Jandarma Genel Komutanlığı tarafından TBMM’nin Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na gönderilen raporda FETÖ’nün darbe girişimi öncesi ve sonrasında PKK ve DEAŞ terör örgütü ile arasındaki bağlantılara yönelik değişik kaynaklardan istihbari bilgiler elde edildiği tespiti yapıldı.
Terör örgütü FETÖ içte ve dışta algı operasyonlarına devam ediyor. Jandarma Genel Komutanlığı’nın hazırladığı raporda deşifre olmamış örgüt mensuplarının örgütsel gizlilik içinde toparlanma arayışlarını sürdürdüğü belirtildi.Yabancı misyon temsilcilerini ile mahiyeti bilinmeyen görüşmeler yapıldığına dikkat çekilen raporda bu görüşmelerin FETÖ’nün casusluk faaliyetlerini kapsayan organize silahlı bir örgüt olduğunu gösterdiğine vurgu yapıldı.
Meclis 15 Temmuz FETÖ’cü Darbe Girişimini Araştıran Komisyonu’na jandarma istihbaratı tarafından gönderilen rapor, FETÖ tehlikesinin sona ermediğini gözler önüne serdi.
MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYORLAR
SABAH’ın ulaştığı raporda,haklarında idari ve adli işlem yapılan kamu personeli ve ailelerinin sözde mağdur edildikleri teması üzerinden siyasiler ve yetkililer üzerinde baskı kurmaya çalışıldığı, kamuoyu üzerinde zihinleri bulandırma şeklinde algı operasyonlarının yürütüldüğü , tutuklu ve hükümlü olanların ailelerine maddi yardım yapılarak örgütün hala aktif olduğunu kanıtlamaya çalıştıkları ifade edildi.
CEZAEVLERİNDE ORGANİZE OLMAYA ÇALIŞIYORLAR
Cezaevlerin bulunan örgüt mensuplarının not, mektup gönderme vb gizli haberleşme yöntemleri ile bağlarını koparmamaya ve tekrar organize bir şekilde hareket etmeye çalıştıkları anlatılan raporda, sosyal medya üzerinde ve iltica talepleriyle Türkiye’de hukukun olmadığı, yaşanmaz bir ülke olduğu imajını yerleştirmeye çalıştıkları kaydedildi.
CASUSLUK FAALİYETİ YAPAN ÖRGÜT
Raporda, örgütün mazlum Müslüman imajı oluşturarak kendilerinin PKK/KCK terör örgütü ile aynı kategoride değerlendirilmelerinin hata olduğu algısının yarattıklarına işaret edildi. Terör örgütün açıklık ve şeffaflık yerine istihbarat örgütleri gibi hücre tipi yapılanmaya giderek kod isimleri kullandığı zikredilen raporda, özel haberleşme kanalları ile haberleştikleri, kaynağı bilinmeyen paraları harcadıkları , yönetim kadrosunun örgüt faaliyetlerini yurtdışından idare ettiği hasımlarını saf dışı etmek için her türlü baskı, şantaj ve yasadışı yöntemlere başvurdukları bildirildi.
Raporun dikkat çeken ayrıntılarından biri de casusluk faaliyetleri ile ilgili bölüm oldu. Yabancı misyon temsilcileriyle mahiyeti bilinmeyen görüşmelerde bulunan terör örgütünün, bu durumunun casusluk faaliyetlerini de kapsayan organize silahlı bir örgüt olduğunu ortaya koyduğuna dikkat çekildi.
DEDİKODU, REKLAM, DİZİ, HABERİ ARAÇ
Terör örgütün elde edilen her türlü bilgi ve belgeyi istediği şekilde yorumlayıp örgüt lehine servis ettiği kaydedilen raporda, hedefteki bireyi veya kitleyi kendi rızası ile ikna etmek ve istenilen sonuca ulaşmanın örgütün algı operasyonlarının bir parçası olduğuna işaret edildi. Raporda, örgütün bunları yaparken gazete, dergi, müzik, sanat, spor, haber, dizi film, reklamlar, internet, sosyal medya, şikayet, ihbar, mektuplar ,beyin yıkama ve dedikoduyu araç olarak kullandıklarına vurgu yapıldı.
SİBER SALDIRIDA YÜZDE 4 BİN 574 ARTIŞ
Darbe girişimi sonrası yurt dışı internet adreslerinden gelen saldırı miktarının yüzde 984 arttığına işaret edilen raporda şöyle denildi:
“Yurtdışı IP adreslerinden yapılan saldırılarda Almanya 258 saldırı ile 15 Temmuz öncesi en çok saldırı yapılan kaynak ülke konumunda iken 15 Temmuz sonrası 4 bin 437 saldırı ile ABD en çok siber saldırı yapılan ülke olmuştur. ABD kaynaklı IP’lerle darbe girişimi öncesi 3,5 ayda 97 saldırı yapılırken, darbe girişimi sonrası 3,5 ayda 4 bin 437 saldırı yapılarak yüzde 4 bin 574 artış göstermiştir. İkinci sırada 691 saldırı ile İngiltere bulunuyor.”
-SABAH-
