Takvim gazetesinde Ergün Diler’in “Penn’in ormanı!” başlıklı yazısı şöyle:
GEÇTİĞİMİZ günlerde TARKİM’i yazdım. Ve şaşırdım. Ülkenin getirilmek istenen durumuna şaşırdım.
Burası şimdi POLİS ve MİT’in elinde. Her şey araştırılıyor.
Ancak ne kamera kaldı ne kayıt!
Orada sistemi kuran ne varsa alıp götürdü. İstanbul’un göbeğinde DEVLETE rağmen var edilen DEVLET kendini korudu!
Beni bilen bilir! İsimlere mecbur kalmadıkça girmem. Kimsenin canının yanmasını istemem.
Ama ortada izah edilemeyecek gariplikler var…
Kaç gündür AMERİKA’ya kaçan ve orada hayatlarına devam eden FETÖ üyelerini yayınlıyoruz.
Kimi şortla, kimi otomobille, kimi üniversitesiyle kimi de eviyle mutlu mu mutlu. Öncelikle bu sistem, HARCAMAK istediği bütün isimleri harcadı. 2 bin lira maaş alan gazetecisini hapse gönderirken ÖZEL GÖREV verdiği her ismi koruyup kolladı. Biz kaçanları haber yapmaktan yorulduk. Kimsenin hapse girmesinden mutlu olacak insanlar değiliz. Ama ortada 250 insanın şehit olduğu bir KALKIŞMA var! Birileri bunun hesabını vermeli. Ama yakalananlar, bir şey bilmeyenler! MESAJ getirip götürenler ve üst düzey görevli olanların tamamı kaçtı!
PEKİ BUNLAR NEREDEN KAÇTI?
KİM BUNLARA GÖZ YUMDU?
POLİSİ NASIL ATLATTILAR?
NASIL HİÇ BİR ENGELE TAKILMADAN GİDEBİLDİLER? Ve bütün bunları nasıl gerçekleştirdiler?
Böyle çok soru sorabiliriz… Yine isimlere girmek istemiyorum ama ATATÜRK HAVALİMANI’nın göbeğindeki TARKİM HANGARLARI bu işi için vardı. Artık polis ve MİT araştırıyor.
Ne geldi? Kim gelip gitti? Kimler ne kaçırdı? Kimler buraları kullandı? Bilmiyoruz!
Aslında bilinen bir SIR. Sadece az kişi biliyor. Türkiye’yi terk eden pek çok kişi TARKİM HANGARLARINI kullandı.
Buradan uçup gitti. Ne pasaport ne kimlik ne vize! Kimse bir şey sormadı. Kimse bir şey istemedi! Zaten isteyecek makam yoktu!
ÖZEL GİRİŞ, DOĞRUDAN UÇAĞIN İÇİNE SİZİ ATIYORDU! Hepsi böyle kayboldu. İsimleri siz düşünün! Üniversite rektöründen en etkili gazetecisine kadar hepsi buradan uçtu!
PEKİ BUNLARI KİM ORGANİZE ETTİ?
Biliyor muyuz? HAYIR! Yani bilmesi gerekenler bilmiyor. Benim bilmem önemli değil! Ortada İstanbul’un göbeğinde bir KARA DELİK var! Buraya girmek 1 ay sürdü! Temizleyip götürdüler. Ama yine geride unuttukları var! Yakında bunları yazarız… Eğer detaylı yazarsak konu KOD ADI PROMETHEUS‘a gelecektir…
Gelmelidir…
Çünkü burası anlaşılmadan ne para trafiği ne EMİR trafiği ne de ilişki trafiği anlaşılır…
Şimdilik isimlere girmiyorum. Araştırmalar bitsin. Gerekirse bilinmeyenleri tek tek yazarız. Bekleyelim bakalım…
Daha bir şey yazmadık ki!
Ama paylaştığım fotoğraflara iyi bakın! Bunlardan daha var! Tek giriş-çıkış bu da değil üstelik…
Son soru!
Acaba bu MERDİVENLERİ KULLANIRKEN KİMLERİN FOTOĞRAFLARI ÇEKİLDİ?
Kimler kimlerle? Sakıncalı isimlerin kolunda kimler var? YASADIŞI GİRİŞ-ÇIKIŞ yapanlar listesinde kimler bulunuyor… Ne getirdiler ne götürdüler?
ORGANİZASYON nasıl işledi! Vaktimiz var. Yazacağız…
PERDE ARKASINA gireceğiz… ASIL TİYATRO o zaman başlayacak. Bekleyin…
Az bir şey…
Devam…
TARKİM’den Pensilvanya’ya gidelim. Onların yaptığı gibi…
Pensilvanya’nın hikayesi ilginç. Londra’da dünyaya gelen din bilimci ve filozof William Penn daha sonraki yıllarda DİNİNİ değiştiriyor.
“RELIGIOUS SOCIETY OF FRIENDS” yani DOSTLUK CEMAATİ ismiyle gelişen akımın içinde kendini buluyor…
Bu akımı çıkaran BAY GEORGE FOX bir gün mucizevi bir ses duyduğunu söylüyor.
