Ulusalcı kalem Nihat Genç, paralel çeteden maaşlı, Fetocu terör örgütü tasmalı liberal yazarları yerin dibine soktu. İşte Oda TV’deki yazısı:
Kent A. Kiehl’in ‘Psikopatlar Arasında’ (Vicdansızlar Üzerine Bilimsel Bir Araştırma) kitabı, öğretici bir kitap.
Yazar Amerikan hapishanelerini gezip yüzlerce binlerce psikopat’ın beyin taramasını yapıyor ve sonuçları doktora tezi olarak yayınlıyor, kitabını da bu ‘psikopatlarla yüzyüze görüşmelerinin’ hikayeleriyle destekleyerek yayınlıyor.
Psikopatlık çok ciddi hastalıktan öte bir ‘ahlak canavarlığı’…
Psikopatlar kötülük yaptıklarının farkında ve kötülük yapmaktan zevk alıyorlar.
Psikopatlar sorumluluk üstlenmez, yaptıkları kötülüklerin feci hüsran sonuçlarından asla utanmazlar.
Duygusal değerlendirme eksiklikleri had safhadadır ve psikopatların gerçekten beyni farklıdır, duygusuz ve boş bakışlar.
Psikopatlar empati kuramaz, çocuklarıyla aileleriyle duygusal bağlantıları çok eksik ya da hiç yoktur.
CEMAAT’E DÖNÜK TEK SORU SORMADILAR
Hrant Dink öldürüldü ve devam eden yedi senelik yargılama sürecinde işte ‘psikopat’ liberalleri ben de inceledim.
Tam yedi sene ülkenin hukuk ve ordusunun ele geçirilmesi için ‘cemaat tarafından’ büyük bir algı operasyonu oluşturulup arkadaşlarının öldürülmesine ‘göz yumdular’. Cemaat’e dönük tek soru sormadılar. Hatta bu süre zarfında cemaat yayın organlarından maaş aldılar, cemaat TV’lerinde, cemaatin oluşturduğu algıya destek yönünde konuştular. Halen dahi ortaya çıkan belgeler ve şaibelere dönük yazıp çizip konuşmak konusunda pek ‘ketumlar’.
Hrant’ın katili kim olabilir yönünde tek yönlü konuştular, oysa çok yönlü çok şüpheli, her tarafa her ipucuna her kuşkuya, sorular soracaktınız?
Gözümüzün önünde Hrant’ı yediler sustular kurban verip sefasını sürdüler ve bundan hiçbir suçluluk duymadılar.
Bu suskunlukları bir fikir bir siyasi duruş mu yoksa bir psikopatlık mı?
Geçelim.
REZİLLİKTEN ÖTE HÜSRAN SONRASI
Bir ülkenin hukukunu emniyetini yargısını kendini Kainat İmamı olarak tanımlayan bir şeyhin eline yetmez ama evet anayasasıyla teslim ettiler.
Dönün yazdıklarına bir daha bakın, neler söylemediler, ne suçlamalar, ne baskılar, ne şiddetli saldırılarda bulundular, sonuç, hüsran.
Bir insan evladı siyasi sosyal öngörülerinde bu kadar yanılabilir mi, hadi yanıldınız, insan özür diler, düzeltir, bir yeniden durum değerlendirmesi yapıp hatalarını eksiklerini söyler, olmadı, içlerinde ‘pişmanlık’ duyan tek kişi çıkmadı.
Özgürlükler ve evrensel hukuk adına yedi yıl atıp tutacaksınız sonra ülkenin en büyük yargı organlarını bir şeyh ve cemaatin eline teslim edeceksiniz ve bundan suçluluk duyan tek cümlesine şahit olmayacağız.
Faciadan öte rezillikten öte bu hüsran sonrası, şimdi her biri suskun, yedi sene söyledikleri yazdıkları hiç olmamış hiç yokmuş gibi hala aynı TV’lerden konuşmayı sürdürüyorlar.
Bu tarihlerin görmediği hüsran karşısında hala ‘suskun’ oluşları, bir siyasi duruş mu, bir fikir mi, yoksa psikopatlığın ta kendisi mi?
