Erzurum’da Gülen Vakfı’nın eski yöneticilerinden ve FETÖ’nün çeşitli kademelerinde görev aldıktan sonra 2 yıl önce örgüt ile yollarını ayıran Ümit Akdemir sabah.com.tr’ye önemli açıklamalarda bulundu.
Trump’un ABD seçimlerini kazanmasının ardından yaklaşık 10 yıldır Hillary Clinton’a milyonlarca dolar yatırım yapan Fetullahçı Terör Örgütü’nde büyük bir çöküntü yaşanıyor. Erzurum’daki Gülen Vakfı’nın eski yöneticilerinden ve FETÖ’nün çeşitli kademelerinde görev aldıktan sonra 2 yıl önce örgüt ile yollarını ayıran Ümit Akdemir sabah.com.tr’ye önemli açıklamalarda bulundu.
İŞTE ÜMİT AKDEMİR’İN AÇIKLAMALARINDAN ÖNE ÇIKANLAR:
“Cezaevlerinde Trump’ın kaybedeceği yönünde bir propaganda yapılmıştı. Trump’ın seçim zaferinden sonra cezaevlerinde itirafçı sayısının arttığı yönünde ciddi bilgiler geliyor. Aralık ayında ise en büyük çözülmenin yaşanacağı belirtiliyor. Çözülmeyi engellemek için ailelere para yardımında bulunularak cezaevlerindeki örgüt üyelerinin üzerinde baskı kurulmaya çalışılıyor. Aileleri “senin oğlunu şu isim şikayet etti” denilerek kışkırtılıyor.
YAKINLARINI KURTARMAK İSTEYENLER BU OYUNA GELMEMELİ
Aileler bu konuda Fetullahçı hainlerin oyununa gelmemeli. Eğer çocuklarını ve yakınlarını kurtarmak istiyorlarsa mutlaka itirafçı olmaları yönünde telkinde bulunmaları gerekiyor. Örgüt yöneticileri kendilerini kurtarmak için binlerce kişinin geleceğini karartmaktan çekinmez. Aileler kendilerine yapılan küçük yardımlara kanarak evlatlarının geleceğini karartmasın.
FETULLAH KENDİ YAKINLARINI İTİRAFÇI YAPIP KURTARIYOR
Fetullah Gülen çetesinin itirafçı olması konusunda da iki yüzlü davranıyor. Kendi ailesinden olan ve sırlarını bilen köklü elemanlarının sınırlı ve yanlış itiraflarda bulunarak itirafçı olmasına fetva verirken örgütün diğer kademelerindeki üyelerine “itirafçı olursanız dinden çıkar münafık olursunuz” şeklinde telkinlerde bulunuyor. Cezaevindeki kendi yakınlarına özel mesajlar göndererek itirafçı olması ve cezaevinden bir an önce çıkarılması konusunda her yöntemi deniyor. Gülen’in yeğenleri de itirafçı olmaya başladı.
“EKREM DUMANLI KAÇTI BİZ NİYE HAPİSTEYİZ” ÇIĞLIĞI
Cezaevlerindeki FETÖ’cülerin ve tutuklu yakınlarının en büyük şikayetlerinin başında şu geliyor: “Bizim bu suça bulaştıran FETÖ yöneticileri ve Fetullah Gülen dışarıda gezerken biz neden cezaevinde yatıyoruz.” Cezaevlerinde kalma süresi uzadıkça bu itiraz sesleri daha da yükseliyor.
FETULLAH’A İNANÇ TAMAMEN SARSILMIŞ DURUMDA
Sürekli tarihler vererek örgütü ayakta tutmaya çalışan Teröristbaşı Gülen, 10 Kasım tarihini vermişti. Sonra örgüt tarafından 22 Kasım’da herkes cezaevinden çıkacak deniliyordu. Ancak her gün yeni darbe yiyorlar. Darbe girişiminden sonra “Biz yapmadık Cumhurbaşkanı yaptı” yalanına sığınan Fetullah, artık konuşmalarında artık açık açık darbeyi ve darbeci hainleri savunuyor. Örgüt tabanı da darbeci olarak anılmaktan çok rahatsız. Örgüte maddi bağımlılığı olanlar inançlarını tamamen yitirseler de Gülen’i destekliyor gibi görünüyorlar. Ancak içten içe örgütün içinin karıştığı haberleri geliyor. Bu FETÖ içinde alışık olunan bir durum değil. Gülen gibi tartışılmaz bir liderin eleştirilmeye başlanması bitişin de göstergesi.
