İstanbul Film Festivali’nde ‘eser işletme belgesi’ olmadığı için Bakur/Kuzey belgeselinin gösterilmemesi, meslek örgütleri ve bazı partileri ayağa kaldırmıştı. Oysa alenen PKK terör örgütünün propagandası yapılan belgeselde, Bahoz Erdal gibi terör örgütü elebaşlarının yanı sıra Ovacık Cumhuriyet Savcısı Murat Uzun’un ölüm emrini veren Azad Cüngüş kod adlı terörist var.
34. İstanbul Film Festivali’nde kara propagandaya dönüştürülen Bakur/Kuzey adlı PKK belgeselinin yayınlanmaması ile başlayan tartışmaların altından büyük bir skandal çıktı.
‘Eser işletme belgesi’ olmadığı için gösterilmeyen Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu imzalı belgeselde, Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Bahoz Erdal gibi terör örgütü elebaşlarının yanı sıra Türkiye’nin ‘arananlar’ listesinde bulunan bir çok terörist kahraman gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Belgeselin tanıtımına bile konulan teröristler arasında dikkat çekici bir isim daha var. Ovacık Cumhuriyet Savcısı Murat Uzun’un 19 Eylül 2012 tarihinde şehit edildiği suikastin emrini veren ve arananlar listesinde yer alan, PKK’nın bölge sorumlusu Azad Cüngüş kod adlı terörist de belgeselde yer alıyor. Suikastin hemen sonrasında Kandil ile telsiz görüşmesi gerçekleştiren terörist, cinayeti kendilerinin işlediğini belirtmiş ve bu görüşme güvenlik güçlerince deşifre edilmişti. Savcı Uzun’un şehit edilmesi olayına ilişkin Malatya Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 11 Kasım 2013 tarihinde Ovacık ilçesinde düzenlenen operasyonda 6 kişi tutuklanmıştı.
Bu filmi daha önce de görmüştük…
Açıkça terörün övüldüğü belgeselin, ‘izne bile gerek duyulmadan’ 34. İstanbul Film Festivali’nde gösterilmeye çalışılması yeni bir kara propagandayı beraberinde getirdi. Yürürlükteki yönetmeliğe göre; Türkiye’de üretilen filmlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan kayıt tescil belgesi almış olması zorunluluğu var. Bakur/Kuzey filmi ise bu belgeyi almadı.
Belgeselin eser işletim belgesi olmadığı için gösterimden çıkarılması üzerine sansür tartışmaları başlatıldı ve 23 yönetmen festivalden filmini çekti. Bunun üzerine İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Film Festivali Yönetmeni Azize Tan, bir basın toplantısı düzenleyerek Altın Lale’deki tüm yarışma bölümlerinin ve kapanış töreninin iptal edildiğini duyurdu. Toplantıda eser işletme belgesinin sinemacıların önünde bir engel olduğu savunuldu. Filmin yönetmenlerinden Ertuğrul Mavioğlu ise zaten eser işletme belgesi almaya niyetli olmadıklarını belirterek, başvuru yapmayacaklarını dile getirdi. Böylece, bir anlamda ‘gerçek niyeti’ açık etmiş oldu. Bu durumu fırsata çevirmek isteyenlerin ‘sansür’ tartışması başlatması ise geçen yıl Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yaşanan tartışmaları hatırlattı. Nitekim Altın Portakal’da Reyan Tüvi imzalı ‘Yeryüzü Aşkın Oluncaya Dek’ adlı Gezi kalkışması belgeselini ön jüri izlemiş ve belgeselde küfür içerikli bir altyazının olduğunu fark ederek, bunu festival yönetimine haber vermiş, ardından da sonucu beklemeden ‘sansür var’ diyerek istifa etmişlerdi. Şimdi aynı senaryo İstanbul’da sahneye konuldu. Eser işletim belgesi olmadığı halde bir filmi programa almak, ardından programdan çıkarmak ve mevcut yasaya işaret ederek sansür tartışması başlatmak alışılagelmiş bir şark kurnazlığı.
TELSİZ GÖRÜŞMELERİ DEŞİFRE EDİLDİ
Güvenlik birimleri Azad Çüngüş kod adlı bölge sorumlusunun Kandil ile yaptığı telsiz görüşmesi deşifre edilmiş ve Kandil’e suikast olayını kendilerinin yaptığını ilettiği belirlenmişti.
Dağların anahtarı bilye oynayan teröristte!
Kandil’deki teröristlerin günlük yaşamından kesitler sunan belgesel özendirici yanlarıyla dikkat çekiyor. Temiz kıyafetler içindeki PKK’lılar bir piknik edasında türkü söyleyip voleybol oynuyorlar. Hamur açıp tandır yapan erkekler, örgü ören kadınlar gösteriliyor. Binlerce masun kişinin katili Cemil Bayık, Bahoz Erdal ve Murat Karayılan gibi PKK yöneticileriyle röportajlara da yer verilen belgesel, yüksek kalitedeki görüntüleriyle adeta tabiatla iç içe yaşayan insanların bulunduğu bir ortam izlenimi yaratıyor. Teröristlerin bilye oynarken gösterildiği belgesel’in reklam sunuşunda, ‘İlk defa bu denli içerden gerillaların neden dağa çıktığına ilişkin anlatımlarına ve geleceğe dair beklentilerine kulak verme imkanı buluyoruz. Belgesel, PKK’ye çok farklı açıdan ve bağımsız bir gözle bakmaya davet ettiği izleyicinin eline, ‘dağların anahtarı’nı tutuşturuyor’ deniliyor.
Aygün’ü de kaçıran aynı terörist
2012 Ağustos’unda CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Tunceli Ovacık yolunda kaçırılması olayının sonrasında da Azad Çüngüş kod adlı militanın ismi gündeme gelmiş ve Aygün’nün kaçırılması olayının bu militana bağlı grup tarafından gerçekleştirildiği iddia edilmişti.
(BEDİR ACAR/STAR)
