Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur, FETÖ lideri Fetullah Gülen’in kardeşi ve küçük bir kız çocuğuna defalarca tecavüz eden Seyfullah Gülen’in öldürüldüğünü anlatan bir yazı kaleme aldı. Seyfullah Gülen’in isim vermek istemeyen bir yakınının sözleri oldukça çarpıcı. İşte o yazı ve iddialar…
Erzurum’da son bir yıldır dilden dile yayılan bir iddia bu.
Deniliyor ki “S.Ö. adlı küçük bir kız çocuğuna iki oğlu ile birlikte defalarca tecavüz ettiği gerekçesiyle gözaltına alınıp hakkında soruşturma başlatılan Seyfullah Gülen öldürüldü. Bunu yaptırtan da Fethullah Gülen’di.”
Fethullah Gülen vicdanını bu kadar da terk etmiş olabilir miydi?
Anlatanlar acıyla gülümsüyorlar.
İddialara göre Seyfullah Gülen Cemaatçi savcılar ve bürokratlar marifetiyle kapatılan soruşturma dosyası yeniden açılmasın diye öldürüldü. Çünkü 17-25 Aralık’taki darbe başarısızlığının ardından dosya yeniden açılabilirdi ve Fethullah Gülen isminin lekelenmesini, bu olayın gelecek projelerini (bugün ne olduğunu biliyoruz artık) akamete uğratmasını istemiyordu.
SAPASAĞLAM ADAM KOMAYA GİRMİŞ
Fethullah Gülen’in ismini vermek istemeyen bir yakını şöyle anlatıyordu:
“Seyfullah abi iki yıl önce küçük bir kalp rahatsızlığı geçirmiş ve Cemaat’e ait Özel Şifa Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Ben refakatçisiydim. Aslında durumu iyiydi ve taburcu olmasını bekliyorduk. Akşam saatleriydi. O sıralarda Cemaat’in derin adamları hastaneye girip çıkmaya başladı. Birden durumdan işkillendim ve onların arasından tanıdığım birinin yanına gidip ‘Hayırdır bir şey mi oldu?’ diye sordum. Bana eşini hastaneye getirdiğini söyledi. Aklıma kurt düşmüştü bir kere. Ben de araştırdım ama hastanede eşi filan yoktu. Sonra hastane yetkilileri bana gelip teşekkür edip artık ayrılabileceğimi söylediler. İnanıp gittim. Sonra dayanamayıp yine geri döndüm. Öğrendim ki sapasağlam adam komaya girmiş ve yoğun bakıma alınmış. Beyninden ameliyat edeceklermiş. Kalp rahatsızlığı geçirmişti ama beyinde ne ola ki diye düşündüm. Oğlu Kemal Gülen’e durumu izah etmek istedim ama çekindim. Ve Seyfullah Gülen o ameliyattan çıkamadı. Ben düzmece bir ameliyatla öldürüldüğüne inanıyorum.
KEMAL GÜLEN’İN DE BABASI
Seyfullah Gülen’in ölüm tarihi 27 Kasım 2014’dü. Cemaat’te çok popüler olan Samanyolu televizyonu spikeri Kemal Gülen’in babasıydı aynı zamanda,
İddialar çok çarpıcı. Anlatanlar öylesine kendilerinden eminler ki bu ölümün mutlaka soruşturulmasını istiyorlar.
Seyfullah Gülen’in neden öldürülmek isteneceğini yukarıda aktardık. Ancak bir de olayın tecavüz skandalıyla ilgili boyutu var ki ayrı bir vahamet teşkil ediyor ve tam bir utanç dosyası.
Bundan 8 yıl öncesine, bu korkunç dramın, bir çocuğun hayatının yok edilmeye başladığı tarihe gidelim.
10 YAŞINDAKİ BİR ÇOCUK VE KARARTILAN HAYATI
Akıl almaz olay 2007 yılında Erzurum’un Gez köyünde yaşandı. S.Ö., 10 yaşındayken babası ölmüş, kimsesiz bir çocuktu. Önce bir komşusu tarafından tecavüze uğradı. Sonra bu tecavüzlerin arkası geldi. Silahla, dayakla korkutuldu, kimi zaman para verildi ama bir şanssızlığı daha vardı. Annesi de tecavüzcüleri azmettiriyor, kızını zorluyordu. Tüm ahlaksızlar, pedofilli pislikler sıraya girmişlerdi. S.Ö. 14 yaşına geldiğinde daha fazla dayanamadı. 29 Ekim 2007 tarihinde, sabaha karşı 03.00’te Erzurum Dadaşkent Polis Merkezi’nden içeriye girdi.