YURTDIŞINA KAÇANLARA DA ÖRGÜT SAHİP ÇIKMIYOR
Bir de yurtdışına FETÖ haininin tabiriyle “zorunlu hicret” edenler var. Bunların birçoğuna sahip çıkılmadı. Yurtdışına giden FETÖ’cüler aileleri ile birlikte mağdur ediliyor. Örgüt ile istişare etmeden yurtdışında herhangi bir ülkeye gidenlere ise kimse sahip çıkmıyor. Cezaevlerindeki hayal kırıklığının bir benzeri de yurtdışına firar eden FETÖ’cülerde yaşanıyor. Herkese iş buluyoruz diyorlar ama ne çalışma ne de yaşam koşulları çok kötü. Aileleri tarafından hain ilan edilen bu kaçaklar için tek bir çözüm yolu var. Gelsinler itirafçı olsunlar ve Türkiye’nin adaletine razı olsunlar. Kaçarak mağduriyetlerini arttırdıkları gibi ömür boyu hain damgası ile yaşamak zorunda kalacaklar.
FETÖ’CÜLERLE İŞBİRLİĞİ YAPAN AİLELER SUÇ İŞLİYOR
Yakını içeride olan ailelere sesleniyorum. Yakınlarınızı bir an önce bu suç örgütünden koparın. İkinci olarak da yakınlarınızı savunmak için FETÖ’nün kirli oyunlarına alet olmayın. Bu yöntemle hem yakınlarınızın cezaevlerinden çıkışını güçleştirdiğiniz gibi kendinizi suçlu durumuna düşürürsünüz. Örgüt yöneticileri ve yakınları kendilerini kurtarırken, sizin yakınlarınız yaşamının geri kalan kısmını cezaevlerinde geçirir. Sizinle iletişime geçmeye çalışan FETÖ’cü alçaklarla kesinlikle işbirliği yapmayın. Yakınlarınızı kurtarmaya çalışıyoruz diyerek sizi yanlış yönlendirmelerine, suç işletmelerine izin vermeyin.
MAĞDUR (!) DİLEKÇELERİNİN HEPSİ AYNI KALEMDEN ÇIKMIŞ!
FETÖ örgüt faaliyetlerinin içerisine aileleri de çekerek kendilerini çok güçlü göstermeye çalışıyor. Isparta’nın bir köyünden gelen mağduriyet dilekçesiyle İstanbul’un bir ilçesinden gelen dilekçenin birbirinin kopyası olması aslında bu örgütsel faaliyetin bir delili olarak kabul edilmeli. Amaç ailelerin mağduriyetini ortaya koymak değil FETÖ’nün mağduriyetler üzerinde hala gövde gösterisi yapmaya çalışmasıdır. Tutuklu yakınları ne yazık ki bilerek ya da bilmeyerek bu kirli oyuna malzeme oluyor. Devletin bu konuda çok dikkatli olması gerekir.
CEZAEVLERİNDE ÖRGÜTÜN PSİKOLOJİSİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA!
Cezaevlerinde örgüt üyelerinin psikolojisi çökmüş durumda. Kendilerine verilen vaatlerin birer birer çökmesi, 10 Kasım beklentisinin fos çıkması ve Trump’ın seçim zaferi örgütün cezaevindeki üyelerini moralmen çökertmiş durumda. İtirafçı sayısı sürekli artarken örgüt avukatları itirafçı olmak isteyenleri para karşılığında durdurmaya çalışıyor. Aileleri devreye sokarak itirafçı olmalarını engellemeye çalışıyorlar.
