Diriliş Postası gazetesi genel yayın yönetmeni Erem Şentürk’ün “Meral Akşener” meselesi MHP’nin iç meselesinden büyüktür” başlıklı bugünkü yazısı şöyle:
Yargıtay bir talimat yayınladı, siz karar deyin bence talimat olan açıklama şu: “MHP’yi bölün!” Yükseklerden gelen emirden sonra, MHP açıklama yaptı ve sonuç ortada. MHP bir kongre yapacak ve genel başkan seçilecek. Seçilsin. Delegesi kimi isterse o MHP’nin başına geçer ve dert ortadan kalkar ama MHP’yi bölenler daha o gece pişman olacaklar.
Kim başkan seçilir?
MHP’nin başına kim gelirse gelsin… Bahçeli ya da başka bir başkan arasında benim açımdan hiçbir fark yok…
“Meral Akşener”,“Paralel’in adamıymış, Paralel MHP’yi ele geçirecekmiş”,hiç umurumda değil. Bu durum sadece MHP’lileri ilgilendiren özel bir dert, onlar düşünsünler.
“Herkesin ortasında eşini azarlayan bir kadından ülkücülere reis mi olurmuş?” Seçerlerse kendileri bilir, bu da umurumda değil.
Kasten tırnak içinde yazdığım “Meral Akşener”bir şahıs değil bütün Türkiye’yi ilgilendiren derin, evet derin bir sorunlar bütünüdür. Yaşı 40 ve üzeri olanların hatırlaması, hatırlamıyorlarsa hatırlatılması gereken karanlık bir dönemi var Türkiye’nin. Çiller Başbakan’dı ve “Devlet için mermi sıktım lan” diyen katillerin kahraman sayıldığı bir Türkiye’de yaşıyorduk. O zamanların haber videoları arşivlerde duruyor. Faili meçhul cinayetler, “Ben ülke için savaşıyorum” diyen ve canının istediği yere ateş eden tuhaf tetikçiler sarmıştı ülkeyi.
İşte “Meral Akşener” fikri altyapısının Fethullahçılar tarafından tahrik edici olan tarafı tam da burası. İşte bu “derin karanlık” sadece MHP’nin iç meselesi değildir memleketin tamamını ilgilendirir. Fethullahçılar, bir kehanetle çıktılar ortaya. Pensilvanya’dan bir “lanet rüzgarı” estirerek “Anadolu kana bulanacak” diye bağırdılar. Bu kehanetlerine hizmet etmek için PKK, DAEŞ, sıradan bir katil, Geziciler, onlar, bunlar şunlar ya da sokağa salınacak ülkücü gençler hiç fark etmeden her yere bulaştı. Önemli olan olay çıksın ve ortalık karışışsın. Mesele bu ve Fethullahçılar’ın çılgınlar gibi “Meral Akşener” demesinin sebebi bu işte.
“Meral Akşener” şahsı değil mesele, Fethullahçılar’ın ağzını sulandıran zihniyetin MHP’yi ele geçirmesinin nasıl büyük acılar doğuracağını görmek zorunda ülkücüler. Bu mesele parti içi muhalefet meselesi değil gençlerin sokağa, ölüme sürülme meselesidir. Gezi sürecinde, HDP’nin 6/7 Ekim katliamında ve daha birçok belalı çizgide Devlet Bahçeli’nin sapasağlam durduğu ve ülkücü gençleri oyuna getirmediği, tuzaklardan koruduğu bir liderliği vardı. Ülkücüler silahlanıp sokağa çıkacaktı, öleceklerdi, öldüreceklerdi ve tamda kehanette olduğu gibi başımıza belalar yağacaktı. Olmadı! O zaman “Kahrolsun Bahçeli, yaşasın Akşener” dediler ve kampanyayı başlattılar. İşte bu, hepimizi ilgilendiren bir tezgah. Solcular ve Fethullahçılar ne ara bu kadar ülkücü olmuşlar Akşener’i manşetlerinde koyacak yer bulamıyorlar?Tezgah büyük, tuzak derin mi derin. Allah bu milletin evlatlarını bu tuzağa düşürmesin!
Not: Hiçbir şey yapamazlarsa MHP’yi bölecekler Yargıtay’ın emriyle. Onların bölmesi için bağırıp çağıranlar bunun adına da dava diyecekler. Bölün siz MHP’yi bölün! Daha o kongrenin akşamında evde göğsünüze ağırlık çöktüğünde anlarsanız nasıl bir tuzağa düştüğünüzü…