Polisler bu çocuğun anlattıkları karşısında dehşete düştü. Neredeyse 92 kişinin tecavüzüne uğramıştı çocuk. Tüm isimleri veriyor, yaşadıklarını tek tek anlatıyordu. E. Zengin, N. Zengin, H. Aydemir, Y. Derman, S. Aydemir, İ. İnan, S. Aras, E. Yıldız, R. Taş gibi isimler vardı. Hepsi gözaltına alındı.
Kız çocuğu da ilk muayenesi ve testleri yapıldıktan sonra Nene Hatun Kız Yetiştirme Yurdu’na yerleştirildi.
16 Kasım 2007 tarihinde S.Ö. ile görüşen yurdun Sosyal Hizmet Uzmanı Hakan Şahin’in 2007/295 No’lu raporuna göre; çocuk kendisine tecavüz eden başka isimleri de ayrıntılarıyla anlattı. Rapora göre; S.Ö.’nün son söylediği isim S. Gülen’di.
S.Ö. birçok kez yaşadığını söylediği bu durumu, açık adres ve ayrıntı vererek anlattı. Hatta bir defasında, bölgedeki stadın güvenlik görevlisine yakalandıklarını ileri sürdü. Bununla birlikte; S. Gülen’in oğlunun Samanyolu TV’de haber spikeri olarak görev yaptığı da, S.Ö.’nün ağzından rapora yansıdı.
Evet, S.Ö.’nün kendisine tecavüz ettiğini söylediği isimlerden biri olan S. Gülen, Fethullah Gülen’in kardeşi Seyfullah Gülen’den başkası değildi.
S.Ö’nün verdiği ifadeleri araştıran savcılık Seyfullah Gülen ile iki oğlunun da S.Ö. ile ilişki yaşayanlar arasında olduğunu tespit etti.
CEMAAT ELİ DEVREYE GİRİYOR
Savcı Mustafa Kızıltaş’ın talebi ve mahkemenin kararıyla isimleri geçenler cezaevine kondu.
Sonra nasıl olduysa bir gizli el devreye girdi. S.Ö. 45 gün kaldığı Erzurum Nene Hatun Kız Yetiştirme Yurdu’ndan 31.10.2007’de alınarak, yaşı tutmamasına rağmen apar topar Şanlıurfa Kadın Sığınma Evi’ne gönderildi. Ardından soruşturma dosyası 29 Ocak 2008’de Erzurum Başsavcı Vekili Taner Aksakal’a verildi. Onu hemen hatırlayacaksınız. İlhan Cihaner hakkında “Fethullah Gülen’e komplo kurma suçlamasıyla” iddianame hazırlayan özel yetkili savcı.
Aksakal, iki yeni ayrı soruşturma numarası verdiği dosyaları “Kovuşturmaya yer yok” kararı alarak kapattı. Aksakal, o dönem Seyfullah Gülen ile oğlu Selahaddin Gülen’in de ifadesini alarak ikiliyi serbest bıraktı. S.Ö’nün ifadesinde kendisiyle zorla ilişkiye girdiğini belirttiği Gülen’in oğlu olduğunu söylediği “İbo Gülen” adlı (asıl adı Ammar’dı ama herkes onu İbo diye bilirdi) kişiyle ilgili de “bilinmeyen kişi” diye hiçbir işlem yapmayarak dosyadan çıkardı.
Aksakal, ifadesinde “7 yıldır cinsel ilişki yaşamadım” diyen Gülen için Erzurum Atatürk Üniversitesi Hastanesi’nden rapor alınması için talimat verdi. Bu hastanenin aynı zamanda şoförlüğünü yaptığı belirtilen Seyfullah Gülen ile ilgili verilen raporda “Cinsel ilişki kurma yetisine sahip değil” denildi.
KÜÇÜK KIZ HER ŞEYİ ANLATMIŞTI
“Köyden komşumuz olan Seyfullah Gülen, babama ölmeden önce para yardımı yapıyordu. Babam öldükten sonra beni zorladı ve tecavüz etti… Oğlunun Samanyolu TV’de haber sunduğunu anlatmıştı. Korkuyordum. Bunun için dediklerini yaptım. Hayattan artık bıkmıştım. Sonra polise gidip her şeyi anlattım.”
Bu utanç davasında öyle ayrıntılar ortaya çıktı dudak uçuklatan türden. Uzamasın diye kısa kesiyorum. Son bir tanesi de Seyfullah Gülen’e daha önce “Cinsel gücü yerinde” raporu veren Prof. Dr. Güray Okyar’ın uzun süre paralel polisler tarafından “darbeci” iddiasıyla dinlenmesi.
Cemaat’in bu kepazelik dosyasını nasıl kapattığını daha detaylı öğrenmek istiyorsanız Bugün gazetesinden Helin Şahin’in haberlerini okuyabilirsiniz.
FUAT UĞUR – TÜRKİYE