İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY’ye finans sağladıkları gerekçesiyle 4 iş adamı hakkında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede ifadesine başvurulan bir tanık, kapatılan Zaman gazetesinin üst düzey yöneticilerinden firari Mehmet Kamış’ın örgütün gizli hedefiyle ilgili sözlerini aktardı. Tanık N.M: Bunlara aylık 50-60 bin lira maaşlar veriyoruz. Elbette bizim istediğimiz gibi yazı yazıp, programlar yapacaklar. Bunları bırak, 2025’te tüm dünya bize tabi olacak.
İzmir’de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında örgüte finans sağladıkları iddiasıyla 4 iş adamı hakkında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede bir tanığın, örgütün gizli hedefine ilişkin ifadelerine yer verildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Zafer Dur’un, Küçükbay Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükbay, gayrimenkul, otomotiv, akaryakıt sektöründeki yatırımlarıyla tanınan ve kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyelerinden Abdullah Kavuk, oğlu Metehan Kavuk ile kuyumcu Şeref Sipahi hakkında hazırladığı iddianamede, “Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Kanununa muhalefet, silahlı terör örgütüne üye olmak ve yönetme” suçlamaları yöneltilen iş adamları hakkında 10 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezaları talep edildi.
SIK SIK GİZLİ TOPLANTILARA KATILIYORLARDI
İddianamede, tanık olarak emniyetteki ifadesine yer verilen N.M, FETÖ mensubu firari gazeteciler, KHK ile kapatılan Zaman gazetesinin genel yayın yönetmen yardımcısı Mehmet Kamış, kapatılan Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan ve Ali Akkuş’u üniversite yıllarında, iş adamları Ahmet Küçükbay, Mehmet Timuroğlu, Mustafa Özkara, Abdullah Kavuk ve firari Ramazan Davulcuoğlu’nu iş hayatında tanıdığını beyan ederek, yaklaşık 6 yıl Küçükbay’ın şirketinde üst düzey yönetici olarak çalıştığını, bu esnada örgütün “Ege Bölgesi imamı” olarak bilinen firari Bekir Baz’ın sık sık şirkete gelerek gizli sohbet ve toplantılara katıldığını ileri sürdü.
KÜÇÜKBAY’IN ŞİRKETİNDEKİ ÜST DÜZEY TOPLANTILAR
Baz’ın gerek sivil toplum kuruluşları gerek bürokrasi gerekse iş adamları üzerinde etkin rol oynadığını, hiçbir resmi görevi olmamasına rağmen birçok törende protokolün ön sıralarında gördüğünü, örgütteki görevi nedeniyle önemsendiğini sonradan anladığını ifade eden N.M, Baz’ın davetiyle haftada bir, Küçükbay’ın kontrolünde yapılan toplantılara Ege Bölgesi’ndeki bazı valiler ile üst düzey iş adamlarının iştirak ettiğini öne sürdü.
AMERİKALI GAZETECİLERİ DAVET EDİYORLARDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde, Davos Zirvesi’nde eski İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres’e karşı “One minute” çıkışının yaşandığı 2009’da Küçükbay’ın şirketindeki yemekli toplantıya Amerikalı 10 gazetecinin davet edildiğini, toplantıda AK Parti ve hükümet aleyhine propaganda yapıldığını kaydeden tanık N.M, “Gördüğüm bu toplantıların amacı toplantıya davet edilen siyasiler, iş adamları ve kamu yöneticilerine yönelik bir güç gösterisiydi. Örgütün gücünü ve ağırlığını toplantıya davet edilen kişilere hissettirmekti. Bunda başarılı oldukları açıkça da görülüyordu. Toplantılara katılacakları Bekir Baz tespit ediyordu.” dedi.
“2025’TE TÜM DÜNYA BİZE TABİ OLACAK”
N.M. şirkette çalıştığı dönemde Küçükbay’ın talimatıyla sık sık İstanbul’a giderek kapatılan Samanyolu Televizyonu ve Zaman gazetesinde çalışan yöneticilerden bilgi aldığını, yapılan görüşmelerde ilginç anekdotların ortaya çıktığını kaydederek ifadesini şöyle sürdürdü:
“Bunlar arasında en ilginci Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış ile yaptığım görüşmeydi. Kamış’a bir sohbette, Samanyolu Yayın Grubunun görsel ve yazılı kısmında program yapıp, yazı yazan bazı şahsiyetlerin geçmişi göz önüne alındığında bunların kendi gruplarında yazı yazıp program yapmasının ilginç olduğunu, bunların kendi gruplarında nasıl çalıştığını ve kontrol edildiğini sordum. Kamış da bana ‘Bunlara aylık 50-60 bin lira maaşlar veriyoruz. Elbette bizim istediğimiz gibi yazı yazıp programlar yapacaklar. Bunları bırak, 2025’te tüm dünya bize tabi olacak.’ demişti. Bu şahsın yapı içerisinde etkin bir kişi olduğunu biliyorum. Konuşmalarının boş olmadığını düşünüyorum.”
Küçükbay’ın, soruşturma aşamasında emniyet ve cumhuriyet savcılığında verdiği ifadelerde, tanık N.M’nin iddiaların gerçeği yansıtmadığına ilişkin beyanları da iddianamede yer aldı.
OPERASYON
İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato’nun yürüttüğü soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, 6 ve 8 Ağustos’ta örgüte finans sağladıkları iddia edilen iş adamlarına yönelik operasyonlarda aralarında TMSF’ye devredilen Küçükbay Şirketler Grubu sahibi Ahmet Küçükbay ile gayrimenkul, otomotiv, akaryakıt sektöründeki yatırımlarıyla tanınan, FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyelerinden Abdullah Kavuk ve oğlu Metehan Kavuk’un da aralarında bulunduğu 24 kişi gözaltına alınmıştı.
İzmir’de FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 30 Temmuz’da düzenlenen operasyonda da FETÖ/PDY’nin Ege Bölgesi’ndeki para trafiğini yürüttükleri, iş adamlarından topladıkları yüklü miktarda bağışı örgüte aktardıkları iddia edilen kuyumcu Şeref Sipahi yakalanmıştı.
Sipahi’nin de Küçükbay ve Kavuk gibi kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucularından olduğu iddia edilmişti.