15 Temmuz darbe girişimi süreci FETÖ ve PKK terör örgütlerinin yaptığı iş birliğini de deşifre etti. O işbirliğinin yoğunlaşmaya başladığı yıl ise 2013 oldu.. Bakın İmralı’dan Pensilvanya’ya, Kandil’den FETÖ’ye hangi şifreli mesajlar gitti?
2013 yılından beri büyük bir tiyatro oynanıyor. Hem de dünyanın gözleri önünde. Tiyatronun başrolünde okyanus ötesindeki güçler ve onların maşaları var. Türkiye’yi parçalamayı hedefleyen üst akıl terör örgütlerini kullanıyor ve o terör örgütleri özellikle 2013 yılında çok yoğun bir temas ve sonrasında iş birliği içine girdi…
Bunun çok önemli bir nedeni vardı.. Türkiye IMF ile yeni bir anlaşma yapmamaya karar vermişti 2013’te..
Erdoğan, geçtiğimiz mart ayında şöyle tepki göstermişti: IMF size borcu veriyor, verdikten sonra sizi siyaseten de idare etmeye çalışıyor. Böyle bir uluslararası para fonu olur mu? madem ki para veriyorsunuz, paranız nereye harcanıyor bunu takip edin. Ama kalkıp siyaseten bizi idare etmeye kalkmayın.
14 Mayıs 2013’te borcun son taksiti ödenecekti IMF’ye.. Yani ekonomik bağımsızlık yolunda tarihi bir adım atıyordu Türkiye.. O mayıs ayından önce harekete geçti üst akıl.. Türkiye’de provokasyonlar, terör olayları, kumpaslar ve darbeler tezgahlanacaktı.
Üst aklın planına göre ilk adımda terör örgütleri Türkiye’ye karşı iş birliği içine sokulmalıydı.. Sokuldu da..
Özellikle de FETÖ ile PKK partner yapıldı birbirine..
Bunun ilk şifreli mesajlaşması 2013’te Diyarbakır’daki nevruz kutlamalarında tezahür etti. Kutlamalarda terörist başı Abdullah Öcalan’ın mektubu okundu..
Öcalan o mesajında “silah değil, siyaset öne çıkıyor. yine diyorum ki artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir. ..” diyordu..
Marksist ve Leninist bir ideolojiyi savunan Öcalan sözlerini çok şaşırtan ifadelerle bitiriyordu..
Tıpkı FETÖ gibi dinler arası diyaloğun bir parçası olduğunu ilan ediyordu adeta Öcalan..
Pensilvanya’ya üstü kapalı mesaj gönderiyordu: Bu nevroz hepimize yeni bir müjdedir. Hz Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’in mesajlarındaki hakikatler bugün yeni müjdelerle harekete geçiyor. İnsanoğlu kaybettiklerini geri kazanmaya çalışıyor. Zamanın ruhunu okuyamayanlar tarihin çöp sepetine giderler..
Pensilvanya’ya gönderilen şifreli mesaj bununla da sınırlı değildi..
Bir sonraki mesaj Hürriyet Gazetesi aracılığıyla verildi…
HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder 2013 nevruz kutlamalarından iki gün sonra yani 23 Mart’ta verdiği röportajda Öcalan’ın Fetullah Gülen ile ilgili sıcak mesajlarını aktardı.. Öcalan, İmralı heyeti ile görüşmesinde Gülen’in 2013’ün ocak ayında yaptığı “sulhta hayır vardır” açıklamasına atıf yapmıştı.. Gülen’e selam göndermişti.. Önder’in bire bir ayrıntılarını aktardığı Öcalan’ın selamında 15 Temmuz darbe girişiminin şifrelerinden biri olan “sulh” kelimesi büyük dikkat çekiyordu..
ÖCALAN 2013’TE GÜLEN’E SELAM SÖYLEMİŞTİ
Önder’in Hürriyet’e verdiği mülakattan; “Sayın Öcalan Fetullah Gülen’e selamlarını gönderdi. Fetullah Gülen’in “sulhta hayır vardır” yaklaşımı benim de yaklaşımımdır. Bütün Ortadoğu’daki demokratik bir siyaset ve barış için birlikte çalışabiliriz. Muhterem Fetullah Gülen’e selamlarımı söyleyin. Onu en iyi anlayan benim” dedi.
Teröristbaşı Öcalan’ın Pensilvanya’ya yönelik sıcak mesajları bununla da sınırlı değildi.. Önder’in açıklamalarından Öcalan’ın, daha önce söylediği “Cemaatin merkezi ABD’dir. Benim buraya alınmamla birlikte Fetullah da ABD’ye alındı. Fetullah Gülen, nur hareketine sızdı. Fetullah Gülen ABD’de yaşıyor. 120 devlette okul açmış. Para nereden? Florida kontragerillanın eski merkezidir” şeklindeki ifadelerinden de geri adım attığı anlaşılıyordu… Sözlerinin bağlamından kopartıldığını ve yanlış anlaşıldığını ileri sürerek Pensilvanya ile iş birliğine hazır olduğunu deklare ediyordu Öcalan..
