Silivri Cezaevi önünde Can Dündar için yapılan şov yapan FETÖ militanlarının nöbet sahtekarlıkları deşifre oldu.
MEDYAGUNDEM.COM- Tüm varlıkları ihanet, kumpas, sahtekarlık, hırsızlık, yolsuzluk ve yalandan ibaret olan Gülen terör örgütünün Silivri Cezaevi önünde Can Dündar için tuttuğu “Umut nöbeti”nde de sahtekarlık yaptıkları ortaya çıktı. Vatana ihanet, casusluk ve FETÖ’ye yardımdan tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül için cezaevi önünde sözde nöbet diye meğer Fetocular şov yapıyormuş. Skandalı Silivri Cezaevi önünde nöbete katılan gazeteci Ruhat Mengi itiraf etti.
Oda TV’ye yazdığı yazdıda Mengi, “Bu fotoğraf kabul edilemez” diyerek bir FETÖ militanı ile aynı karede yer aldığı fotoğrafa isyan etti. Mengi yazısında FETÖ militanı Today’s Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Sevgi Akarçeşme’nin 2 dakika bile nöbet yerinde durmadığını, fotoğraf çektirip kaçtığını açıkladı.
Mengi’nin yazısındaki o bölüm şöyle:
(***)
Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasından sonra Basın Konseyi’nin başlattığı ve gazetecilerin Silivri Cezaevi kapısında bu haksızlık ve hukuksuzluğun bitmesi için tuttuğu “Umut Nöbeti”ne katılmayı ben istedim.
Önce Cumhuriyet Gazetesi’ni aradım, “Hangi günlerde kimin nöbet tutacağı”na dair listeyi Basın Konseyi’nin hazırladığını öğrenince onları aradım. Bu hafta dolu dediler, 21 Aralık Pazartesi gününe karar verdik.
Öğleden sonra saat 2’de Silivri’ye vardığımda kameralar ve açıklamaları alan gazeteci arkadaşlar oradaydı, sandalyeme oturdum, konuşmamı yaptım ve yanıma Today’s Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sevgi Akarçeşme geldi. Birkaç dakika oturdu, o kısacık sürede fotoğraf alanlar oldu ve Akarçeşme “yazısını yazacağını” söyleyerek ayrıldı.
Aynı gün sabah saatlerinde Samanyolu Haber TV Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar’ın nöbet tutmuş olduğunu da orada öğrendim, kendisi gitmişti. Daha sonra yanıma İstanbul’dan nöbete destek vermek için Silivri’ye gelen, benim tutacağımı öğrenince ikramlarıyla, saygılı sohbetleriyle bana eşlik eden bir grup vatandaş geldi ve ben 3 saatlik nöbeti “yalnız başıma” tuttum.
Basın Konseyi’nden haberlerin medyaya sanki “üç kişi birlikte” nöbet tutmuşuz gibi verilmesi, Zaman Yayın Yönetmeni Akarçeşme ile o 2 dakikada çekilmiş fotoğrafın gazetede “birlikte nöbet havasında” yayımlanması, tüm nöbetlerde bir gün önce “gazeteciler kimlerin olacağı konusunda bilgilendirilirken” bu bilginin Pazar günü açıklanmamış ve bana iletilmemiş olması, doğrusu son derece rahatsız edici ve kabul edilemez bir durumdu. Kaldı ki Pazartesi sabahı daha nöbetten önce bu şikayeti Konsey’e bildirmiştik…
(***)