ODA TV’ye orduya sol milli aydınlara aralıksız yedi yıl yapılan ‘operasyonları’ ekranlarda tam yedi yıl aralıksız salyalarla desteklediler, her biri gestapo gibi direktifler dahi verdi, savcılarla dost oldular, savcıların odalarından çıkmadılar, savcıların ağızlarıyla konuştular, sonra, yine hüsran. Savcılar yurt dışına kaçtı.
Ama kendileri hala ‘suskun’, bu kadar haltı yedikten sonra dahi bir pişmanlık duymamaları sizce normal mi, bu kadar acıya bu kadar aile faciasına, bu kadar kıyıma, bu kadar ölüme, bu kadar telafi edilemez hak ve hukuk ihlaline sebep olacaksın ve hiçbir şey olmamış gibi susacaksın…
Bu kadar yanılgıdan bu kadar büyük hüsrandan sonra hala hiçbir şey olmamış gibi soğukkanlı bir şekilde yazıp çizmeleri sizce normal mi?
Ve bu ahlak canavarları yedi yıl on yıl kesintisiz AKP iktidarına destek verdiler, kucak kucağa maaşlar ekranlar gırla gitmedi mi, şimdi yine yanılmışlar, bu bir fikir bir siyasi duruş mu, yoksa suç makinesine dönüşen bir psikopatlık mı?
Bir fikir bir siyasi duruş bir analist bir yorumcuyla karşı karşıya değiliz, zaman içinde psikopatlaşan bir güruhla karşı karşıyayız, dalga dalga CHP’sine Cumhuriyet Gazetesi’ne kadar yayılan, meşrulaşan normalmiş gibi görülen bu suç makinesi.
Ve bu psikopatlar ordusu, ekranlarda kusa kusa söyleye söyleye CHP ve Cumhuriyet’i de gasp etti. Şimdi, cemaat, CHP, Cumhuriyet, çok mesut birlikteliklerini sürdürüyorlar, Amerikan hapishaneleri dolusu kadar psikopatlarımız var artık, her ekranda her partide, her yerdeler, suçluluk duymuyorlar, sorumluluk hissetmiyorlar, kıyımdan geçirilenler karşısında asla empati duymuyorlar, hesap vermiyorlar, dün söylediklerini bugün iki satır hiç dönüp düzeltmiyorlar, soğukkanlı duygusuz yazıp çizmeyi sürdürüyorlar.
PSİKOPAT MAFYA
Bu psikopat tayfası şimdi de Özerk bölge özerk yönetim tartışmaları altında PKK’nın öz savunma güçlerini savunuyor, Ruanda da tarihin en büyük soykırımına sebep taraflardan birinin ‘öz savunma gücü’ kurmasıdır, ülkemiz tarihinde 1914’deki büyük Ermeni tehçiri, Ermeniler’in ‘öz savunma gücü’ kurmasıdır, şimdi öz savunma gücünü PKK için istiyorlar.
Öz savunma gücü bir etnik temizlik aletidir, öz savunma gücünü ele geçirenler Arap’ı Türk’ü korucusu sevmediği sağcı aşiretleri ya da husumeti olan kim varsa etnik temizlikten geçirdi, geçirecek, işte Kobani örneği ortada geçiriyor.
‘Özerklik’ tartışmaları altında kamufle etmeye çalıştıkları ‘öz savunma gücü’ bir hukuk devletinde bir fikir mi, bir siyasi teklif mi, yoksa bir psikopatlık mı?
İşte ahlak canavarları cemaat TV’sinde Ahmet Mehmet Altanlar, işte ahlak canavarları yeni mevzileri Cumhuriyet Gazetesi’nde Aydın Engin Ahmet İnseller hiç suçluluk duymadan, hiç sorumluluk üstlenmeden, hiç empati kurmadan, hiç duygu taşımadan, hiç hesap vermeden, hiç yaptıkları ve açtıkları felaketler üzerine tek satır pişmanlık duymadan, değneksiz köy bulmuşlar yazıp çizmeye devam ediyorlar.
Soner Yalçın, Bedri Baykam, Rahmi Turan, bir çok yazar ve kanaat önderi, CHP’nin yüzde 29’u bulması için bir kitle partisi gibi davranması, kamuoyunda öne çıkmış onurlu değerli geçmişi sicili tertemiz bir çok insanın CHP’ye katılmasını önerdi.
Vay mı siz mi önerensiniz, Habertürk’te CNN’de ahlak canavarı psikopatlar harekata başladı, CHP’yi asla kata olmaz diye uyarmaya başladılar.
