FETÖ soruşturması kapsamında ifadesine başvurulanlar arasında örgütün içinde görev almış ve daha sonra yollarını ayırmış kişilerin anlattıkları dikkat çekiyor: Ev ağabeyleri bize Atatürk öldü, Fetullah Gülen doğdu, Allah tarafından Mehdi ya da Mesih şeklinde İslam’ı bu topraklarda ayağa kaldıracak diyorlardı.
Ankara, İstanbul ve İzmir gibi Türkiye’nin farklı illerinde yürütülen FETÖ soruşturmaları çerçevesinde savcılıkların birbirleriyle koordineli bir şekilde çalışarak bilgi paylaşımında bulundukları ortaya çıktı.
Aydınlık’tan Gamze Çınlar’ın haberine göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “Fethullahçı Terör Örgütü” adıyla yürütülen ana soruşturma dosyasına giren bilgi/belge ve dokümanlar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’yla paylaşıldı. Bu bilgiler de Fethullah Gülen’in ‘terör örgütü kurucusu ve yöneticisi’ olmakla suçlandığı Tahşiye kumpası iddianamesine girdi.
Bunlar arasında Ankara’daki ana soruşturma dosyası kapsamında ‘tanık/müşteki ve bilgi alma amaçlı’ alınan ifadeler de yer aldı. İfadesine başvurulanlar arasında FETÖ’nün içinde görev almış ve daha sonra yollarını ayırmış kişilerin anlattıkları dikkat çekiyor.
Tahşiye iddianamesine giren ve bir dönemler Gülen grubunda yer alan kişilerin çarpıcı ifadelerinden bazıları şöyle:
‘BİR KERE VURACAĞIZ TAM VURACAĞIZ’
“Fetullah Gülen cemaatinin daha önce böyle bir hareketleri olduğunu hatırlamıyorum. Fakat bu konuda talepleri oldu. Bazı toplantılarında kendisine böyle teklif gelmesine rağmen ‘bir kere vuracağız tam vuracağız’ diyerek talepleri geri çevirmişti. Küçük hareketlere her zaman karşı çıkmıştı. Bu sebeple sürekli sabretmemiz gerektiğini beklememiz gerektiğini söylüyordu.”
“Ev ağabeyleri bize ‘Atatürk öldü, Fetullah Gülen doğdu, Allah tarafından Mehdi ya da Mesih şeklinde İslam’ı bu topraklarda ayağa kaldıracak, Peygamber Efendimiz, Selçuklular ve Osmanlılar zamanında olduğu gibi yeniden İslam alemini ayağa kaldıracak kişinin Fetullah Gülen olduğunu ve onun cemaatinin de bizlerin olduğunu’ anlatıyorlardı.
‘OPERASYONEL GÜÇ IŞIK EVLERİ’NDE YETİŞİYOR’
“Bu yapısal analizde resmi kurumlar ve evler dediğimizde bîr hususun altını iyice çizmek gerekiyor o da şu: ‘Fethullah Gülen hareketi bu şekilde yapılandırırken, temel taş olarak evleri koyarken (yani bu ışık evleri dediğimiz) bu kattakilere de alt kata vadedilenden daha farklı olarak 2. Kutsiler (sahabiler-adanmış ruhlar) olarak cemaatin vurucu gücü, operasyonel gücü, asli elemanları, unsurlar burada yetişip motive edilip şekillendirilip sahaya indiriliyor ve buradan gönderiliyorlar.”
APOLETLERİ GÜLEN’İN TAKKESİNE KONULAN ASKERLER
“M.’in babasının ikametinde Harp Okulundan mezun olan öğrenciler için rütbe takma töreni düzenlendiği, bu törene Fetullah Gülen’in bizzat katıldığı, mezun olan öğrencilerin apoletleri Fetullah Gülen’in takkesinin içerisine konularak okutulduğu ve bundan sonra Fetullah Gülen’in bizzat yıldızları kendisinin taktığı, o gün M.’in harp okulundan atılma olduğu için kendisine dönerek ‘Gelecekte senin yıldızını da ben takacağım’ diye söylediğini bana M. anlatmıştı.”
