Süleyman Demirel’in milletvekilinin oğlu olan ve Demirel’in istihbaratçı yaptığı Doğu Perinçek, FETÖ’cülerin sığınağı olan Nazilerin memleketi Almanya’ya aşkını ilan etti.
Süleyman Demirel’in milletvekilinin oğlu olan ve Demirel’in istihbaratçı yaptığı Doğu Perinçek, FETÖ’cülerin sığınağı olan Nazilerin memleketi Almanya’ya aşkını ilan etti. Perinçek, geçtiğimiz günlerde Almanya Cumhurbaşkanlığına tayin edilen Frank-Walter Steinmeier’e mektup gönderdi. Türkiye düşmanı, FETÖ’cü darbeciler, PKK ve DHKP-C’li teröristlerin hamisi Almanya’yı dünyaya umut ve cesaret veren bir ülke olarak tanımlaması Perinçek’in, Kraliçe ile yollarını ayırıp Almanya ve FETÖ ile irtibata geçtiği yorumlarına yol açtı. Almanlara tapan Perinçek, Goethe’nin Hz. Hatice, Hz. Fatıma, Hz. Ayşe, Hz. Meryem ve Hz. Asiye’ye âşık olduğu şeklinde edepsiz ifadeler sarf etti.
PERİNÇEK ALMAN SAFINA MI GEÇTİ?
Doğu Perinçek’in Almanya Cumhurbaşkanlığına tayin edilen Frank-Walter Steinmeier’e mektup göndermesi, Perinçek’in karanlık bağlarını yeniden gündeme getirdi. Türk ordusundan postalanan Ergenekoncu ve Balyozcuların kamp merkezine dönüşen Vatan Partisi’nin Genel Başkanı sıfatıyla Perinçek’in; Türkiye’nin aleyhine çalışan her terör örgütü ve gruba ikametgâh, pasaport, istihbarat, mühimmat, para desteği vermesiyle tanınan Almanya’yı “dünyaya umut ve cesaret veren ülke” olarak tanımlaması Perinçek’in saf değiştirdiği şeklinde yorumlanırken; bir kesim de hem İngiltere, hem Çin, hem de Almanya ile birlikte çalıştığını dile getirdi.
İNGİLTERE DEĞİŞİNCE O DA SAF DEĞİŞTİRDİ
Türk istihbaratından ihraç edildikten sonra başka istihbarat örgütlerinin kucağına düşmekle itham edilen Doğu Perinçek, Kandil’e giderek Abdullah Öcalan’a gül vermesi ve teröristleri denetlemesi ile tanınıyordu. FETÖ karşıtı gibi gözüken Perinçek’in, Genel Başkanı olduğu Vatan Partisi’nin gençlik kollarına FETÖ operasyonu yapılıp Bylock’çu bir kişi gözaltına alınmıştı. Kamuoyunun komünist sandığı Perinçek’in Çinlilerle olan ilişkisinin, İngilizlerle irtibatını gizlemeye dönük olduğu dile getiriliyordu. Sürekli CIA’yi eleştiren Perinçek’in, CIA’yi kuran MI6 ile iş tutma iddialarına şimdi de CIA’in kurduğu BND’yle yakınlaştığı konuşuluyor.
İNGİLİZDEN BOŞANDI MI YOKSA BOŞANMADAN MI…
Perinçek, FETÖ’cü hain John Dündar’ı sarayda ağırlayan ve pasaport veren Almanya’nın yeni Cumhurbaşkanına gönderdiği mektupta şunları söyledi: “Sizin Federal Almanya Cumhurbaşkanı seçilmeniz, Dünya barışının güvencesi olan Çok Kutuplu Dünya için mücadeleyi güçlendirmiş ve Avrupa-Asya Birliği’nin, başka deyişle Avrasya’nın insanlığa kazandıracağı değerler için yürütülen çalışmalara yeni bir ufuk getirmiştir. Alman dostluğu, Türk milletinde kuşaktan kuşağa gelen bir mirastır. Sizin bu mirasa değer verdiğinizi biliyoruz ve size güveniyoruz.” Bu mektup bağlı olduğu kliklerin sözde FETÖ düşmanı Perinçek’i, FETÖ hamisi Almanya’ya yönlendirdiği yorumlarına yol açtığı gibi, aynı zamanda FETÖ ile işbirliğinin adımları olarak da gösteriliyor. Ancak bunun boşanarak mı yoksa boşanmadan mı gerçekleştiği şimdilik bilinmiyor.
ŞERRİNE GOETHE’Yİ VE MUSTAFA KEMAL’İ MASKE YAPTI
Çanakkale’de Türklerin münevverleri ve gençlerini kırdırma görevi verilen ve İttihatçı maşalarla iş tutarak bu görevi başarı ile yerine getiren Almanya’yı, Türk ‘dostu’ olarak gösteren karanlıklar prensi Perinçek’in kendisi açısından da tehlikeli bir oyun oynadığı ileri sürüldü. Almanya Cumhurbaşkanı’na Alman Goethe’nin ‘Batı-Doğu Divanı’nı hediye ederek, ben de sizdenim mesajı veren Vatan Partisi Genel Başkanı, dün yayın organı Aydınlık’ta konuyu manşet yaptırdı. ‘Goethe ve Atatürk aydınlığında dostluk’ başlığı ile verilen haber, Perinçek’in saf değiştirmese bile ilişkilerini açık etmesi bakımından son derece önemli bir gelişme olarak yorumlandı.
ALMAN PİYONÇEK’TEN İSLAM’A VE MÜ’MİNLERİN ANNELERİNE HAKARET
Türkiye düşmanı Almanya’ya aşkını ilan ederken, şecaat arz eden kıpti misali, Perinçek kimin dostu, kimin de düşmanı olduğunu bir kez daha alenen yedi düvele ilan etti. Hitlerin ülkesi Almanya’ya yazılan aşk mektubunda Piyonçek, ‘Şeriat’a sığmayan İslam medeniyeti’ başlığında Müslümanlara saldırdı ve şu şahsiyetsiz cümleler kuruldu: “Goethe’nin kaynağındaki Doğu, yobazın ve madrabazın Doğusu değildir, güneşi her sabah yeryüzüne armağan edenlerin Doğusudur. Goethe’nin kaynağındaki İslam medeniyeti, Şeriat sınırlarına sığmayan, Özgürlükçü ve Aydınlanmacı Doğu’nun filozof ve şairleridir. Goethe, taassuba, yobazlığa ve zorbalığa meydan okuyan Büyük Doğululara ilgi duymuştur. Bu ilgi, Hazreti Muhammed’in Mekke yobazlığına karşı boyun eğmeyen faziletli mücadelesine hayranlıkla başlar. Hazreti Hatice, Hazreti Fatma ve Hazreti Ayşe, Firavun’un karısı Asiye ve Hazreti Meryem ile birlikte, Goethe’nin âşık olduğu kadınlardır.”
-YENİ SÖZ-