Adalet sisteminin tüm sırlarının bulunduğu Ulusal Yargı Ağı’nı (UYAP), paralel yapı, haberalma servisi gibi kullanıyor. Paralel yapı son olarak Arınç’a suikast soruşturmasını ele geçirip servis etti. Başsavcılık, basında yer alan soruşturmanın kapandığı ve şüpheliler için takipsizlik verildiği iddialarını yalanladı. Son gelişme, paralel yapının UYAP’ta hala etkin olduğu endişesi doğurdu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a “suikast” iddialarıyla ilgili 2009 yılında başlatılan ve devletin çok gizli bilgilerinin bulunduğu Genelkurmay’a bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu’na girilerek, 25 gün boyunca aramaların yapıldığı “Kozmik Oda” soruşturması yeni bir tartışmayı gündeme getirdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmaya ilişkin henüz bir karar verilmemişken, soruşturma ile ilgili yazışmalar UYAP’a girilince bilgilerin ifşa olması akıllara şu soruyu getirdi: Yargı ağı hala paralel yapının kontrolünde mi?
BAŞSAVCILIK YALANLADI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosu’nda görevli Tekin Küçük tarafından yürütülen “Kozmik Oda” soruşturmasına takipsizlik verildiğine ilişkin dün bazı gazetelerde haberler çıktığını kaydetti. Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, haberlerin gerçeği yansıtmadığını, soruşturma ile ilgili henüz bir kararın verilmediği bildirdi.
BİLGİ NEREDEN SIZDIRILDI?
Savcı Tekin Küçük, soruşturmaya ilişkin yazışmaları UYAP’a girdi. Henüz soruşturmaya ilişkin bir karar verilmemesine rağmen dosyanın takipsizlikle sonuçlandığına ilişkin haberlerin çıkması UYAP’ta sızıntı olduğunu gösterdi. Avukatların ve soruşturma savcısı dışındaki savcılara bile kısıtlama getiren UYAP üzerinden bilgilerin sızdırılması paralel yapının hala UYAP sistemini elinde tuttuğunu gösterdi. Başsavcılık yetkilileri, bilgilerin sızdırılmasıyla ilgili gerekli araştırmaların yapıldığını belirtti. Bir başka UYAP skandalı ise KPSS soruşturmasında yaşandı. Savcı Yücel Erkman tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, sonradan bulunan Genel Yetenek ve Genel Kültür sınavına ait kitapçıkları incelemek üzere bilirkişi görevlendirildi. Savcı Erkman’ın bilgileri UYAP’a girmesinin ardından Fuat Avni, bilirkişileri Twitter üzerinden ifşa etti.
BİLGİLER UYAP GİRİLİNCE POLİSLER BULUNAMAMIŞTI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, paralel yapının emniyet ayağına yönelik 22 Temmuz’da yapılan operasyon ile ilgili bilgilerin UYAP’a girildikten birkaç dakika sonra gözaltı listesinin zanlı polislere sızdırıldığı ortaya çıkmıştı. Sızıntının deşifre olmasının ardından operasyon sabah yerine gece saatlerinde gerçekleştirmiş ancak operasyonu haber alan bazı polisler adreslerinde bulunamamıştı.
Yargının tüm sırları bu ağda
Sadece Adalet Bakanlığı’nın yürüttüğü hizmetler değil, kolluk kuvvetlerin yürüttüğü hizmetlerden, dosyaların Yüksek Yargı mercilerine temyize gitmesi aşamasına kadar olan süreçlerin tamamı UYAP’tan gerçekleştiriliyor. UYAP’ın olduğu yargı ve bakanlıkların bilgi ve belgeleri, elektronik ortamda tek bir yerde tutuluyor, böylece bilgi ve belgelerde tutarlılık sağlanıyor. Bu nedenle UYAP’taki bilgilerin paralel yapının eline geçmesi ulusal güvenlik açısından da ciddi bir tehdit.
2005’te faaliyete başladı
Yargı sistemi içindeki birimler arasında yazışmalar UYAP üzerinden yapılıyor. Görevsizlik, yetkisizlik ve birleştirme gibi nedenlerle başka yere gönderilmesi gereken dosyalar elektronik ortamda anında gönderilebiliyor. Bugün UYAP Türkiye’de yargı birimlerinin neredeyse tamamında işletimde olup, her türlü yargısal ve idari faaliyetler bu sistemle elektronik ortamda yürütülüyor. 2001’de UYAP I projesi, 2005’te ise adli ve idari yargı birimleri, adli tıplar, ceza tevkif evlerinin otomasyonunu kapsayan UYAP II faaliyete geçmişti.
17-25 Aralık’ta aynı taktik
Paralel yapı, kendi kontrolündeki UYAP’taki açığı bildiği için 17-25 Aralık darbe girişimine zemin hazırlayan operasyon bilgileri gizli tutarak UYAP’a kaydetmemişti. Buna rağmen devletin operasyonu önceden haber aldığı anlaşılınca da darbe girişimi erkene alınmıştı. HSYK’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında açığa alınan ve geçtiğimiz hafta HSYK 2. Dairesince yargılanmasına karar verilen 25 Aralık darbe girişimi savcısı Muammer Akkaş’a yöneltilen suçlamalardan birisi de şuydu: “Aynı dosyada şüpheli olarak hakkında iletişimin tespiti ve kayda alınması ile teknik ve fiziki takip kararı aldığı kişilerin isimlerini UYAP’a kaydettirmediği, gözaltı kararı aldığı 25 Aralık 2013 tarihine kadar şüpheli hanesine ‘bilinmiyor’ Şeklinde ibare yazıldığı belirlendi.” HSYK 2. Dairesi tarafından aynı şekilde yargılanmasına karar verilen 17 Aralık darbe girişimi savcısı Celal Kara da şüphelilerin isimlerini UYAP’a kaydetmemişti.
Operasyona özel tedbir alınmıştı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2009-2013 yılları arasında sahte isimler üzerinden terör örgütleriyle ilişkilendirilerek dinleyen 3’ü TİB personeli 54 şüpheliye yönelik yürüttüğü soruşturmada çok gizli hareket edilmişti. Soruşturmaya ilişkin emniyetten sadece bir kişi bilgilendirildi ve ve söz konusu emniyet görevlisi bütün çalışmaları yürüttü. Ayrıca operasyona ilişkin talimat yazısı sabaha karşı saat 5’te yani operasyondan kısa bir süre önce UYAP üzerinden gönderildi. Bu sayede operasyona ilişkin bilgilerin sızmasının önü kesilmiş oldu. Emniyetteki paralel yapı aracılığıyla bütün operasyona ilişkin bilgileri Twitter hesabından ifşa eden Fuat Avni ise operasyon ile ilgili bilgi aktaramamıştı.
(OSMAN ÖZGAN/YENİ ŞAFAK)