22 Aralık 2003 tarihinde, Türk Solu Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erkin Yurdakul’un bir apartman dairesinden atlayarak intihar ettiği öne sürüldü. Ölümünden sonra derginin başına gelen Gökçe Fırat, dergiyi FETÖ lehine yayın yapan bir çizgiye getirdi.
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünce, okulda meydana gelen olaylara ilişkin yürütülen soruşturma sonucu Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden uzaklaştırıldı. 23 yaşındaki Erkin Yurdakul’un Taksim Erol Dernek Sokak’ta oturduğu 5. kattaki daireden atlayarak intihar ettiği öne sürüldü.
Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Yurdakul’un, hastaneye ulaştırıldığında ölü olduğu anlaşıldı. Yurdakul’un ölümünü ‘intihar’ olarak kayıtlara alan polis, olaya ilişkin soruşturma başlattı. Kısa sürede içinde soruşturma kapatıldı.
Olayın ardında çıkan Türksolu dergisinde Yurdakul’a methiyeler düzülürken derginin manşeti “Susun Sıra Neferi Uyusun”du. “Susun” uyarısının olay hakkında şüpheli düşünenlere olduğu görülüyordu. Zira Aydınlık dergisi, bu intiharın şüphelerle dolu olduğunu iddia ediyordu. Ardından liderler değişti. Gökçe Fırat ön plana çıktı.
Türk Solu, Türkiye gündemine ilk olarak 25 Ekim 2003’teki rektörler yürüyüşü sırasında açtığı ‘Ordu Göreve’ pankartıyla geldi. 2007-2008 yıllarında başlatılan ‘Ergenekon Terör Örgütü’ operasyonlarında ‘darbecilik’ suçlamasına karşı en önemli deliller arasında gösterilen bu pankarttan dolayı birçok kişi suçlandı ancak pankartı açan ve dergisinde yayımlayan Türk Solu üyelerinin bu dava çerçevesinde ifadesine dahi başvurulmadı. Türksolu Dergisi yazarı Ali Özsoy ve 10 arkadaşının ‘Askeri, kanunlara karşı itaatsizliğe teşvik’ten yargılandıkları dava ise beraat ile sonuçlandı.
DERGİNİN PROVOKATİF YAYINLARI
Azılı Kürt Düşmanlığı: Şüpheli intihardan sonra Türk Solu dergisi kendisini ırkçı bir çerçeveye oturtarak sürekli olarak Kürt düşmanı kapaklar yayımlamaya başladı. 67. sayı “Azınlık yok, tek dil, tek bayrak” sloganıyla çıkarken, 88. sayıda derginin tanınmasını sağlayan başlıklardan biri atıldı: “Kürt sorunu yok, Kürt istilası var”. Aynı sayıda yayımlanan Gökçe Fırat (Türk Solu dergisi çıkmaya başladıktan sonra Çulhaoğlu soyadını kullanmayı bıraktı) imzalı yazıda, Kürtlerin Diyarbakır merkezli olmak üzere, Kurtuluş Savaşından itibaren kontrollü bir şekilde çevre illeri istila etmeye başladığı iddia edildi. 89. sayıda Gökçe Fırat, “Türk oğlu Türk kızı Türklüğünü koru” başlıklı bir yazı yazdı. Türk Solu grubu, ‘Kürtlerden alışveriş etmeme’ kampanyası başlattı.
İç Savaş Provokasyonları: Türk Solu “Şehidine sahip çık Türkiye!” başlıklı 251. sayısıyla batıdaki halkı “ayağa kalkmaya” çağırdı. 258. sayıda ise “Dağa çıkanı da, dağa çıkartanı da, dağdan indireni de, hepsini asacağız” başlığını kullandı. “BDP kapatılsın” ve “Meclis’te terörist istemiyoruz” kampanyaları düzenleyen dergi, “Al sopanı çık sokağa Türkiye” gibi provokatif manşetleri ve BDP’lilere yönelik saldırı ve linç girişimlerini alkışlamasıyla, Türk ve Kürt halkları arasında bir iç savaş çıkarmaya çalışıyordu. 2007 yılında Milli Mücadele Derneği adında bir dernek, 2010 yılında da Ulusal Parti adında bir siyasi parti kuruldu, ancak ikisinde de beklenilen kitleselleşme yakalanmadı.
