Türkiye gazetesinde Fuat Uğur’un “Biti kanlanan Sözcü fabrika ayarlarına döndü” başlıklı yazısı şöyle:
Tünelin adı ne olsun?
Acaba Abdülhamid Han mı yoksa Atatürk mü? Diyorlar ki tartışma bu iki isimde kilitlenmiş. Kripto FETÖ’cü Kemalistler meseleyi buradan yola çıkarak kaşıyıp, akıllarınca iktidarın Atatürkçülüğünü test edecekler.
Bu da bir turnusol kâğıdı işlevi görecekmiş.
Bak sen!
Bir süredir FETÖ’cü fabrika ayarlarına dönen Sözcü gazetesi manşet atmış “14 senedir hiçbir şeye Atatürk’ün adını vermediler” diye. Ardından da saymış Osman Gazi Köprüsünü, Yavuz Sultan Selim Köprüsünü vs.
Bir de şöyle bakalım.
Mustafa Kemal Atatürk bizim 2013’te 100 yıl olacak tarihimizin en önemli unsuru. Kurucu lider.
Ondan öncesinde de Türkiye’nin tarihî geçmişinde 600 yıllık koskoca Osmanlı imparatorluğu ve nice anlı şanlı padişahlar, sultanlar ve isimler var.
Sözcü gazetesi, FETÖ’cü bir çakallıkla Osmanlı geçmişimizle Cumhuriyet geçmişimizi karşı karşıya getirip buradan bir çatışma ortamı oluşturabilir miyiz derdinde. Cumhuriyet tarihi boyunca Osmanlı sultanlarının isimlerinin bugüne dek bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar kullanıldığı ve Atatürk’ün adının binlerce ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, kütüphane, havalimanı, stat, köprü, yol, bina, kültür merkezine verildiği dikkate alınırsa bu karşılaştırma anlamsız olacak ama onlar bunu yine de gündeme getirmek niyetindeler.
Amaçları dediğimiz gibi kutuplaşmaya çimento taşımak.
Evet, Sözcü fabrika ayarlarına döndü. Ben eminim ki Sözcü’yü okuyan Atatürkçü kesim, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ali Bulaç, Şahin Alpay, Nazlı Ilıcak, Ahmet ve Mehmet Altan gibi isimleri alkışlatmasından çok rahatsız. Ama gazetenin Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Rahmi Turan da onları destekliyor.
15 Temmuz’un ardından belli ki alınan talimat doğrultusunda en azılı FETÖ düşmanı bunlar oldu ama şimdi bitleri kanlandı ve kıpırdamaya başladılar.
Önceki gün attıkları manşet ise tam bir kepazelikti.
THY’ye iftiralarla dolu bir algı operasyonu. THY’nin milyonlarca dolar vererek Tunus’tan ikinci el uçak almasını “israf” diye duyuran Sözcü aynı zamanda kurumun zarar ettiği yalanını da yazmaktan geri durmamıştı.
1-Tunus’tan iç hatlarda kullanılmak üzere ikinci el uçak satın alınmıştı ama bu ticaret Tunus dinarıyla yapılmıştı.
2-Kurum zarar etmiyordu ve yılın son çeyreğinde de 200 milyon dolar kâr etmişti.
Ama manşetin altında bu çarpık algı operasyonunu tamamlayacak bir başka yalan “haber”e daha imza atılmıştı. Başlık “THY uçağı kaza yaptı” şeklinde. Bakınca içinizden “Aman Allahım, acaba nerede ve nasıl oldu? Ölü yaralı var mı?” diyorsunuz. Okuyorsunuz ki filanca havalimanına uçak iniş yaptıktan sonra dolaşan o kargo araçlarından biri uçağa çarpmış. İki küçük sıyrık.
Nasıl?
Bunu neden yapıyorlar? Çünkü FETÖ’cü uluslararası odaklar Türkiye ekonomisinin en değerli markasını da hedef alıyorlar ekonomiye yönelik saldırılarında. Sözcü bu anlamda bir tetikçi. THY kâr eden, uluslararası çapta değer kazanmış bir hava yolu şirketi olarak Lufthansa’nın da British Airways’in de, Air France’ın da en büyük rakibi. Lufthansa boşuna dış hatlardaki THY ortaklığından çekilmedi.
Herkes biliyor ki Sözcü gazetesini okuyanlar da yurt dışına giderlerken ya da yurt içi seyahatlerinde özellikle ve öncelikle THY’yi tercih ediyor. Bilet bulamazlarsa ya da pahalı gelirse öteki hava yolu şirketlerine yöneliyorlar. Çünkü THY ile seyahat etmek hakikaten konforlu. Hayatımda bir kez British Airways ile seyahat etmek gafletinde bulundum. En büyük pişmanlıklarımdan biridir. Hemen herkesin benzeri bir anısı vardır eminim.
İşte bu nedenledir ki Gezi olaylarını bahane eden ihanet şebekesi nasıl Yavuz Sultan Selim Köprüsünü, Üçüncü havalimanını, tünelleri hedef aldıysa Sözcü gazetesi de THY’yi yıpratmak isterken aynısını yapıyor.
Bu nedenle Sözcü gazetesine söyleyelim.
Yolunuzun sonu karanlık.