Âli İmran Suresi’nin 103. ayetinde Yüce Allah şöyle buyurur: “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız sakın ayrılığa düşmeyiniz, Allah’ın size bağışladığı nimeti hatırlayınız.”
Bir Müslüman için Allah’ın ipine sımsıkı sarılmak imanının da gereğidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz gün Kürt meselesi ile ilgili hadis ve ayetlerden örnek vererek “Biz emredildiği gibi birbirimizi kardeş görsek, Allah’ın ipine sımsıkı sarılsak, inanın dışarıdan hiç kimse gelip de bizim ağzımızın tadını bozamaz” sözleri üzerine bugün paralel ihanet çetesinin borazanlığını yapan medya dinozoru Hasan Cemal, paralel internet sitesi t24’de “Barış Allah’ın değil demokrasinin ipine sarılarak gelir” başlıklı bir yazı yazıp, “Allah’ın ipine sarılmak”la yani Allah’ın ayetiyle alay etti. Sözde dindar Gülen örgütü bakalım Hasan Cemal’in bu Allah’ın ayetine saldırı yazısından zere kadar rahatsız olacak mı?
Hasan Cemal gibi bir sömürgeci bir adamın nasıl bir ihanet sürecinde olduklarını ise haber 10 sitesinde yazar Ömer Altaş çarpıcı bir yazıyla analiz etti. O yazıyı aynen yayınlıyoruz:
İhanet geninizde var: Hodri meydan!
Siz meseleyi tam anlamadınız!
Tane tane anlatalım.
Türkiye’de iki türün savaşı var.
DNA dizilimi birbirinden farklı iki “canlı” türü.
Yerliler ve soykırımcılar.
Siz soykırımcısınız!
İnsanlık tarihi boyunca, her merhalede, yeryüzündeki tüm soykırımları gerçekleştiren türün devamı.
Güney Amerika kıtasında.
Kuzey Amerika’da.
Avustralya’da.
Afrika’da.
Asya’da.
Ortadoğu’da.
Eski çağlardan beri yok ederek ancak var olabileceğine mutlak inanmış bir canlı türü.
Fenotipiniz yerlilerin dış görünüşüyle aynı.
Gen ağacınız tamamen yerlilerden farklı.
Siz Şeytan’ın “çocuklarısınız.”
Bunu biliyoruz.
Dış görüşünüz aslında bu görünen değil.
İnsanlara benzeyen suratınız bir maske.
Aslında boynuzunuz, kuyruğunuz, elinizde yanınızdan asla ayırmadığınız mızrağınız var.
Her coğrafyada gerçekten sayınız çok az.
Çok yetenekli olduğunuz için kitleleri yanınıza çekebiliyorsunuz.
Türkiye’de de, bir kaç elin parmakları kadar sayınız.
İnsan suratlı maskenize rağmen her birinizi tanıyoruz.
Bazen içinizden birini bilerek deşifre ediyorsunuz.
Siz, insanların misafir perverliğinden yararlanarak insan türü arasında yaşıyorsunuz.
İnsanın iyi niyetini kullanıyorsunuz.
Yediğiniz kaba sümkürüyorsunuz.
İhanet geninizde var.
İhanet ettiğinizde, hayatınızın en mutlu anlarını yaşayarak demleniyorsunuz.
Şimdi bir daha saldırın, sizi bekliyoruz!
Misafir suretinde olanlara sırtımız yine dönük.
Ne zaman mızrağınızı sırtımıza saplamak için davrandığınızda sizinle o zaman son kez yüzleşeceğiz.
Bu kez mızrağınız göğsümüzü delemeyecek.
Artık sizi bu topraklarda tam olarak yeninceye kadar durmayacağız.
Siz, diz çökeceksiniz!
Siz, tek tek, her bir insandan, aman dileyeceksiniz.
Sizi, ininize göndereceğiz.
Gerçek yaşam alanınıza.
Sizi getirip bu topraklara fitne, fesat için salanlara.
Batı dünyasına.
Soykırımın başşehirlerine…
Londra’ya, Paris’e, Berlin’e ve Washington’a.
Süreceğiz ki, Kürt yüzlü, 6-7-8 Ekim Kobani olayları barbarlığı bir daha yaşanmasın.
Süreceğiz ki, Müslüman yüzlü, ajan ve hain örgütleri kurmayın.
Süreceğiz ki, sivil yüzlü komplolar hayata geçirilmesin.