AVRUPA’DA ÇÖKÜŞ HIZLANDI, OKULLAR KENDİLİĞİNDEN KAPANIYOR
Hillary Clinton kaybettikten sonra Avrupa’da çöküş hızlandı. Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde kurulan Zaman Gazeteleri birer birer kapatıldı. Kapanmayan okullar büyük zarar ediyor. Orta Asya’da büyük bir çöküntü var. Örgüt üyeleri sosyal hayattan tamamen dışlanmış durumda. Derneklerinde toplantı yapamıyorlar. Resmi olarak kapatılmasa da toplantı yapamıyorlar.
ÖRGÜT G.AFRİKA VE KANADA’YA SIKIŞIYOR!
170 ülkede faaliyet gösteriyoruz söylemi de büyük yalan. Orta Asya’da yoklar. Bazı ülkeler Hillary Clinton’un seçimlerde alacağı oyu merak ediyordu. Ancak Trump’un kazanması bütün dengeleri bozdu. Güney Afrika ve Kanada’ya sıkışmış durumdalar. Ciddi bir diplomasi yürütülürse burada da varlık gösteremezler.
FBI, FETÖ’YE ABD’DE GÖZ AÇTIRMAYACAK
ABD FBI göz açtırmayacak. Bu yönde bilgiler şimdiden gelmeye başladı. Örgütün buluşma mekanı olan Masal Cafe’nin FBI tarafından basılması FETÖ üyeleri arasında korku yarattı. Fetullah hakkında önceden iki tane şık vardı. Öldürülme veya sınırdışı edilme. CIA belki de Gülen’i ortadan kaldırarak örgüt ile başka bir lider üzerinden, mesela Mustafa Özcan üzerinden çalışmaya devam edebilir. Ben şimdi Fetullah Gülen’in tutuklanacağını düşünüyorum. AHaber’in ve Sabah’ın ABD’deki FETÖ’cüleri deşifre etmesi ise çok etkili oldu. Sadece ABD’de değil tüm dünyada FETÖ yöneticileri kapı dışarı çıkamıyor.
KAPALI YER FOBİSİ OLAN GÜLEN CEZAEVİNE GİRERSE 5 GÜNDE ÖLÜR
Fetullah Gülen’de yalnız yaşama ve cezaevi fobisi var. Cezaevine girerse 5 günde ölür. 12 Eylül’de bu korku yüzünden cezaevine girmemek için her gün adres değiştirmişti. ABD’nin cezaevi şartlarına dayanabileceğini zannetmiyorum. Narsist kişilik bozukluğu olan Gülen kendisinden başka kimseyi düşünmez. Cezaevinde bir gün kalmamak için yüzbinlerce insanın hayatını karartmaktan çekinmez.
FETÖ CHP’YE SAHTE BELGELER SERVİS EDEBİLİR
Örgütün merkezi Kanada’ya gidecek. FETÖ’nün şu anda geleceği belli değil. Kanada’da Türkiye aleyhinde sahte belgeler üreterek CHP’ye servis edecekler. Gürsel Tekin bu konuyu geçtiğimiz günlerde ağzından kaçırdı. CHP’nin ve Gürsel Tekin’in bundan sonra Türkiye aleyhinde kamuoyu ile paylaştığı sahte belgelere çok dikkat etmek gerekir. Türkiye’ye zarar verecek her türlü hainliğe başvurabilirler.
HSYK’NIN MÜCADELE YÖNTEMİ BÜTÜN KURUMLARA ÖRNEK OLMALI
HSYK Başkanvekili’nin AHaber’e yaptığı açıklamalar çok önemli. FETÖ ile mücadele yöntemini yakalamış. Bütün devlet kurumları bu mücadele yöntemini örnek almalı. Özel ekip kurularak FETÖ’cü hakim ve savcılar birer birer tespit ediliyor. Bu mücadele yöntemi 81 ilde koordine ediliyor ve tek merkezde toplanıyor. Sadece By Lock üzerinden değil farklı kriterler üzerinden isimler tespit ediliyor. En az mağduriyet hakim ve savcılarda yaşandı. Bu mücadele yöntemi çok önemli.”
-Sabah.com.tr-