FETÖ’nün desteklediği Nokta Dergisi’nin son sayısı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kararıyla “Terör örgütü propagandası yapmak ve Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamalarıyla toplatıldı. Kapağına alışık oldukları fotomontaj tekniğiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arkada şehit cenazesi geçerken selfie yaptığı bir görüntüye yer veren Nokta’nın sahibi Cevheri Güven, yazdığı kitap ve haberleriyle tam bir kara propaganda ve psikolojik harp makinesi… Güven, belaltı istihbaratı üzerine de bir kitap yazdı.
Nokta Dergisi bugün mahkeme kararıyla toplatılan son sayısında seviyesiz ve saldırgan tutumunu bir kez daha gözler önüne serdi. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün sürekli yapageldiği fotomontaj tekniğiyle hazırladığı kapağına Nokta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arkada şehit cenazesi geçerken selfie yaptığı bir görüntüyü bastı. Hem şehitlere hem de Cumhurbaşkanı’na hakaret içeren bu seviyesizlik üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak söz konusu derginin toplatılması ve Twitter hesabının erişime engellemesi talebinde bulundu. Talebi değerlendiren İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökhan Yolasığmaz, emniyetin talebine olumlu cevap vererek kararı onayladı. Açıkça terör propagandası yapan Nokta Dergisi’nin sahibi Cevheri Güven’in vukuatları bununla sınırlı değil. FETÖ’nün kripto gazetecilerden olan Nokta’nın sahibi Cevheri Güven’in geçmişi bu türden gerçeği deforme eden haberlerle dolu.
KADROSU FETÖ’CÜ VE GEZİCİLERDEN!
Derginin sahibi olduktan sonra AK Parti ve Cumhurbaşkanlığı karşıtlığını kapağına ve sayfalarına taşıyan Nokta, kadrosunu da Gülen örgütüne yakın isimlerden oluşturdu. Bugün, Taraf ve Zaman gazetelerinden muhabirleri kadrosuna kattı. Zaten Cevheri Güven bu durumu da açıkça 31 Mayıs 2015’te Zaman Gazetesi’ne verdiği röportajda söylüyordu: “Kadromuz, Gezi Parkı ve 17 Aralık gibi süreçlerden sonra işten atılan gazetecilerden oluşuyor.”
FETÖ’nün desteğini açıkça itiraf eden ve bunu da saklamayan Güven, aynı röportajda “Ana akım medya Erdoğan üzerinden besleniyor. Bunun dışına çıkmak lazım. Türkiye’nin pek çok sosyal, toplumsal ve ekonomik problemi var. Sosyal konulu kapaklarımız olacak.” demiş ancak kendisi dergiyi satın alan abilerinin talimatıyla bu söylemini terk etmişti. Derginin toplatılan son sayısı da bu Erdoğan karşıtlığının bir tezahürü zaten.
KARA PROPAGANDA HEP İŞİ OLDU
Nokta Dergisi’nin sahibi Cevheri Güven’in kara propaganda ve yalan haber uydurma alışkanlığı yeni değil. FETÖ’nün tetikçisi gibi çalışan ve her fırsatta cemaatin işine yarayacak haberlere imza attı. Ergenekon davası sürecinde yaptığı yalan haberler nedeniyle hakkında en çok dava açılan isimlerden biri oldu.
CEMAATİN EVLERİNDE OKUTULAN BELALTI İSTİHBARATI’NIN YAZARI
Cemaatin en büyük yayınevlerinden olan Timaş Yayınları’ndan “Bal Tuzağı/Belaltı İstihbaratı” kitabının da yazarı olan Nokta’nın sahibi Güven kitabında bir anlamda FETÖ’nün çok iyi bildiği ve uygulamaya soktuğu belaltı şantajı itiraf ediyor. Çıktığı dönemde Zaman yazarı Bülent Korucu’nun kitaba övgüler düzmesi de boşuna değil hiç şüphesiz. Bu kitabın o dönemler cemaatin evlerinde de okutulduğu ve zorunlu kılındığı biliniyor. Kitap, yurt içi ve yurt dışında yankı bulmuş, üst düzey devlet adamlarının, bürokratların, askerlerin, müstesarların ve başkanların özel hayatlarında yaşadıkları yasak ilişkilerle şantaja uğrama, itibarlarını ve işlerini kaybetmeleri konu alınıyor.
“BAL TUZAĞI” KİTABININ ADI CEMAAT İÇİNDE BİR ŞİFRE OLDU
İnsanların mahrem arzularının kullanılarak nasıl kontrol mekanizmaları yaratıldığının anlatıldığı kitap, akla örgüt lideri Fetullah Gülen’in bir sohbetini getiriyor. Fetullah Gülen, cemaat üyelerine yaptığı ‘Kara propaganda ve nefis muhasebesi’ başlıklı sohbetinde Amerika’da bulunduğu sırada birisinin kendisine telefon açtığını ve bir siyasetçinin gece bir aşüfte ile buluşmaya gittiğini anlatmıştı. Bu türden istihbarat ağının kendi kontrolünde olduğunu itiraf eden Gülen’in tetiçkisi bir yazarın da bu türden bilgi ve belgeleri elinde tutmasına herhalde şaşırmamak gerekiyor. Cevher Güven’in Bal Tuzağı isimli kitabının adı, siyasetçilere yönelik belaltı gizli kamera çekimlerinin de kod adı olarak kullanılmaya başlandı.
(Sabah)