Kendisi de etrafı da ALLAH’la konuştuğuna inanıyor. Hareket de böyle yürüyor! Bu oluşuma QUAKER’lar adı veriliyor. Zaten Pensilvanya’ya ismini verecek olan bizim filozof da ADA’ya gidip ne kadar QUAKER varsa toplayıp buraya getiriyor…
İngiliz Kralı da Penn’in AMİRAL olan babasına borcu olduğu için oğluna yani Pensilvanya’nın kurucusuna bu toprakları veriyor. HRİSTİYANLIĞIN bir kolunu DİYALOG adı altında burada yayıyor.
ADA ve PENSİLVANYA arasında mekik dokuyor. Hikaye geniş ve uzun…
Ama temeli böyle… PENN’in ORMANI isminden gelen PENSİLVANYA böyle doğuyor! Hep derim ya hayatta tesadüf diye bir şey yoktur. Her şey bir plan dahilindedir…
Türkiye’ye saldıranlar da tesadüfen orada değiller yani. Onları da planlayan biri olduğu için PENN’in ormanlarındalar!
Peki TARKİM’i kullananlar, soluğu PENSİLVANYA’da alanlar, darbe ile ülkeyi bitirmek isteyenleri kullananların amacı neydi? Neden geliyorlardı?
Öncelikle 15 Temmuz’un arkasında Amerika’nın olmadığına kimse inanmıyor.
Obama’nın kızları dahil… 15 Temmuz ile ilgili olarak şimdi çok ama çok erken olan bazı gerçekleri yazamayız konuşamayız.
Ama şunu bilin ki ERDOĞAN SEÇTİĞİ ÇALIŞMA ARKADAŞLARI İLE DÜNYAYA MEYDAN OKUDU! GİZLİ ANLAŞMALARLA BAŞKALARININ VERMESİ GEREKEN KARARLARI KENDİSİ ALDI. Daha fazla açmak istemiyorum. MİLLİ çizgi için daha önce hiç atılmayan MİLLİ ADIMLARI gözünü kırpmadan attı. 15 TEMMUZ’un arkasında olan en büyük neden bu! Fazla açmak şimdilik doğru değil!
Devam…
FETO’nun kalkıştığı her darbede başarısız olması CIA’yı burada zayıflattı…
Ankara’nın TÜRK AKIMI’nı hayata geçirecek olması, Suriye’ye başkası dediği için girmemiş olması ve kendilerine bağlı İŞ ADAMLARININ KALKIŞMA YAPMAMASI, 15 TEMMUZ’u getirdi…
Bakın mesela ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI’nda hiç ABD şirketi yok.
Diğer dev projelere bakın! Hep bizim çocuklar! Tabii bunun yanında Türkiye’nin ve Erdoğan’ın Afrika ile Ortadoğu’da umulmadık şekilde değer görmesi…
Ve daha önemlisi yapılan bunca saldırıya rağmen ERDOĞAN’ın yıkılmadan yürümesi… Zaten 15 Temmuz gecesi Erdoğan telefonla MİLLETE ulaşıp sokağı aldı. Ancak bu, tarihte daha önce hiç yaşanmayan bir şeydi. Evet Amerika, CIA ya da diğerlerinin başarısız olduğu DARBE GİRİŞİMLERİ var. Ancak NATO ilk kez yenildi! Bu görülmüş bir şey değildi.
Beyaz Saray’ın küresel stratejisi için, Orta Doğu’daki petrol akışı, ‘can damarı’ydı.
Bu net! STRATFOR’un hazırladığı her “Amerika’nın geleceği” raporunda ilk madde “Ortadoğu’daki petrol akışıdır”… Ancak Amerika, Türkiye olmadan bunu kendi lehine çeviremeyeceğini biliyor. Erdoğan’ın yönettiği bir Türkiye ile de bu akışın onların istediği gibi olma ihtimali yok. Bunu Washington istedi. ABD’nin Ortadoğu’yu bırakmayacağını görmek zor değil. Ama bizim de kimseyi buralara almayacağımız artık SIR değil…
Bu nedenle bu kavga sürecek. Bizden başka çareleri yok ama yine gelecekler. Onların içindeki BİRİLERİ, bizimle ORTAKLIK kurmalarına engel.
VALİ ATAMAK İSTİYORLAR BURAYA…
MÜSTEMLEKE gibi görmek istiyorlar.
İTİRAZIMIZ BUNA.
Onların adına saldıranlar bunu biliyor. Ama yine de ellerinden geleni yapıyorlar… 15 Temmuz bildirisine bakın! Ne diyor orada?
“EMİRLERE UYARIZ. KİMSEYİ BURADA İNCİTMEYİZ!”
Deşifre edin okuyun bu sonuç çıkar!
15 Temmuz’da yenilenlerden biri de Graham Fuller’di!
VATİKAN tarzı ILIMLI İSLAM’la hem Türkiye’yi hem bölgeyi yönetemeyeceklerini görmedi. Burası 2000 yıllık devlet. Pensilvanya değil! 2011’den sonra özellikle bin türlü yolla saldırdılar. Ne oldu? Hepsinde mağlup oldular. Hele 15 Temmuz’dan sonra artık kazanma şansları yok. Bu gelmeyecekleri anlamına gelmesin.
Gelip dayak yiyerek dönecekler. Ama yine de gelecekler… Bütün saldırıların ömrü kelebekler kadar olacak… Kısa ve hüzünlü bir son yani!
Biz hazırız!
Buradan çıkış yok!