Yani öz savunma gücü gibi bir etnik temizlik aletini savunan Sezgin Tanrıkullar CHP’de baş köşeye oturtulurken diyelim Ümit Kocasakal diyelim Vatan Partisi’nden birkaç aday diyelim Onur Öymen gibi isimler yine devre dışı bırakıldı, yine ahlak canavarlarının dediği yönlendirdiği gibi oldu.
Ve CHP’nin genç deneyimsiz ve şaibesi çok bol ve delege ağalarının dostluğuyla listeye girmiş yeni isimlerini cemaat TV’de daha sık izlemeye başladık, gördüğümüz büyük tehlike şu, hepsi psikopatların izinden gidiyor, onların dilini kullanıyor, onlar gibi sorumluluk hissetmiyor, onlar gibi hesap vermiyor, onlar gibi soğukkanlı küstah onlar gibi duygusuz ve boş ve onlar gibi geriye dönüp yedi yıl içinde açtıkları büyük siyasi sosyal felaketleri bir kez bile görmek duymak istemeyen insanlar, ve onlar gibi kendilerine sorulan sorulara hiç cevap vermiyorlar.
Ahlak canavarı psikopatlar cezalandırılmadan kınanmadan hiç ders çıkartmaz, bu yeni vekillere yapılan suçlamaların haddi hesabı yok, ama hiç biri, tıpkı psikopat liberaller gibi, cevap verme, düzeltme, açıklama, yapma ihtiyacı hiç hissetmiyor, vekillikleri üç günü doldurmadı ama ağbilerinden psikopatlığı üç günde kapmışlar.
Kendi ‘süpermen’ beynine itaat et ve kulaklarını ve gözlerini sorularla dolu dış dünyaya kapat, aferin, yeni psikopat üretiminde çok başarılısın CHP.
Bu hesap vermeyen utanmayan sonuç çıkartmayan ahlak canavarlarını büyüten besleyen pohpohlayan kimler ya da hangi siyasi sosyal şartlardır.
Birinci ve II. Körfez Savaşı’nda Irak’ta savaş naraları attılar, milyonlarca Iraklı öldü, hiç birinin Amerika ve savaşı destekleyen yazıları kınanmadı, eleştirilmedi, sigaya çekilmedi, sonra, aynı şekilde Suriye savaşına başladılar, ortalık cehenneme döndü, hiç birinin savaş öncesi yazdıkları yazılar yüzlerine söylenmedi, ekranlarda sen dün böyle söylüyordun, denilmedi. On yıllarca bu psikopatların beyin taraması hiç yapılmadı, insan onuru yüzlerine hiç haykırmadı.
Savaş naraları Türkiye’yi çoktan aşıp dünyayı cehennemi dolaştı, hala tek satır eleştirenleri çıkmadı…
Eleştiren sigaya çeken hesap veren çıkmadığı sürece bu suç makinesi psikopatları peki kim kimler durduracak, hiç kimse, suç makinesi büyüyerek çoğalarak modalaşarak yoluna devam edecek, gün onların günü, içerden dışardan beslenen onlar, önü açılan korunan kollanan onlar…
Neydi kitabın adı: ‘Vicdansızlar Üzerine Bilimsel Bir Araştırma’.
Bu sefer yer, Amerikan hapishaneleri değil, Türkiye ekranları ve medyası.
Aynen duygularımızı ifade etmiş nihat genc in sözünü ettiği bu satılmışlar korosu altanlar,çandar,hasan cemal gibi tipler iç savaş kışkırtıcılığından pkk ya destekten değil de neden sadece c.başkanımıza hakaretten yargılanıyor anlayamıyoruz. Tam milliyetçi duyguların bu kadar dorukta olduğu zamanlarda bu adamların her yazısı suç delili kabul edilip yargılanmaları ve içeri atılmaları neden sağlanmıyor anlamak zor.Yani bu adamların günahı fetullahınkilerden az mı? bunlar fetö nün soyo- psikolojik harekatının neferleri değil mi?Bunca kumpasın kurulmasının psikolojik zeminini yaratan paralı askerler değiller mi? Bunlar olmasaydı fetö bu ülkede böyle kolay kolay sinsi bir virüs gibi bünyeyi sarabilir miydi? sıra bunlara ne zaman gelecek ben de merak ediyorum nihat genç gibi.