Bu topraklarda daima yerlilerin çocukları öldü.
Sizden olduğunu deklare ettiğiniz çocuklar bile bizim çocuklarımız.
Sadece yerlilerin çocukları olur.
Siz soysuzsunuz sizin çocuklarınız yok.
Şeytan türü doğumla var olmaz.
Bu kadar olaya rağmen içinizden bir tane dahi zayiat vermediniz
Hep bizim çocuklarımız öldü.
Kobani’yle bizim çocukları katlettiniz.
Cemaat operasyonlarıyla bizim çocukların kaderleriyle oynadınız.
Gezi’de bizim çocukları öldürdünüz.
Gezi’de öldürdüğünüz çocuklar bizim çocuklardı.
Onları asla yerliler öldürmedi.
Onları siz öldürdünüz!
Çocukları büyük şehirlerde ölüme göndererek yüzünüzü sakladınız.
Onların katili sizsiniz.
Onların katili sizsiniz!
Her fırsatta ters operasyon yapıyorsunuz.
Saldırıyor saldırdılar diyorsunuz.
Faşistsiniz vesayetçiler diyorsunuz.
Hançerliyorsunuz yerden taş alacaklardı diyorsunuz.
Demokrasi diyoruz diktatörlük diyorsunuz.
Dönüşüm diyoruz otoriterizm diyorsunuz.
Askeri vesayeti yıktık diyoruz umurumuzda değil diyorsunuz.
Değerlerimiz diyoruz gericiler diyorsunuz.
Millilik diyoruz bidonlar diyorsunuz.
Kardeşlik diyoruz geçin bunları diyorsunuz.
Allah’ın ipi diyoruz alay ediyorsunuz.
Ortak vatan diyoruz o da değil diyorsunuz.
Nerde ne zaman biteceğinizi bilmiyoruz.
Siz, göğe merdiven koysak, tanrıyı göstersek, yok ki dersiniz.
Siz, biz Batı demokrasisini harfi harfine uygulasak hayır olmaz dersiniz.
Nihilistsiniz!
Sizin, Batı’ya da inancınız yok.
Batı toplumu da, sadece sizin atlama taşınız.
Siz yerlileri tamamen yok etmeden rahatlamazsınız.
Nerede otantik, organik, orijinal bir şey varsa onu ifsat etmek için organize olanlarsınız…
Siz insana düşmansınız.
Siz gözlerimize düşmansınız.
Siz kalbimize düşmansınız.
Siz çocuklarımıza düşmansınız.
Siz kadınlara düşmansınız.
Siz inanca düşmansınız.
Siz hayata düşmansınız.
Bu altı şey sizde olmadığı için sonsuza kadar insan türü ile savaşacaksınız.
Gözlerimize mil çekeceksiniz.
Kalbimizi kurutacaksınız.
Çocuklarımızı tümden itlaf edeceksiniz.
Kadınlarımızı tüketeceksiniz.
İnancı bitireceksiniz.
Hayatı kaosa boğacaksınız.
Bize, bizim gibi olmadığınız için düşmansınız.
Bize, bir vatanınız olmadığı için düşmansınız.
Bir şansınız var; herkes sizi bilmiyor.
Kadife yüzlüsünüz.
Bakımlı ve yakışıklısınız.
Siz, geceleri bar sahnesinde, adına Batı dediğiniz totem direğe tutunup striptiz yaparak yaşıyorsunuz.
Striptizcisiniz!
Tek amacı, Batı’daki şer merkezlerini mutlu etmek olan striptizciler.
Madem öyle:
Sizi tam olarak yenmeden peşinizi bırakmayacağız!
Sizi tam olarak diz çöktüreceğiz.
Kürtleri elinizden alacağız.
Müslüman toplulukları elinizden alacağız.
Gezi topluluğunu elinizden alacağız.
Buralarda öldürdüğünüz çocukların diyetini söke söke sizden alacağız.
Gün gelecek sahte kıbleniz Batı’yı da elinizden alacağız.
Eliniz kurusun!
Belki siz meselenin özünü şimdi anladınız!
İki tür..
Yerliler ve soykırımcılar.
İnsanlar ve şeytanlar.
Ne kadar çokuz.
Ne kadar azsınız.
Ne kadar savunmasızız.
Ne kadar güçlüsünüz.
Hodri meydan!
sizi Yahudi dölleri bu ülkeyi terkedeceksiniz başka çıkar yolunuz yok siktirin gidin şerefsiz ruhsuz maymunlar