PKK ile FETÖ arasındaki bu gizli iş birliğinin net olarak açığa çıktığı tarih ise 2015 yılı nisan ayı oldu..
FETÖ’nün kapatılan gazetesi Zaman’ın genel yayın müdürü Ekrem Dumanlı, 13 Nisan’da Diyarbakır’a gitti.
Dumanlı, terör örgütü PKK’nın siyasi kolu olan HDP’nin Diyarbakır belediye başkanı Gültan Kışanak’ı ziyaret etti.
7 Haziran seçimlerinin hemen öncesinde gerçekleşen görüşme yaklaşık 40 dakika sürdü..
Garaj kapısından gizlice binaya giren Dumanlı, sır ziyaret ortaya çıkınca yalanlama yolunu seçti..
Ancak her şey ayan beyan ortadaydı..
O ziyaretin ardından FETÖ’nün HDP’yi desteklediği bir sır olmaktan çıktı.
FETÖ ablaları evlere yaptıkları ziyaretlerde HDP için oy istemeye başladı..
Dumanlı ise teröristbaşı Öcalan için artık “sayın” ifadesini kullanıyordu..
Mesele Türkiye düşmanlığıysa gerisi teferruattı..
Türkiye, 7 Haziran seçimlerine üst aklın desteğini alan FETÖ ve PKK’nın iş birliği ile gitti..
Okyanus medyası ve CHP’den yoğun destek alan HDP oluşturulan algı operasyonlarıyla yüzde 13 oy aldı.
Ancak üst aklın istediği koalisyon hükümeti kurulamadı..
Pensilvanya ve PKK hayal kırıklığı içindeydi..
Koalisyon ihtimalleri devre dışı kalınca bu kez yeni bir şifreli mesaj gitti Pensilvanya’ya..
Bu kez mesajı gönderen PKK’nın terör baronlarından Duran Kalkan’dı..
Kalkan, şaşırtan bir çıkış yaptı.. AK Parti’ye karşı orduyu göreve çağırdı..
“Türk Silahlı Kuvvetleri kendini kullandırmasın” dedi.. Orduyu göreve çağıran ilk terör baronu olarak tarihe geçen Kalkan’ın mesajı aslında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne değil Pensilvanya’yaydı..
Ancak Pensilvanya Kandil’in istediği o darbe girişimine henüz hazır değildi.
PKK katliamlara hız verdi.. FETÖ, tüm gücüyle HDP’yi destekledi ve öyle bir ortamda gidildi 1 Kasım seçimlerine…
Ama 1 Kasım seçim sonuçları büyük hayal kırıklığına neden oldu iki terör örgütünde..
Terör örgütü PKK’nın kanlı katliamları ters tepmiş, halk HDP’ye açtığı krediyi geri almıştı.
Umutsuzluğa kapılan PKK ve FETÖ darbe girişimi için hazırlığa başladı..
El ele birlikte yürüdüler 15 Temmuz’daki darbe girişimi için..
O süreçte Pensilvanya’nın askerleri terör örgütü PKK’ya göstermelik operasyonlar yaparak kamuoyunu yanılttı..
PKK’lı teröristler FETÖ tarafından himaye edildi.
Kandil ise terörü tırmandırarak darbe zemini hazırlamaya çalıştı..
Sivil katliamları bombalı saldırılar birbirini izledi.
Plana göre millet o saldırılarla yıldırılıp FETÖ’nün darbe girişiminin önü açılacaktı..
Böylece tıpkı 12 Eylül’de olduğu gibi darbeciler kurtarıcı gibi gösterilecekti millete..
PKK FETÖ’ye destek olmak için 15 Temmuz’un hemen öncesinde ve sonrasında saldırılarını durdurdu..
Darbe ve sonrasındaki iki gün boyunca eylemlerini bıçak gibi kesti PKK..
Ancak cuntacıların başarısızlığa uğramasının ardından PKK tüm gücüyle umutsuzca yeniden Türkiye’ye saldırmaya başladı.
FETÖ ve PKK’nın Türkiye’ye karşı iş birliği yeni planlarla sürüyor..
Çünkü ortada bir kuklacı var.. Bir elinde FETÖ, öbüründe PKK…
Eş güdümlü olarak oynatıyor iki terör örgütünü elinde..
Terörle, kumpas ve provokasyonlarla milletin birlik ve beraberliği hedef alınıyor..
Bu ülkeden çıkan ihanet şebekeleri Batı’nın çıkarları uğruna tüm milleti hançerliyor..
Üst akıl, milletin ortak aklıyla bertaraf edildi..
Türkiye’den almak istediklerini alamadı..
Peki bundan sonraki süreçte ne olacak?
Şimdi yeni terör dalgaları, provokasyonlar ve yeni kumpaslarla tekrar gelecekler..
Türkiye’yi işgal etmek isteyecekler..
Ancak artık oyunun farkında millet.
-AHABER-