“O. isimli şahıs askeri liseye girdikten sonra bir daha bizimle görüşmedi. Ailesinin yanına gittiysek de bizimle irtibat kurmayı reddetti. Bu durumu ben İl İmamı K.’e aktardım. O da bana (Boşver üzerine gitme, gelmiyorsa gelmesin, ileride nasıl olsa rütbelerini sökeriz’ diye söyledi ve oradan ayrıldım.”
ÖNCE TSK, SONRA EMNİYET VE ADLİYE
“Ülke içinde öncelikle hangi alanlarda faaliyetimiz zayıfsa o kurumda yapılaşma içine gidildi. Önce askeriye sonra emniyet ve adliye ele alındıktan sonra Milli Eğitim, sanat camiası, medya ve gazete alanında yapılanma oluşturuldu. Bu faaliyet toplumdaki her statüyü ele geçirme faaliyetidir. Yetiştirilen her öğrenci de kariyerini tamamladıktan sonra bu amaç doğrultusunda kullanılırdı.”
ATAMALAR GÜLEN’DEN
“Devletin istihbarat birimleri kendi kuramlarından önce tüm bilgileri F. Gülen’e ve onun üst akıllarına ulaştırıyorlardı. Bu birimlerde istihdam edilmiş cemaat kadroları devlet adına hizmet etmekten ziyade F. Gülen’in elemanları olarak çalışırlardı.”
“5.katta bulunduğum süre içerisinde çok dikkatimi çeken bir şey daha vardı. Emniyetten arkadaşlar; üst düzey yetkililerin yaptığı görüşmeler ve toplantılara ait kayıtlar ile kararnameleri anında özel faksla gönderirlerdi. Daha Cumhurbaşkanına bile belki gitmemişken Fethullah Gülen bunları faks şeklinde alıp okurdu.”
‘TALİMATLARI YENİLEBİLİR KAĞITLARA YAZARDIK’
“Silsile yolu ile talimatlar alınırdı. Bende sorumlu bir şahıs olarak her ay talimat alıyordum. Bu hareketin sivil/resmi/gayriresmi hiçbir adımı Fethullah Gülen onaylamadan atılamaz. Biz aylık toplantılarımızda her bölge kendi gündemini getirir. Hoca, gündemle ilgili gerekli talimatlarını verir. Bu hususlar tarafımızdan arşivlenmiyordu. Bu talimatları her dönemde küçük not kâğıtlara yazardık. Hatta yenilebilen kâğıtlar vardır. Bize bu kâğıtları polis baskını var şeklinde tatbik ettirilerek yedirilirdi. Ama biz bunları ezberlerdik. Fakat, bu görüşmeler esnasında sekretarya görevi yapan bizim data bank olarak adlandırdığımız birimde görevli gençler vardı. Bu gençler, bilgisayar ve yazılım konularından iyi anlardı. Hocanın talimatları, görevlendirdiği şahıslar, yani istatistik bilgiler tamamen bu şahıslar tarafından yapılırdı..”
‘CIA’YA YARDIMCI OLDUK’
“96 ve 97 yıllarında CIA’dan emekli olmuş veya hala görevde olanlardan bunlar gelerek Türkiye’nin ve Orta Asya’nın gelip MR’ını çektiler, ayrıca cemaatin bölgedeki gücünün tespitini yaptılar ve bizde bunları gezdirdik onlara yardımcı olduk. Akabinde de bunları rapor haline getirip Amerika’ya gittiler.”
“Burada önemli olan husus, Amerika’nın girmek ve hegemonyası altına almak istediği Türki Cumhuriyetleri ve İslam coğrafyasını çok kolay bir şekilde kontrol altına almasına imkan sağlamasıdır. Amerika bu sayede kendisine yeni bir kapı aralamış olduğunu F. Gülen’in kendi ağzından duymuşluğûm vardır.”