya da suçluluğu her yönüyle ortaya çıkmış kişiler. Yani adamın zaten kaçışı yok. İtirafla suçları iyice sabitleniyor. Ama örgüt açısından bakarsak bir kayıp yok. Bazı isimlerin iyice feda edilmesi söz konusu. Bir de fazla bilgisi olmayan suç yüklense bile sonuç alınamayacak isimler ortaya atılıyor. Belli ki yargı ve emniyetin oyalanması ve ‘gizli’ örgüt elemanlarının gözden uzak tutulması amaçlanıyor. Burada dikkat çekici olan bu itiraflarda kimlerin feda edileceğin nerede kararlaştırıldığı. Bunu içerde kendi aralarında planlamaları zor. Belli ki çok özel bir haberleşme sistemleri var.”
YARGI AYAĞI
FETÖ’nün yargıdaki “gizli” kadrolarını korumakta özel bir gayret içinde olduğu da öğrenildi. Örgütün yargı ayağında yapılan itiraflarda da belli örgütün gizli ama kritik isimlerinin korunmasına yönelik taktikler izlendiği ifade edildi.
Örgütün “itiraf” taktiğinin ortaya çıkmasından sonra kimin gerçek itirafçı, kimin örgüt kararıyla itirafçı olduğu konusunda titiz bir çalışma yürütüldüğü bildirildi.