17-25 Aralık Darbe Girişimi Sonrası Gökçe Fırat : Irkçı bir çizgide yer alan ama Atatürkçü ve hatta solcu olduğunu iddia eden Gökçe Fırat ve Türk Solu çevresi, 2014’te bir başka dönüşüm daha yaşadı. Sakal uzatan Gökçe Fırat artık eski ırkçı milliyetçi mesajlarına ek olarak dini mesajlar veriyordu. “Çocuklarınızı Camiye götürün” diyen Gökçe Fırat, “Ezansız ve camisiz bir vatan olmayacağı gibi, camiyi bilmeyen, onu hissetmeyen bir çocuk da hep eksik, hep köksüz kalır” diye yazıyordu. Türk Solu Dergisi, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu’na tam destek verdi. Gökçe Fırat da “Ekmeleddin, Tayyip’ten daha dindar ve Müslüman olduğunu ispatlamalı ki AKP’lilerden oy alabilsin!” diye yazdı.
GÖKÇE FIRAT FETÖ’CÜ ZAMAN’A DESTEK İÇİN NÖBETTE
Türk Solu dergisinin liderleri Gökçe Fırat ve Ali Özsoy İstanbul Adliyesi’ne giderek FETÖ’ye destek verdi. Gökçe Fırat, Twitter hesabından destek fotoğrafı paylaştı. “Açık konuşalım, Zaman gazetesi şu anda en etkili muhalefet gazetesidir zaten o nedenle susturulmak isteniyor” diyen Fırat, “Bu operasyona karşı Zaman’a destek için Adliye’deki buluşmaya gittim, trafik olmasa gazete binasına gidecektim.” diye ekledi.
FETÖ’cü Bank Asya’nın kapatılması davasında ise Gökçe Fırat ve Türk Solu dergisi FETÖ’nün yardımına yine koştu. Türk Solu dergisi, Bank Asya’nın kapatılmasını ekonominin çöküşü olarak nitelendirdi.
Milletvekili Selçuk Özdağ, Şubat 2015 tarihinde Twitter üzerinden attığı twitinde Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen eski Milletvekillerinden Muhammed Çetin-Gökçe Fırat’la irtibatına dikkat çekerek, “Gökçe Fırat’ın Muhammed Çetin’le ne işi olabilir ki?” sorusunu gündeme taşımıştı. Gökçe Fırat’ın paralel yapı ile ilişkisine dikkat çekti.
Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ 15 Temmuz 2015 tarihindeki bir başka twitinde ise Türk Solu Dergisi Baş Yazarı Gökçe Fırat’ın Paralel Yapının o dönemki yayın organlarından Zaman Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile buluştuğunun fotoğrafını paylaşarak bu buluşmanın ilk buluşma olmadığını ifade etmiş ve “Paralel Yapı Türk Solu yakınlaşması hangi boyutlara ulaşacak” sorusunu gündemine taşıdı.
Özdağ yine 15 Temmuz 2015 tarihli twitinde Türk Solu dergisinin daha önceki dönemlerde, “Fethullahçı örümcek ağı” adlı özel bir sayı çıkardığını vurgulayarak “Gökçe Fırat bu ağa şimdi kendisi mi takıldı?” sorusuyla Gökçe Fırat-Türk Solu Dergisinin Paralel Yapı ile olan ilişkisini yine gözler önüne serdi.
13 Temmuz 2015 Zaman Gazetesinin haberine göre Ekrem Dumanlı ve tutuklanan FETÖCÜ polislerin ailesinin verdiği iftar yemeğine Gökçe Fırat da katıldı.
SUPERHABER