Yeni Akit gazetesinde Ali İhsan Karahasanoğlu’nun “FETÖ’nün ABD defteri kapandı, Avrupa direniyor!” başlıklı yazısı şöyle:
Doğrusunu söylemek gerekirse, Trump’un başkan seçilmesinin bu kadar etkili olacağını tahmin etmemiştim.
Pensilvanya’nın artık her işi ters gidiyor..
Destekledikleri Clinton kaybetti..
Onlar da ABD’yi terkediyorlar..
Yok yok, bir tahminde bulunmuyorum..
Bire bir somut bilgilere dayalı olarak söylüyorum.
Pensilvanya’daki zat, “Toplanın ABD ekibi.. Gidiyoruz..” demiş olmalı ki..
ABD’deki ne kadar FETÖ mensubu varsa..
Hepsi sosyal medya hesaplarına noktayı koymuşlar..
Görünmezliğe bürünmüşler..
Fetullah Gülen’in sosyal medyada eli kolu konumundaki Osman Şimşek ile başladım kontrollerime..
“Son günler itibari ile bir hayat emaresi var mı?” diye..
Hesap var ama, kendisi ortada yok.
“Herkulnağme” isimli hesap da…
Tatilde..
Yakın tarihte, ABD’deki bir markette görüntülenen Ekrem Dumanlı ne alemde diye baktım!
Küçücük bir iz yok..
Sosyal medyayı hiç boş bırakmayan Adem Yavuz Arslan?..
O da piyasada yok.
Metin Yıkar?..
Zaten ağır aksak gidiyordu, şimdi ise hepten yok..
Abdülhamit Yıldız, son güne kadar vardı. Her gün 5-10 mesajla varlığını gösteriyordu.. 9 Kasım itibari ile o da buharlaştı..
•
Aslında Gülen grubuna dahil olmayıp, dışardan pike edilenlerden olduğunu tahmin ettiğim dört isim var..
Onlara baktım.
Emre Uslu 29 Eylül’den bu yana yok.
İkinci isim Önder Aytaç, 16 Ekim’den beri yok olmuştu.. 4 Kasım’da bir seferliğine kafayı çıkartmış.
Yine toz olmuş..
Ancaak..
Tuncay Opçin ile Aydoğan Vatandaş, hâlâ aktif olarak savaşa devam ediyorlar..
Doğrusunu söylemek gerekirse, ABD’de olup da, FETÖ lehine aktif olarak mücadele eden bu iki isim beni de şaşırttı..
Makul izah için iki ihtimalim var:
Kimseye hissettirmeden, bu iki isim ABD dışına çıkmış olabilir. Kendilerini garantiye aldıklarını düşündükleri için, böyle rahattırlar..
Veya bu iki isim, gerçekte Gülen grubunun da dışında, tamamen ABD’nin kendi derin ekibinden olduğu için, dokunulmazlık garantilerine güveniyorlardır..
Ki, ABD’deki hemen herkes sustu.. Bunlar sosyal medyada saldırılarına devam ediyorlar.
•
FETÖ’nün bir de İngiltere ekibi var..
“İngiltere ekibinin göbeğinde, Akın İpek bulunuyor” diyebiliriz.
Bu ekipte yer alan isimleri sıralayacak olursak..
Akın İpek’in şirketlerinden beslenen Faruk Mercan, Tarık Toros, Erhan Başyurt, Erkam Tufan Aytav, İhsan Yılmaz..
Bu isimler, görebildiğimiz kadarı ile henüz pes etmeyenlerden..
Yıllarca İngiltere’de kalıp, Gazeteciler Yazarlar Vakfı’na başkan olmak üzere Türkiye’ye dönen.. Şimdi tekrar İngiltere’ye kaçan Mustafa Yeşil’i de bunlara ekleyebiliriz..
ABD ekibinde yer almaları gerekirken, Avrupa’ya kaçtıkları anlaşılan Bülent Keneş ile Hasan Cücük’ü de bu ekibe ekledik mi..
Takım tamam olur.
Bu ekibin tamamı aktif..
Sosyal medyada bombardımana devam ediyorlar..
Her ne kadar Gülen grubu yerine, ağırlıkla PKK’lıları, Cumhuriyet gazetesini ön plana çıkartıyor ve bunları savunuyorlar ise de..
Mantıkları şu: “Düşmanımın düşmanı, dostumdur.”
Tüm bu bilgilerden çıkaracağımız sonuç şu:
Fetullah Gülen, ABD defterini kapattı gibi..
Avrupa defteri için ise, biraz daha zamanı olduğunu düşünüyor..
Ama yıllar öncesine dayanan ve Gülen’e ihale edilen “proje”, aslında ABD’nin olduğu için..
Avrupa’nın Fetullah Gülen’e ne kadar sahip çıkacağı da bir başka muamma..
Gülen’in başka çaresi olmadığına göre..
Artık tüm imkanlarını, Avrupa’da olmak için seferber edecektir..
Bir başka şekilde ifade edecek olursak, tüm imkanlarını, Avrupa’da çarçur edecekler..
Tam da bu noktada, daha önce birkaç defa anlattığım Fetullah Gülen fıkrasını hatırlatayım..
Gülen’in ağzından, bire bir aktarıyorum:
“Akıllı Mehmet’in işi..
Bir uçurumdan inmek için Akıllı Mehmet ve arkadaşları el ele tutuşmuşlar..
40 kişiden 39’u ölmüş, birinin kolu kanadı kırılmış..
Akıllı Mehmet’e sormuşlar ‘Ne oldu?’ diye.
Akıllı Mehmet, ‘Sormayın.. Az kalsın bir sakatlık çıkaracaktık’ şeklinde cevap vermiş.”
Görünen o ki..
Fetullah Gülen’in ABD ekibindekilerin 39’u birden uçurumdan yuvarlandı..
Bir “Akıllı Mehmet”leri kaldı..
Ancak o da, hâlâ işin farkında değil..
“Az kalsın bir sakatlık çıkaracaktık” modunda..
•
Kanaatim ve temennim o ki;
Gülen grubu, ABD’den sonra, yakında Avrupa’da da aynı hüsranı yaşayacaklar..
Tayyip Erdoğan karşıtlığı Avrupalıların işine geleceği için, İngiltere’nin, Almanya’nın, Fransa’nın bir süreliğine Fetullah Gülen’e sahip çıkacaklarını düşünebiliriz.
Ama bunun uzun süreli olamayacağı açık..
ABD’de “seçimi garanti alacak” diye inanılan Clinton’ın başarısızlığı..
Avrupa’daki liderleri de, şimdiden korkutmaya başlamıştır..
“Gülen kimi destekliyorsa, o başarısız oluyor. Aman bu adamla işbirliğine girişmeyelim. Bu adamda bir uğursuzluk var” düşüncesi ile..
Ya Gülen’den işin başında kaçacaklar..
Bu Gülen’in sonu olacak..
Ya da, Gülen ile işbirliği yapacaklar.. Clinton gibi kazanacakları seçimi kaybedecekler..
Bu da sonuçta, Gülen’in sonu olacak..
Avrupalı liderler, Clinton’dan ders alırlarsa, “Akıllı Mehmet” durumuna düşmezler..
Ders almazlarsa da, kendileri bilir!